İleride evleneceğiniz kişiyle nasıl tanışmayı hayal ettiniz?
Bir kafede, lisede, iş yerinde veya klasik olarak çarpışarak olabilir değil mi?
Ama kesinlikle dağ başında, gecenin zifiri karanlığında, bir mayının üstüne basmış halde karşılaşmayı hayal etmemişsinizdir değil mi? Neredeyse imkansız bir tanışma hikayesi...
İşte o imkansız tanışma hikayesini gecenin karanlığında, sadece yıldızların ve ayın aydınlattığı gecede, arkamda duyduğum tok, kalın sesiyle imkansız olmadığını anladım. İlk olarak zifiri karanlıkta bile belli olan yeşil gözleri dikkatimi çekti. Elindeki silahı bana doğrultmuş, bu zifiri karanlıkta bile belli olan keskin yüz kartlarıyla, sinirli yüzüyle bana bakıyordu.
Sol elini temkinli bir şekilde havaya kaldırdı, kafasındaki askeri kaskına götürdü, kasktaki el fenerine dokunup açtı, bu sayede beni daha net görmeye başladı. Bir süre bana baktı, hareket eden adem elmasından yutkunduğunu anladım.
Bizim hikayemiz bir dağ başında yıldızların altında başlamıştı.
Hayalet ve Ateş Parçası`nın hikayesi...
Acıyla harmanlanmış yürekler...
Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı kişilerdi.