Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Yeni Hayatıma Merhaba

@keekiraz

"Senin bu ağlum dediğin allahın cezası kumar borcu yapmış!!"

 

Sözleri sanki evin içinde rüzgâr misali dönüp dönüp kulaklarıma geliyordu.

 

Biz şimdi ne yapıcaz?

 

Babam delirmiş gibi saçlarıyla oynuyor bir aşağı bir yukarı salonda mekik çekiyordu.

 

Babam her şeye pısırıklığından dolayı gözünü yumar, ama konu para olunca ağzından köpük çıkartan kuduz köpeklere döner kimseyi dinlemezdi.

 

Eve para getirmez ama para boşa gidince hesap sormaktan çekinmezdi. Annem zaten donmuş gibi abime bakıyor belki bir umut babamın para tırtıklamak için söylediği yalanlardan biri olduğunu abimden duymayı ümit ediyordu ama abim anneme hiç bakmıyor yerdeki halıya odaklanmış boş gözlerle ayakta sallanıyordu.

 

Dayanamadım böyle durmasına ama içimdeki öfke daha büyüktü benim için, bağırmadım. Ama öfke dolu sesimle

 

"Bizden para dilenmeye mi geldin" Dedim.

 

Evde çalışan bir ben bir de annem vardık. Lise bitince 2 yıl bir mağazada çalıştım, annemde terzilik yapardı.

 

Abim sesimi duymasıyla bana hınzır bir gülüş attı ya da ben öyle sandım çünkü anlık bir bakışmaydı.

 

Sonra kimseye bir şey demeden bahçeye çıkıp bütün gece orada kaldı

   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

~~~~~*~~~~~~*~~~~~~*~~~~~~*~~~~~

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Uzun bir süre annem babamla uğraştı sonra yorulmuş olacak ki babam küfür ede ede uyuya kaldı. Bizde yatıp sabah aklıselim bir şekilde konuşuruz diye ümit ettik.

 

Akşam bir ara uyandım pencereden gelen sesle, fısır fısır konuşuyorlardı babamla abim.

 

Ne konuştuklarını duymak için doğrulup pencereye yanaşırken elim yatağın yanındaki komodine çarptı

 

Sesimi duymuş olacaklar ki dışarıdaki sesler kesildi. Kapı kapanma sesi duydum galiba içeri girip yattılar bende uyku mahmuruydum zaten hemen yattım.

 

Sabah uyandığımda saat 12.30'du normalde annemin kahvaltı sesiyle uyanırdım ama nasıl derin yatmışsam onu bile duymamışım.

 

Kalkıp üstümü değiştirdim ve tam mutfağa gidecektim ki salondan annemin ağlama seslerini duydum.

 

Kapıdan salona bakınca annemin ağzını kapatıp ağladığını gördüm, yolumu değiştirip koridordan salona göz gezdirdim. Gözüme, sağa sola gidip duran bir şeyler düşündüğü belli olan abim göründü

 

Yanındaki babam saate gözünü dikmiş duruyor, bir yandan da annemi ağlamaması için azarlıyordu.

 

Ben içeri girince abim durdu, babam sustu annemin gözleri bana sabitlendi. Abim anneme sessizce bir şeyler söyleyince annem yanıma geldi ve beni odama çekiştirdi.

 

"Anne neler oluyor?" Diyebildim kolumu öyle bir sıkıyordu ki neye uğradığımı şaşırdım.

 

"İçeri geç burada olmaz" dedi ve odama girip kapıyı kitledi. Bana gözleri dolu dolu bakıyordu sanki her an ağlayabilir gibiydi o yüzden konuya hızlıca girdi.

 

Annem anlattıkça benim ağzım sanki mümkünmüş gibi daha da açıldı, açıldıkça açıldı ama annemin sözleri bitmedi..

 

Sonunda sözlerini bitiren annem bana bakıp tuttuğu o göz yaşlarını bıraktı, bana öyle bir sarıldı ki normalde olsa nefes alamadığımı söyler annemden kurtulmaya çalışırdım ama şimdi annemin söylediklerinden sonra zaten nefes alamazken bunu söylememe gerek bile yoktu.

 

Gözümden bir yaş aktı

 

Ben daha düne kadar gideceğim üniversite için hayaller kurarken bugün annemden bunu duyuyordum.

 

Ben tam bu hayattan kurtuldum kendime bir düzen sağlayacağım derken annem söyledikleriyle elimdeki hayatı da benden aldı. Cansız bir kukla gibi bedenim benden ayrı hareket ediyor benden habersiz ağzım açılıp kapanıyordu

 

Annemle olan sarılmamızı kestim ve annemin omuzlarından tutup beni görebilecek hizzada tuttum. Ve ağzım istemsizce açılıp annemin sözlerini tekrarladı.

 

"Abim kumar borcunu ödeyemediği için gidip âgah ağadan yardım istemiş, oda kabul etmiş doğru muyum?"

 

Annemin ağzı açılıp kapandı ama bir şey söylemek yerine başını sallayarak onayladı beni. Ağzımı tekrardan açtım ve istemsizce konuşmaya devam ettim.

 

"Sonra âgah ağaya olan borcunu ödeyemeyince ona bir kız kardeşi olduğunu söylemiş-"

 

Nefesim kesildi, devamını getiremedim. Annemin zar zor durdurduğu ağlaması tekrardan başladı, kapının arkasından gıcırdama sesleri geliyordu, abimle babam bizi dinliyor olmalıydılar.

 

Öfkeden deliye dönmüştüm ama olanlardan dolayı da bir o kadar şaşkındım en sonunda anneme dönüp. Beni bile hayrete düşürecek kadar sakin bir tonla "Ya ben kabul etmezsem?" Dedim.

 

"YA O ALLAHIN CEZASI AĞANIN SANA NE YAPACAĞI UMRUMDA BİLE DEĞİL DEYİP SİKTİRİ ÇEKERSEM?"

 

Ama bu son söylediğimi onlar duysunlar diye sesli söyledim.

 

Annemin gözleri fal taşı gibi açıldı, sonra ellerini hayır dercesine sallamaya başladı "Hayır hayır esra sakın böyle şeyler söyleme! bu konu artık sadece abinin konusu değil"

 

Söyledikleri beni afallattı doğrusu, ne demek istediğini açıklasın diye anneme uzun uzun baktım. Konuşmaya başladığında öfkem iki katına çıktı birden

 

"Eğer sadece tefeciye borcu olsaydı belki dediğin olurdu ama âgah ağa bizim itibarımızı köyde iki paralık eder, biliyorsun terzi dükkânımı hanım ağanın yardımı sayesinde büyüttüm" Dedi ve biraz soluklandı

 

"Ayrıca bununlada kalmaz, bizi bu köyde barındırırlar mı sanıyorsun sen? Arkamızdan dedikodu yaparlar, sonra yüzümüze vururlar. Kimse bir daha bize iş vermez. Sen git âgah ağadan borç al sonra söz ver ödeyeceğim diye ve sonra sözünü tutma!?"

 

Her zaman annemin bizim iyiliğimiz için kararlar verdiğini düşünürdüm, herkese karşı bizi koruduğunu ama bugün annemin de o

 

'Ahali ne der'

 

Diye kızlarına yaşattıkları zorluklar yüzünden yargıladığım kadınlardan hiçbir farkının olmadığını anladım.

 

Çıldırmış gibiydim ne dediğimi bile bilmiyordum sadece bağırıyordum.

 

Dışarda beklemekten sıkılmış olucaklar ki kapıyı vurmaya başladılar, annemin kapıyı açmasıyla babam içeri girdi, bana bağıracağı sırada annem önüme geçip babama ters ters baktı

 

babam her zamanki gibi bir köşeye sinip olanları izlemeyi tercih etti. Abim annemin babamla uğraşmasından fırsat bilip yanıma geldi, piç gibi sırıtıp konuşmaya başladı.

 

"Ağlamayı kes! Bak , sayemde Karaman'lara gelin gidiyosu-"

 

Cümlesini bitiremeden o iğrenç ağzına bir tane yapıştırdım.

 

Dudağından kan aktığını fark edince diliyle yalayıp sırıtmaya devam etti, siyah gözlerinde gördüğüm parıltı beni bir adım geri çekilmeye zorladı ve hiç beklemediğim bir anda bana öyle bir vurdu ki başım komodine çarpıp oradan da yere devrildim.

 

Kanamadı, ama şiştiğine eminim.

 

Hayatım boyunca kimse bana vurmamıştı, vuramazdı çünkü annem buna müsahade etmezdi. Ama bu sefer annem de yanımda değildi

 

beni yanlız bırakmıştı..

 

Abim tekrardan konuşunca yanlızlığın getirdiği hisle içim ürperdi, kalbim daha hızlı atmaya başladı.

 

"SESİNİ KES VE O ELİNE HAKİM OL SENİ APTAL KIZ!"

 

Düştüğüm yerden ağlamaya başladım, annem yanıma gelmek istese de abim herkesi odadan çıkartıp kapıyı üstüme kilitledi

 

"İki saate araba gelip seni alacak, yanına bir şey almana gerek yok orada sana daha pahalılarını alırlar zaten" Dedi, kapının ardından kısık bir gülüş sesi geldi.

 

Ne kadar zaman orada durdum bilmiyorum, ayağa kalktığımda her yerim ağrıyordu. Çalışma masamın sandalyesini çektim ve doğrulup oturdum.

 

Bir zaman sonra dışarıdan bir hareketlenme duydum. Hemen ardından bir arabanın fren sesini duymamla kalbim atmaya başlamıştı

 

Hiçbiri hayal değildi, şu an yaşadığım şeylerin hepsi gerçekti..

 

Ben tek dostu kitaplar olan bir kızım, benim için hiç bir şey tamamen gerçek ya da hiç bir şey çok ciddi değildir, her şeyi günün sonunda kapağını kapatacağım bir kitap gibi görür ve kafama hiç bir şeyi takmam, elimden geldiğince soğuk kanlı davranır ve okuduğum kitaplardaki gibi bir sayfa çevirdikten sonra bu sorunların biticeğini düşünürdüm hep,

 

Taki şimdiye kadar...

 

Bu yaşadıklarım hiç olmadığı kadar gerçekti ve gerçeklerin hüznünden kaçıp hayallerle mutlu olan bir kızın, bu gerçekleri ruhum taşımazdı taşıyamazdı.

 

İlk önce kapının kilidi açıldı "Esracığım, seni bekliyorlar canım kardeşim. Hazırlandıysan gel, ağamızı bekletmek olmaz"

 

Bu sözlerden sonra içeride başkalarının da olduğunu anladım. Yanaklarımdaki yaşları sildim, bu kadar yalancı ve oyuncu bir ailede olduğunuzda herkes gerçek yüzünü saklamak mecburiyetinde kalır, çünkü babam ya da abim birinin zaafını görünce onu kullanmaktan çekinmezler.

 

Üstümü değiştirme gereği duymadan okul çantama yeni aldığım ama daha okumaya fırsatımın olmadığı kitaplarımı koydum ve odadan çıkıp salona geçtim.

 

Başımı yukarı kaldırdım ve duygusuz bir ifadeyle adamın eliyle gösterdiği dışarıdaki arabaya doğru döndüm.

 

Ben esra,köyümüzdeki tek katlı müstakil evimizin salonunda, elimde kitaplarla dolu bir çantayla bekliyordum. Ama daha fazla burada duramayacağım ne yazık ki.

 

kapıda beni bekliryolardı, son kez anneme baktım, yan tarafımda duran babama ve abime bakmak istesem de güçlükle kendimi tuttum.

 

onlara bakamazdım

 

onlara bakmamalıydım.

 

Başımı dik tutarak salondan koridora oradan da bahçedeki arabaya gözümü hiçbir yere değdirmeden bindim.

 

Anlaşılan kader benden habersiz bana bir yol çizmişti ve ben bu yola ilk adımımı attım

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

|Bölüm sonu

Loading...
0%