@kelebekruhhu
|
Annem ve babam bir süre daha odamda kaldıktan sonra annem akşam için hazırlık yapmaya aşağı indi, babamda işlerini halletmek için gitti. Yastığı yüzüme gömdüm ve çığlık attım. Gelmemeli buraya, hemen iptal etmeli ama nasıl? Onu aramalı mıyım? Ah! Onunla konuşamazdım bu yüzden Doğu’yu aramaya karar verdim. “Alo, Alaca!” Diye açtı. “Doğu, yardımına ihtiyacım var,” dedim. Endişe ile “Neredesin, n’oldu? Hemen geliyoruz.” Dedi. “Hayır, hayır öyle bir şey değil, senden bu akşamı iptal etmesi için Kaan ile konuşmanı isteyecektim.” Biraz sessiz kaldıktan sonra “Neden?” diye sordu. “Onu görmek istemiyorum,” diye yanıtladım, ama onun yeşil gözlerini son kez görmekte istiyordum. “Alaca, bunu yapamayacağım, son kez konuşmayı hak ediyorsunuz,” “Doğu, yaptığım size göre yanlış olabilir fakat kendimce sebeplerim vardı. Anlamanızı beklemiyorum.” “Emin ol ikimizde seni çok iyi anlıyoruz, ben en yakın arkadaşımı, Kaan ise sevdiğini kaybetti.” Dedi. Kaan’ın bu denli soğuk olmasının sebebi bu mu? Madem öyle neden, dövüşüyor? Hiç mantıklı değil. “Peki, dediğin gibi son kez,” dedim ve kapattım. Madem, son kez görüşüyorduk. Hakkını vermeliydim. Dolabımı karıştırmaya başladım. Bej renginde palazzo pantolon ve üstüne bej crop giydim. Sarı saçlarımı at kuyruğu yaptım. Makyajımı kırmızı ruj ile bitirdim. Kapı çalındı. Kendim açtım. Kaan’ı ilk kez takım elbise içinde görüyordum. Çok yakışmıştı. Beni aşağıdan yukarıya doğru süzdü. “Hoş geldin,” dedim içeriye buyur ettim. Annem ve babam ile selamlaştılar. Kalbim çok hızlı atıyordu. Bunun böyle olmasını istemiyorum. Babam ve annem aynı koltuğa geçti. İki tane berjer koltuk yan yanaydı birine Kaan geçti diğerine de ben. “Nasılsın?” diye sordu annem. “İyiyim, efendim siz?” dedi. “Teşekkürler, iyiyiz bizde ama resmiyete gerek yok,” dedi. Ah! Anne, baba size yalan söylediğim için affedin beni, bu işin olmayacağını nasıl söyleyeceğim. Annem ve ben yemekleri hazırlamak için mutfağa geçtik. Ben masaya yerleştirmek için içeri geçtiğimde babam ve Kaan’ı çok iyi anlaşırken gördüm. Kaan, bana baktı. Gözleri ilk kez parlıyordu. Elimdeki tabakları masaya dizdim. Annem yemekleri getirdi ve geri kalanını yanımızda çalışan Mehtap hanım yaptı. Masaya oturduk, babam ve Kaan samimiyetini artırmışlardı, bunu neden yapıyordu? Son kez olduğunu bildiği halde... Annem “Ailen ne iş yapıyor, seni ilk kez görüyorum.” Dedi. Teşekkür ederim anneciğim bende ailesini merak etmiştim. “Ben yetimhanede büyüdüm, Doğu var dostum onunla birlikte dört yıldır bu sektördeyiz.” Dedi. Ağzım açık kaldı, gördüğüm kadın Doğu’nun annesi miydi yani. Sol tarafımda oturuyordu. Başımı ona doğru döndürdüm. Ne kadar masum görünüyordu. Derken iç sesim bana yaptıklarını ve nasıl biri olduğunu, gördüğünü hatırlattı. Haklıydı ben onun diğer yüzünü biliyorum. “Kendini çok iyi geliştirmişsin evlat, takdir ettim.” Dedi babam. Annem “Bizleri de bir ailen olarak görebilirsin,” dedi, babam gururla anneme baktı ve masada duran elinin üstüne elini koydu. En büyük şanslarım fakat yanlış damat seçimi! Yemek faslını geçmiştik. Babam ve Kaan balkona sigara içmeye çıktı. Camekandan onları izliyorduk annem ile. “Çok beyefendi, çok beğendim.” Dedi. “Anne, çok yeni olduğunu söyledim, yarın ne olacağı belli değil.” Dedim. “Bak güzel kızım, yeni birini tanıman, birine ihanet ettiğin anlamına gelmez. Emin ol senin iyiliğini isterdi. Kendini geri çekme, mutlu ol.” Dedi. Başımı annemin omzuna yasladım. Annem saçlarımı okşuyordu. “Haklısın,” diyebildim. Mehtap hanım “Kahveler hazır,” dedi. Annem ile balkona çıktık. Dışarda çok güzel bir esinti vardı. Kaan “Bir tane şal alabilir miyim?” Dedi, Mehtap hanıma karşı. “Tabii efendim,” dedi ve elinde şal ile geri geldi. Kaan, şalı aldı ve omuzlarıma bıraktı. Gözlerimiz, sanki hasret çekiyormuş gibiydi. Bakmaya doyamıyordum. Babam “İçeri geçelim, siz konuşun,” dedi ve gittiler. Başımı sandalyeye yasladım ve yıldızları izlemeyi tercih ettim. Kaan ise bana bakmaya devam ediyordu, rahatsız ediciydi! “Neden, bakıyorsun?” dedim ona dönerek. “Bugün olanlar için kusura bakma,” dedi. “Her iki tarafta kendince haklı, uzatmaya değmez.” “Ailen, çok şanslı senin gibi kızları var,” “Ben çok şanslıyım iyi ki böyle bir ailem var,” “Yarın için planın yoksa beraber dışarı çıkalım.” Dedi öküz işte soru eki nerede? “Randevularıma bakmam lazım,” dedim. Dudağı yana kıvrıldı, ama sen böyle yaparsan biz nasıl ayrılacağız?.. ✨✨ Sabah erkenden uyandım, duş aldım ve üzerime elbise giyeceğim sırada mesaj geldi. “Motosiklet ile gideceğiz ona göre giyin” yazmıştı. Dolabımı tekrardan karıştırdım ve yırtık jean ve üzerine straplez crop giydim. Saçlarımı açık bıraktım. Kapı çalınmıştı gelmesi lazım, aynadan kendime baktım ve çıkmak için hazırdım. Deri ceket ve çantamı alıp çıktım. “Hoş geldin,” dedim, bana baktı. “Hoş bulduk, hazırsan gidelim,” dedi. Annem ve babam evde değildi ama haberleri vardı. “Nereye gidiyoruz?” dedim kaskı başıma geçirirken. “Beni daha iyi tanıman için, seni bir yere götürüyorum.” Dedi. Daha çok merak etmiştim. Motosiklette bindik, “Sıkı sarıl,” dedi ama ciddiye almadığım için gaza aniden yüklenince ister istemez sarıldım. Motosiklet, koleksiyonum vardı ama sürmeye korkuyordum, belki Kaan bir gün bu korkumu yenmeme yardım edebilirdi. İstanbul’un çok uzağında bir alanda motosiklet kalabalığı vardı. Hayatı nasıl geçmişti? Sürekli kavga, dövüş mü? Bunu mu bana gösterecek? Yoksa gerçek benliğini mi? Burada ne öğrenecektim?..
|
0% |