Yeni Üyelik
1.
Bölüm

GİRİŞ BÖLÜMÜ

@kitap__gezegeni1

Buraya kitaba başlama tarihinizi yazabilirsiniz.

 

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın🦋

 

Keyifli okumalar✨️

 

GİRİŞ BÖLÜMÜ

 

Alfa Timi...

 

Asker elindeki dosyalara bakıp gülümsedi, yeni kurulacak tim için en uygun askerleri seçtiğini düşünüyordu. Elindeki dosyalarla birlikte albayın odasının yolunu tuttu.

 

Albayın odasına gelince elindeki dostları sıkıca tutup üstüne çeki düzen verdi. Hafif boğazını temizleyip kapıyı çaldı. İçeriden gelen gir komutuyla kapıyı açıp albayın odasına girdi.

 

Genç asker Serhat albayın masasının yanına gelip dosyalarla ilgilenen komutanına baktı. "Dosyaları hazırladım albayım." deyip elindeki dosyaları masaya koydu.

 

Serhat albay önündeki dosyayı kenara koyup yanındaki askere baktı. "Anlat Hasan kimmiş bu askerler bakalım." dedi sakince. Yeni bir tim kurcaktı ve bunların en iyi askerlerden oluşmasını istiyordu Serhat ablay.

 

Asker derin bir nefes aldı. "Öncelikle şunu söyleyeyim albayım bu göstereceğim askerler şu anda açığa alınan askerler olacak." Askerin söylediği şeyle albayın kaşları çatıldı, arkasına yaslanıp askere bakmaya devam etti.

 

"Niye açığa alınmış askerleri getiriyorsun? Türkiye'de başka asker kalmadı mı?" Sakince sordu. Asker derin bir nefes aldı, albayının karşısında dik durdu.

 

"Yeni bir tim kurulacaksa bu tim bu askerlerden oluşmalı komutanım. Sizden yeni bir tim kurmanızı istediler ve bu tim kesinlikle bu askerden oluşmalı." dedi. Yeni kurulacak timin bu askerlerden oluşmasını istiyordu, hepsinin namını duymuştu ve hepsinin bir arada göreve çıkıp bu ülke için savaşmalarını istiyordu.

 

"Niye ısrarla bu askerlerin olmasını istediğini merak ettim Hasan, anlat bakalım açığa alınan askerleri ve neden açığa alındıklarını." dedi Serhat ablay, fazlasıyla merak etmeye başlamıştı askerleri. Hasan ısrarla bu askerlerin olmasını istediğine göre bir bildiği vardır diye düşünüyordu.

 

Asker masaya koyduğu dosyalardan birini açıp Serhat albayın önüne koydu. "Yüzbaşı Pars Karadağlı üç ay önce arkadaşları şehit olduktan sonra açığa alındı." dedi. "Pars Karadağlı'nın bulunduğu timde ki askerler şehit olmuş. Pars Karadağlı o sırada izinli olduğu operasyonda değilmiş. Daha sonra başka bir timle gidip silah arkadaşlarını şehit eden teröristleri yakalamış. Onları sorguya çekerken sinirlerine hâkim olamadığı için adamların bir kısmı hastanelik olmuş. Henüz arkadaşlarının şehit olduğunu atlatamadığını düşündükleri için açığa alınmış. Bu time gelmese bile birkaç hafta içinde kaldığı yerden askerliğin devam edecek." dedi gururla. Bu vatan için dökülen her bir damla kanın intikamı alındığı için gurur duyuyordu. "Timi şehit düşerken kendisi yaralandığı için o göreve katılamamış ama arkadaşlarının da kanını yerde bırakmamış." diye ekledi asker.

 

Serhat albay bir süre dosyaya baktı. "Yeni timine hoş geldin yüzbaşım." dedi kendi kendine. Açığa alınan bu askerleden pek ümitli değildi ama önündeki dosyadaki başarılarını okudukça emin oluyordu.

 

Dosyayı kapatıp kenara koydu. "Diğer askeri göster." dedi.

 

Asker önündeki dosyalardan birini alıp albayın önüne koydu. "Üsteğmen Gece Sayer, üç ay önce açığa alınmış."

 

"Neden açığa alınmış?"

 

Asker iç çekti, bir süre kadının fotoğrafına baktı. Şu anda söyleceği bütün askerler zor şeyler yaşamıştı ama içlerinden en ağırını bu kadın yaşamıştı sanırım diye düşündü. "Bir görevde timiyle birlikte teröristlere esir olmuşlar. O esirlikte üsteğmen Gece hariç bütün askerler şehit olmuş. Gözlerinin önünde silah arkadaşlarının işkence edilerek şehit olmasına şahit olmuş. Oradan sağ bir şekilde kurtulmuş ama her yeri yara bere içindeymiş. Oradan kurtulur kurtulmaz arkadaşlarının naaşlarını aramış günlerce ama bulamamış." dedi asker, boğazına bir yumrunun oturduğunu hissetti. "Günlerce dağ bayır demeden bir iz aramış onların naaşlarına dair ama tek bir izi geçmiş kan bile yokmuş yerde."

 

Derin bir nefes alıp devam etti konuşmasına. "Günler sonra karargahla bağlantıya geçip arkadaşlarının naaşlarını bulup bulamadıklarını sormuş ama naaşlarını kimse bulamamış. Psikolojik olarak pek iyi durumda değildi. Sürekli arkadaşlarının cansız bedenlerini aramaya gidecek oluyormuş bu yüzden açığa alınmış ve kısa bir tedavi görmüş." İç çekti, herkesin kaldırabileceği şeyler değil diye geçirdi içinden. "Adamları yakalamıştı ve öyle geri dönmüştü ama arkadaşlarının naaşlarını bulamamıştı."

 

Serhat albay bir süre fotoğraftaki kadına baktı, dudakları yana kıvrıldı. "O zaman sen de hoş geldin üsteğmenim." diye mırıldandı.

 

"Sırdakine geç bakalım Hasan." dedi albay arkasına yaslanarak.

 

Asker sıradaki dosyayı eline aldıp Serhat albayın önüne koydu. "Teğmen Barış." deyip sustu, derin bir nefes alıp devam etti. "Aslında teğmeninde açığa alınması Gece ve Pars'ın olayına benziyor komutanım. Hepsinin olayları birbirine benziyor ve bu da onların iyi birer tim olmasına vesile olabilir." dedi. "Teğmen Barış da yetimhanede büyümüş ve orada kardeşi gibi gördüğü kişiyle asker olmuşlar, şans onlardan yana olduğu için sanırım aynı yerde görev yapmışlar. Yine bir görev esnasında hem kardeşi gibi gördüğü hem de askeriyede tanıştığı ve yine onu da kardeşi yerine koyduğu silah arkadaşları şehit olmuş gözlerinin önünde." deyip sustu asker, anlatırken bile zorlanıyorum, kim bilir onların nasıl içi yanmıştı diye geçirdi içinden.

 

"Tek ailesini kaybettiği içinde arkadaşlarını orada bırakıp teröristlerin peşine düşmüş. Onların saklandığı kampı bulup imha etmiş, tabii emirsiz iş yaptığı için geçici süreliğine görevden uzaklaştırılmış."

 

Serhat albay önündeki fotoğrafa baktı, tıpkı diğerlerine dediği gibi "Yeni timine hoş geldin teğmenim." diye mırıldandı.

 

Asker vakit kaybetmeden sıradaki dosyayı alıp albayın önüne koydu. "Asteğmen Enes, babası şehit olmuş annesi ve kız kardeşiyle yaşıyor. Doğu görevindeyken annesi ve kız kardeşi ziyaretine gelirken bindikleri otobüs terör örgütünün saldırısına uğramış. Kız kardeşi bacaklarına gelen kurşunlar nedeniyle maalesef sakat kalmış. Kardeşine bunları yapan kişileri bulmuş, gizlice sorgularına girmiş ve o adamlar hastanelik olmuş. Bunun sonucunda da psikolojisinin iyi olmadığını, biraz dinlenmesi gerektiğini düşündükleri için geçici süreliğine açığa alınmış."

 

Serhat albay içine derin bir nefes çekti. "Sen de yeni timine hoş geldin asteğmenim." dedi tıpkı diğerlerine dediği gibi.

 

Albay önündeki dosyayı kenara koyup başka bir dosya aldı. Asker vakit kaybetmeden o gencin de kısaca hayat öyküsünü anlatmaya başladı. "Başçavuş Anıl, abisi ve yengesi askermiş, onların görev yaptığı karargahta o da görev yapıyormuş. Bir gün karargaha saldırı düzenlenmiş, içeride bir de hain varmış, ortalık baya bir karışmış. Bu kargaşada birkaç askeri ve başçavuş Anıl'ın abisiyle yengesinide kaçırmışlar. En son ellerine kaçırılan bütün askerlerin, Anıl'ın abisi ve yengeside dahil işkence edilerek şehit olduklarına dair bir video ulaşmış. Anıl'ın bu videoları pek kaldırabildiği söylenemez. Bu yüzden açığa alınmış ve o da kısa süreli bir tedavi aşamasından geçmiş."

 

Albay önündeki çocuğun fotoğrafına baktı. Hepsi çok kötü şeyler yaşamış diye geçirdi içinden. Herkesin kaldırabileceği şeyler değildi bunlar. Dudakları yana kıvrıldı, bu gençler bu dağları inletecek diye düşündü. Öyle bir inleyecek ki yer titreyecekti.

 

"Sen de hoş geldin başçavuşum." dedi fotoğrafa bakarak.

 

Asker son kalan iki dosyayı da alıp yan yana olacak şekilde albayın önüne koydu "Üstçavuş Görkem ve kıdemli çavuş Batuhan, ikiside kardeş gibi büyümüş bu yaşlarına kadar. Kaderde onları hiç ayırmadan buralara kadar hep birlikte gelmişler. İkiside yetim, ailesi yok, sokakta büyümüş. Bir gün sokakta bir adamla karşılaşmışlar ve bu adam onlara aile olmuş. Görkem ve Batuhan timiyle birlikte bir görevde teröristin birinin kuyruğuna basmış, daha doğrusu o tim basmış. Adam yakalanamamış ama bilmeden onun zayıf noktasından vurmuşlar. Adam o timde ki herkesi araştırmış ve en zayıf olarak Görkem ve Batuhan'a baba olan, yani onları sokaktan kurtaran adamı gözlerine kestirmiş. Adamı bulup videoya çekerek öldürmüş. Video tabii ki de Bahutan ve Görkem'in eline ulaşmış. Adamı timleriyle birlikte bulup yakalamışlar ama gelirken biraz hırpalamışlar, emir almadan göreve çıktıkları için onları da bu yüzden açığa almışlar.

 

Serhat albay bütün askerlere dediği gibi "Siz de hoş geldiniz çocuklar." dedi. Önündeki dosyaları incelerken yanında duran askeri merakla konuştu.

 

"Timin adı ne olacak peki komutanım?"

 

Serhat albay bakışlarını askere çevirdi. "Alfa olacak, yeni timimizin adı Alfa timi."

 

Bütün alfaların bir araya gelip bu vatan için savaşma hikayesi tam bu anda başlamıştı işte. Yedi gencin tek ortak noktaları; acı, özlem ve intikam hırsıyla dolup taşmalarıydı. Hepsinin de gözlerinde çektileri acı var, hepsinin gözlerinde geride bıraktıkları, Yanlarına gidemedikleri kişilerin özlemi var ve hepsinin gözlerinde içlerini yakıp kavuran bir türlü dinmek bilmeyen intikam arzuları var.

 

Ya o intikam hırsıyla yok olacaklar ya da intikam hırssıyla yok edecekler. Bunu da karşılarına çıkan engelleri aşarak öğrenecekler. Ya yok olup gidecekler ya da yok edip bu topraklarda hüküm sürecekler...

 

 

ALFA TİMİ

 

.Yüzbaşı Pars Karadağlı, tim komutanı.

 

.Üsteğmen Gece Sayer, tim komutan yardımcısı.

 

.Teğmen Barış, hafif silah uzmanı.

 

.Asteğmen Enes, muharebe uzmanı.

 

.Başçavuş Anıl, istihbarat uzmanı.

 

.Üstçavuş Görkem, ağır silah uzmanı.

 

.kıdemli çavuş Batuhan, tahrip uzmanı.

 

 

Selam nasılsınız?

 

Giriş bölümünü nasıl buldunuz?

 

İlk bölümde görüşmek üzere🤍

 

 

Loading...
0%