14. Bölüm

Bölüm 13

Buse C.
kutsalmavi

Yerime nasıl oturdum o bilgisayar başına nasıl geçtim inanın bende bilmiyorum. Bir kaç gözün üzerimde olduğunu ama onlarında başını kaldırıp bana detaylı bakarlarsa eğer aynı olayla karşılaşıtıklarını bildikleri için bir şey yapamadıklarını da biliyorum

Fakat o delici bakışların sırtımdan bir bıçak gibi splandığınında farkındayım.

İçimden ne kadar güçlü ol, bilgisayarı açtın ve işine dön demek gelse de bir tarafım her şeyi yık bağıra çağıra ağla diyordu.

Kafamı geriye yatırıp sandalyeye doğru yaslanarak 5-10 saniye gözlerimi kapattım. Düşün Bade , düşün. Nasıl başlayabilirsin bu işe düşün.

Telefonumdan bir bildirim sesi geldi o esnada. Bu benim telefonum değildi, bu Ateş Bey ile konuştuğum özel hattımdı. Ondan başka kimse de olmadığı için nuamram onun attığını tahmin ediyordum.

Yutkundum,direndim,bakmamak için direndim.

Ama adı dudaklarımdan dökülürken bile titrediğimi fark ettim.

Sanki onu uzaktan severken bu kadar canım acımıyordu,sanki onu kendi hayal dünyamda kurup tatmin olurken de bu kadar canım acımıyordu

Şimdi dibimde,şimdi yanıbaşımda , bedenlerimiz birbirine çoktan karışmış bile.

Ama ben amacını biliyorum,ruhunu tanıyorum onu biliyorum

İsimlerimizin birbirinin dudaklarından sadece sevişirken haykıracağını da. Orada bile bana mesafe koyduruyor.

Ateş Bey hahaha ne komik dimi ? Bu ego bu tavır nereden geliyor bilmiyorum.

Bilmiyorum,bilmiyorum,bilmiyorum ne zaman saçlarını okşayacağım bilmiyorum

Kirli sakallarına ne zaman dokunacağım hiç bilmiyorum

Düşündükçe beynim yankılanıyor, kafamın içi toz duman oluyor.

Derin bir nefes aldım, yine telefona bildirimler düşmeye devam ediyordu

Bilgisayarı açarken bu bildirimlerin kendi telefonumdan geldiğini fark ettim. Tanımadığım bir numara "Gıybet Timi" diye bir gruba eklemişti.

ETrafıma şöyle bir göz gezdirirken çaprazımda oturuan Buket ve Emir'in bana baktığını gördüm

Gülümseyerek kafamı salladığımda Ateş Bey'in tok sesini duydum

"Herkes işine baksın 1 saat sonra toplantı olacak sizden istediğim tüm sunumları raporlamanızı istiyorum"

Tüm sunumlar mı bu adam gerçekten kafayı yemiş olmalı !

Yine takmayarak Gıybet Timi grubuna girdim. Akşam bir şeyler yapalım demişlerdi. Bana uyardı aslında biraz kafamı dağıtmaya da ihityacım vardı

Okeyleştikten sonra telefonu kenara bıraktım ve işimin başına döndüm, hızlıca tüm sunumların raporlarını döktüğümde bunların çoğunu daha öncesinde hallettiğim için kendimle gurur duydum

Bilgisayarıma bildirim geldiğinde toplantı yeri ve saati Teams üzerinden belirtilmişti. Toplantının başlamasına 15 dakika vardı ve kafamı kaldırdığımda çoğu kişinin olmadığını fark ettim, Ateş Bey bile gitmişti.

Hızlı adımlarla toplantı salonuna doğru gittiğimde kapıyı açtığımda karanlık olduğunu fark ettim. Göz ucuyula baktığımda burasının çok küçük olduğunu ve tüm departmanın buraya sığmayacağını düşünürken kapının bir anda kapanma ve kilit sesini duydum

Korkudan titrerken istemsiz bir şekilde tırnaklarımı avuç içlerine saplandım.

"Benden daha ne kadar kaçacaksın" dedi o aşina olduğum tok ses.

Yutkundum,konuşmak istemedim. Konuşursam ağlardım biliyorum.

Önüme bile dönmedim.

"Bana bak" dedi tekrar, sakindi ses tonu fakat inat ettim dönmedim.

"Sana bana bak dedim" diye bir hışımla kendine çevirdi. Etraf karanlıktı, beni görmüyordu beni duymuyordu

Onun beni gördüğü tek şey vücudumdu onun beni tek istediği şey de.

Ne ara kıyafetimin yeri boyladığını da bilmiyordum, her şeyi nasıl bu kadar hızlı yapabildiğini de.

Başka bir zaman dilimi olsa şuan kendimi ona sunmak için hazırdım ama bugün o zaman dilimi değildi

Bu tarih heleki hiç değildi.

Yine yutkundum, çaresizce dudklarımdan tek gelime çıktı

"Lütfen"...

Zorlandım zorlanarak da olsa konuştum "Lütfen gideyim bırak,lütfen bugün değil"

Cıkladı, orada bile ses tonu öyle derinden işleniyordu ki.

"Toplantımız daha yeni başadı Bade Hanım " dedi

"Zorla olmaz Ateş Bey lütfen" dedim.

"Şişt dudakların başka işlevler için çalışsın" dedi. Bir hışımla saçlarımı tuttuğunda çoktan bacaklarının arasına inmiş boxerından ortaya çıkan aleti ile gözgöze geldim.

Kahretsin bu adam çok fenaydı, o karşımda böyle dururken onun tadına bakmamak imkansızdı.

Bu benim için ölümdü. Zaten ölecektim bari o tada doyasıya bakayım değil mi ?

Aletini ağzımızın içine aldığımda hızlanmam için elleriyle tuttuğu başımı hızlandırdı öyle ki saçlarımı tutuşundan mıdır bilmem gözümden yaş aktı bir anda

Duygularım çok karışıktı o esnada , derin bir nefes alıp ellerinin üstüne elimi koydum ve saçlarımı bırakmasını sağladım

Derin bir nefes alırken tekrardan aletini ağzımıza aldığımda bir şekeri yalar gibiydim tadı doyumsuzdu, o doyumsuz biriydi.

İnlediğini fark ettim, o duymadığımı zanetti ama ben duymuştum yarım ağız gülümsedim

Hızla beni ittirip bir eliyle kucakladığı gibi masaya yatırmıştı.

Sustum, konuşmayacaktım,yalvarmayacaktım

İşini bitirdiği an şu kapıdan çıkıp gidecektim

Ama öyle olmadı. O kadar ustalıkla keşfettiki vücudumu zor dayandım, aleti vajinamın üstüne geldiğinde önce bir sürtündü.

Gözleri , gözlerime kilitlendi. Bu sefer bakışı farklıydı

İyice baktı gözlerime,kenarlarına akan pınarları gördü mü bilmiyorum. Gözümü kapattım dahada bakarsam ağlardım

"Aç gözünü" dedi yine tok sesiyle. İtaat ettim

Nefes alma dese almayacaktım o derece. Sürtünmeye devam etti zor tuttum kendimi

"Söyle,yalvar " dedi.

"Gir içime lanet olasıca" dedim

"Şiştttt karşında kim olduğunu unutuyorsun galiba söyle dedim sana"

"Ateş BEy yalvarıyorum dayanamıyorum"

"Hmm ne kadar dayanamıyorsun mesela" dedi inat eder gibi daha çok sürtünürken

"Off bırakın ben yapacağım sizi bekleyemem" diye tepki gösterdiğimde kahkaha attı

"Biliyor musun şu içindeki vahşi kediye bayılıyorum" dediği an hızlı bir şekilde içime doğru girmişti öyle hızlı harket etti ki saniyesinde kendimi ona teslim etmiştim

İçime boşaldığı an uzun bir süre orada bekledi sonra yavaşça kalktı

Üstünü giyerken bende çoktan hazırlanmıştım bile.

Kapıdan çıkmak için onu beklemeliydim

"Bade, ilaç alıyor musun?"

"Gerek görmüyorum Ateş BEy benim hiçbir zaman çocuğum olmayacak zaten"

Bunu o kadar doğal söyledim ki doğal bir şeydi artık benim için çünkü

"Anladım. Bade"

"Evet Ateş Bey"

"Sebep ne olursa olsun hiçbir şey için ağlama"

"Bu da mı bir emir?"

"Gerekirse evet Bade."

Kapıyı açtığında hızlı adımlarla oradan uzaklaştı


Şimdi ne olacaktı peki?

Bölüm : 12.03.2025 10:43 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...