@kelebekruhhu
|
Mardin'in havalimanında son kez etrafıma baktım. Bazı vedalar sessiz yapılıyordu, şu an olduğu gibi... Gelen otobüs benim içindi, derin bi' nefes aldıktan sonra otobüse bindim. Cam kenarı olan koltuk benim yerimdi, oturdum. Şaşırtıcı derecede az olan otobüs hareket etmeye başladı. Benim ise yanım boştu, sırt çantamı diğer koltuğa bıraktım ve yolu izledim. Yol ilerledikçe nefes almak da zorlaşıyordu, bazı şeyler kalbimi cidden yormasaydı bunu yapabilecek gücü bulacağımı sanmıyordum fakat o kadar yorucuydu ki yaşadığım her şey üst üsteydi... Dışarıdan bakılınca normal gibi görünen aileler aslında bazen göründüğü gibi olmayabiliyordu - ki sadece aile de değil herkesi, her şeyi dışarıda bir göz olarak baktığımız için olayların gerçeğini görme olasılığımız hep düşük çünkü empati duygumuzu o kadar köreltmişiz ki sadece yargılamayı biliyoruz ne yazık ki! Düşüncelere dalıp gitmişken, araba ani bir frenle durdu. Kalbim hızla atmaya başladı. Herkesin ağzından farklı farklı şeyler çıkmaya başladı. Şoför "Herkes sakin olsun," dedi ve araçtan indi. Siyah renkte olan bir arabanın önünde iki siyah takımlı adam duruyordu. Yüzleri bize dönük olduğundan, göremiyordum. Bi'an ailem olduğunu sansam da, bi' yanım olmadığını çok iyi biliyordu ki yanılmadı da. Hararetli bir konuşma geçiyordu aralarında ama sesleri duyulmuyordu, takım elbiseli biri arabanın arka kapısını açtı ve başka genç bir adam çıktı. Siyah gömleğinin kolunu bir iki kere kıvırmış, hafif kirli sakallı esmer bir adam indi. Anlık göz göze gelsek de şoför ile konuştu. Kısa bir konuşmanın ardından şoför ve takım elbiseli adamlar otobüse bindiler. Diğeri ise telefonla konuştuktan sonra otobüse bindi. Film izler gibi izlediğim için, önümde duran adamla bakışmaya başladık. "Çantanızı çekmeyi düşünüyor musunuz?" Dedi. Ağzımdan şaşkınlıkla "hı," diye kelime çıktı. Ardından toparlanıp, çantamı dizlerimin üstüne koydum. Onunla birlikte gelenler de araca bindiler ve bende o tarafa bakmaya cesaret edemedim bir daha. Yeniden yola koyulduk. Ailem yokluğumu fark etmişler midir? Aslında daha çok yokluğumu fark ettiklerinde ki tepkiyi merak ediyorum fakat pişmanlık duymuyorum kendim için ilk kez ve en büyük şeyi yaptım.. Kendimiz için fedakarlık yapmak, bencillik değildir, bunun pişmanlığını yaşamamak için elimden geleni yapacağım. Aldım elime telefonu açtım uygulamayı ve sevdiğim bi' şarkının nakaratını yazdım; "Öylesine darılmam Böylesine alışmam Oyun oynuyorsunuz benimle, her şeyi görüyorum Kendimi bin parça bıraktım, olmuyo', biliyorum Yaranamadım ben hiçbirinize, yüzleri görüyorum..." Paylaştıktan sonra uygulamadan çıktım ve başımı cama yasladım. En son duyduğum ses "kedi gibi," diyen bir adamın sesi ve mırıldanarak söylediğim "ben kedi değilim," oldu.
|
0% |