Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@kelebekruhhu

Geç oldu, beklediğiniz için teşekkür ederim 💜

✨✨

Her ruh çift yaratılmıştır artık buna emindim. Kaan, benim ruhumdu, diğer yanımı tamamlayan.

Şakaklarıma öpücük konduruyordu. Çok güzeldi ama uyku daha güzeldi. “Yataca’m,” dedim ve arkamı döndüm Kaan’a. “Geç oluyor ama gitmemiz gerekiyor,” dedi.

Evet, bugün geri dönecektik ama burası çok güzeldi ayrılmak istemiyordu bir tarafım diğer tarafım ise ailemi özledi.

“Lütfen, beş dakika daha,” dedim ve uykuya daldım tekrardan.

.....

Esneyerek uyandım, uykuyu çok seviyorum ve uyanmak zorunda olmaktan nefret ediyorum. Etrafa bakındım Kaan, yoktu. Güneş tam tepede duruyordu. Zor gelse de yataktan çıktım. Lavaboda ellerimi ve yüzümü yıkadım.

Aşağı indiğimde kimseyi göremedim. “Derin!” diye seslendim ama cevap vermedi. “Poyraz!” diye seslendim o da cevap vermedi.

Mutfağa geçtim, kimse yoktu. Odalara baktım yine kimse yoktu. İçimi bir korku kapladı. Beni almadan gitmeyeceklerini biliyorum, o zaman ne oldu da herkes kayboldu. Gözlerimle etrafı süzdüm ama tek bir hareketlilik yoktu. Kalbim hızlıca atmaya başladı. Dördü birden kaybolmuş olamaz!..

Kapıya yaklaştım korkar adımlarla kapı kulpuna elimi attım açmalı mıydım, bilemedim. Elim hafif titrese de kapıyı açtım.

Karşımda hiç beklemediğim bir kalabalık mevcuttu. Ama en önde Kaan ve ailem vardı. Derin’in elinde ise pasta... Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Koşarak Kaan’a sarıldım. “Korktun mu güzelim,” dedi. “Evet,” dedim küçük bir kız çocuğu gibi.

Babamın boğazını temizliyor gibi yapışı bizi ayırdı. Hemen babama ve anneme sarıldım. “Sizleri çok özledim,” dedim.

Babam “Evet, evet özlemişsin ama bizi mi?” dedi.

“Baba ya!”

“Kızım büyümüş mü artık,” dedi acılı bir sesle.

“Hayır, ben hep sizin küçük kızınız olarak kalacağım,” dedim ve daha sıkı sarıldım.

Annem “Sevmek ve sevilmek çok güzel, bunu sizde görüyorum hep mutlu ol güzel kızım.” Dedi ve sıkıca sarıldı.

Biz üç kişilik çok güzel bir aileyiz. Ve artık Kaan ailemizin dördüncü üyesiydi.

Derin “Ama artık mumları üflemesi lazım,” diye araya girdi.

Pastayı önüme getirdi. “Hadi üfle!” dedi.

Gözlerimi kapattım ve “Her şey yolunda görüyor musun küçük adam? Dileğim bana kızmaman, seni özgür bırakıyorum...” dedim ve mumları üfledim.

Derin sıkıca sarıldı. “İyi ki varsın, iyi ki doğdun.” dedi.

“Teşekkür ederim bebeğim, sende iyi ki varsın,” dedim.

Poyraz “Küçük cadı, büyümüş ha! İyi ki doğdun canım,” dedi ve sarıldı. Büyümenin en güzel yanıydı Derin ve Poyraz ile tanışmak, onlarla birlikte büyümek.

E tabii Anıl’ı unutmamak lazım. “İyi ki doğdun,” dedi ve sıkıca sarıldı.

Bizi ayıran Doğu oldu “Hayatımıza renk kattın, iyi ki sen.” Dedi ve sarıldık.

Hayatımda unutamayacağım bir doğum günü sürprizi oldu. Bazen kaybettiklerimize o kadar odaklanırız ki kazandıklarımızı göremeyiz, ben erken fark ettiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Kaan “Sevgilim, iyi ki doğdun.” Dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. “Hediyem nerede?” diye sordum.

Kulağıma eğildi “Geceyi beklemen lazım,” dedi. Yok fesat düşünmüyorum.

“Bekleyelim bakalım,” dedim. Herkes, bu kadar şık giyinirken benim pijamalarımla olmam... Derin imdadıma yetişti. “Bu da hediyen, hadi yukarı çıkalım.” Dedi.

Odama geçtik. Kutuyu açtım karşımda çok güzel bir elbise vardı. Gece mavisi kısa bir elbiseydi. Derin’e sarıldım. “Teşekkür ederim,” dedim.

“Hadiii giyin,” dedi.

Kıyafeti üzerime geçirdim. Gözlerimin rengini ortaya çıkarmıştı. Saçlarımı tarayıp, açık bıraktım. Hafif bir makyaj yaptım ve aşağı indik.

Kaan, kendi çevresinde ki arkadaşlarını da çağırmıştı. Ve onlarla tanıştırdı.

Çok ama çok farklı bir duyguydu. İnsanların sana yenge demesi, Doğu’nun o sadece benim yengem demesi... Her şeyi ile mükemmeldi.

Babam yanıma geldi. “Güzel kızım, büyümüş mü?” dedi tekrardan duygulu sesiyle. Asla kabul etmeyecek! Bende asla kabul etmeyeceğim zaten.

“Hayır, ben hala babamın küçük kızıyım,” dedim.

“Her zaman da öyle olacaksın!”

“Biliyorum, iyi ki sizler...”

“Sen bizim kızımızsın!” dedi kollarının arasına aldı. İşte huzur buydu! Sevildiğini iliklerine kadar hissetmek.

Annem “Dışlanıyorum,” dedi. Babam diğer kolunu açtı ve annem sarıldı.

Babam, dansa kaldırdı. İlk dansımı onunla açtım ve Kaan annemi dansı kaldırdı. Manyak ya!

Yanımıza kadar geldi ve “İzninizle,” dedi ve beni kendine annemi de babam kendine çekti.

“Ay! İnanmıyorum sana ya!” dedim gülerek.

Kaan ciddi tavrını hiç bozmadan “Sen benimsin!” dedi.

Yalnız o benim babam! Diyesim geldi fakat şu an bu sahiplenmek çok güzeldi, bozuntuya veremem!

Başımı Kaan’ın göğsüne yasladım. Tüm sevdiklerim yanımdaydı. Ne güzel bir gündü!

Hava artık kararmıştı. Kaan, Enes diye bir arkadaşı ile konuşuyordu. Poyraz ve Derin, yeni tanıştıkları insanlarla sohbet ediyorlardı. Annem ve babam içeri girmişti.

Etrafı incelerken yanıma gelen Doğu’yu fark etmedim. “Yengecim!” dedi.

“Korkuttun!” dedim.

“Kusura bakma yenge hanım! Yeni arkadaşların ile ilgilenirken beni unuttuğunuzu fark etmedim sanmayın!” dedi alıngan bir dile.

Erkekler regl olmaması ama bizden daha çok trip ve alıngan olmaları... Hiç normal değil!

“Ne! Kim? Sen benim ilk göz ağrımsın. Yapar mıyım?” Dedim.

“Öyleyim dimi?”

“Öylesin tabii!”

“Canım yengem!” dedi ve sarıldı.

Sarılmalara doyamadım.

“Bırak sevgilimi!” diye araya girdi Kaan.

“Hani hediyem,” dedim.

Doğu “Hediye mi? O da nedir?”

“Yengem dersin sonra,” dedim tehdit ederek.

“Ha! Hatırladım.” Dedi ve masanın üstündeki kutuyu bana uzattı. Açtığımda çok güzel bir kolye vardı. “Lotus çiçeği!” dedim.

“Evet, ruhen yeniden arındık, yeniden doğduk hep birlikte.” Dedi. Bence de öyleydi. Birbirimizin hayatına girmemiz, zorlu yollardan geçmemiz ve hala parlıyor oluşumuzu simgeliyordu.

“Artık, alıyorum sevgilimi!” dedi ve elimden tuttu.

Ormanın içinde yürümeye başladık. “Nereye gidiyoruz?” dedim.

“Ştt, sessiz ol!” dedi.

Biraz yürüdükten sonra karşımızda ateş böceklerinin ışık saçtığı çok güzel bir atmosfer ile karşılaştım. Kaan’ın elini bıraktım ve ateş böceklerinin parıltısının içine girdim. İlk kez görüyordum.

“Beğendin mi?” diye sordu.

“Deli misin? Bu harika!” dedim.

Kaan’ın yüzünde bir tebessüm oluştu. Yeşil hareleri mutlulukla bakıyordu.

Kaan, yanıma geldi ve öpmeye başladı...

Narin öpüşleri hayat veriyordu yeniden. Bu anın büyüsünü bozan Kaan’ın telefonuna gelen mesaj oldu. Kaan, benden ayrıldı ve cebinden telefonunu çıkardı. Mesajı okudu ve yüzü buz kesti...

✨✨

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%