Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm 1

@kutsalmavi

Herkesin gitmek için bir sebebi vardır.Sebebi vardır ama gidecek bir yeri yoktur.Ne zaman bir yer bulursa koşarak uzaklaşmak ister oraya.Benimde gitmek istediğim sebeplerim oldu fakat ne bir yerim oldu ne de geride bırakmaya kıyabileceğim insanlar.En sonunda üniversiteyi bir çıkış kapısı olarak düşünmüş ve sonunda şehir dışında okumaya karar vermiştim.Ne kadar Buğra'nın üzerime titremesi hoşuma gitsede bazı zamanlarda sıkılma noktasına geliyordum.Kaçış mıydı bu bilmiyorum ama bir süre yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.

........

Bir haftadır evde bir telaş havası almış başını gidiyordu.Komşu teyzeler en sevdiğim börek çöreklerinden yapıp her gün kapımızı tıklatıyorlardı.Sağolsun bir kaçı da orada yemek derdim olmasın diye buzluktan çıkardıklarını bile getirmişlerdi.Yarın yola çıkacaktım ve hiç tanımadığım bir şehirde hiç tanımadığım insanlarla dört sene beraber geçirecektim.Bir hafta öncesinde arkadaşlarımla da son kez görüşmüş bu son zamanlarımı annem ve Buğra ile geçirme kararı almıştım ama beyefendi beni bırakıp arkadaşlarıyla görüşmeye gitmişti.Aslında hepsi çağırmıştı beni ama daha fazla vedalaşmaya gücüm yoktu.Birde Buğra bana göre daha şanslı bir çocuktu tüm yakın arkadaşlarıyla aynı üniversiteyi kazanmıştı.Hepsi birbirinden farklı bölüm fakat aynı üniversite.Aslında baktığınızda gurbete giden tek bendim.Buğra,Alican,Sinem,Emir,Tuba,Mert ve Melis hep beraber gidiyordu.Lisenin ilk yılından beri birliktelerdi.Dostlukları olsun,aşkları olsun herkesi kıskandıracak derecedeydi.Birde bilmedikleri bir şehire aynı anda gidiyorlardı.Tabi Buğra yine sap gibi kalmıştı aralarında.Fakat biliyordum ki gerçek aşkını orada bulacaktı.Üstelik bu da fazla zamanını almayacaktı.

Evdeki misafirler yavaş yavaş gitmeye başlayınca annemin hatırlatmasıyla beraber dedemlere gitmeye karar verdim.Bizden birkaç sokak ötede oturuyorlar.Çocukluğumun geçtiği sokaklar. 9 sene orada yaşadık biz hayatımızın ilk anı dediğimiz her anı o sokaklarda geçmişti.Ne zaman bu sokaklardan geçsem aklıma o anılar geliyor ve gözlerim istemsizce dolmaya başlıyordu bile.Bunları düşünürken elimde tutmuş olduğum telefonla sonunda kimi aramam gerektiğini hatırlamış ve hızlı bir şekilde Buğra'yı aramaya koyulmuştum.Buğra ile konuşup haber verdikten sonra,yavaş adımlarla eski apartmanımın önüne gelip zile bastığımda iki dakika sonra kapı açılmıştı.Koşar adımlarla yukarı çıktığımda kapının açılmış ninemi karşımda görmüştüm.Hemen boynuna atlayıp

"Ninemmmm" diye sıkı sıkı sarıldım ona ah Anadolu kokulu ninem benim..

"Kuzum hoş geldin nerede o eşek sıpası gelmedi mi " dedi.

"Hemende Buğra'yı sorun zaten "diye trip atar bi şekilde konuştumda dedemin saçlarımı okşadığımı farkettim.

Bu iki çılgın aşığıda çok seviyordum.Evet 70 yaşında olmalarına rağmen birbirine olan aşkı ilk günkü gibi taze.Kıskandırılacak derece de üstelik. Leyla ile Mecnun,Aslı ile Kerem vs. halt etmiş yanlarında.

Onların aşk dolu bakışmalarına hayran hayran dalarken dedemin

"Hadi balkona geçelim"dediğini duydum.Birlikte balkona geçip havadan sudan konuştuktan sonra Buğra teşrif etmişti ortamımıza. Biraz sohbet edip birkaç nasihatla beraber eve doğru yol almaya başlamıştık.

Buğra hala çatık kaşlarla etrafı süzmeyme devam ediyordu.Kızmıyordum,kızamıyordum ona.Neden böyle çok iyi biliyordum çünkü.Eve vardığımızda son kontrolleri yapıp bir saatte annemle oturduktan sonra yarın sabah erken kalkacağım aklıma gelmiş ve annemle Buğra'yı öpüp odama doğru ilerledim.Pijamalarımı da giydikten sonra son bir kez daha yatağımın içine girmiş yastığın soğuk tarafına geçmiştim bile.Gözkapaklarım benimle inatlaşırken odanın kapanıp açılma sesinden sonra Buğra'nın giriş yaptığını anlamıştım.En son hatırladığım yanağıma kondurulan küçük bir "buse"idi.

06.00
Alarmın o iğrenç sesini duyduğumda istemeye istemeye yataktan doğrulmak zorunda kaldım.Karşımda homurtularla uyanmaya başlayan Buğra'yı gorduğumde kahkahlarıma engel olamadım.Sinirli bakışlarını uzerimde hissettiğimde o sinirin ardındaki huzunu de yakalayabilmiştim.O an odamızın kapısı yavaşça açıldığında annem tum guzelliğiyle karşımızda duruyordu.
"Gunaydın bitanelerim.Hadi elinizi yuzunuzu yıkayın kahvaltı hazır" deyip odamızdan cıkmıstı.Evimiz kucuk oldugu icin Buğra ile aynı odada kalırdık.Bu yuzden hazirlanma surecimiz hep uzun surerdi.Ilk once onun banyoya girmesi gerektiğini işaret ederek hemen yola çıkarken giymem gereken kıyafetlerimi ayırdım kenara..Bavullarıma da kısa bir goz attıktan sonra koymam gereken bir kac esyayıda koymustum.Ne yani yeni bir hayat bu bir kac bavuldan mı ibaretti? Buğra'nın odaya gelişini farkettiğimde hemen elimi yuzumu yıkamak icin banyoya girdim.Banyoda işlerimi hallettikten sonra salona gecip masada beni bekleyen bitanelerimin yanına gectim.Annem : "Kızım ben seninle geleceğim, bu konuda ısrar etmeni istemiyorum" dedi. "Sen bilirsin anneciğim,peki Buğra sen?" dedim
"Gelmiyorum"dedi tıslar bir sekilde.
"Hadi ama Buğra sende gidiyorsun ya niye boyle davranıyorsun"dedim.
"18 sene herseyimiz birlikte oldu Buğlem.Acı cektik,sevdik 'hoş ben kimseyi sevmezdim ama' kızdık,kavga ettik,agladık.Fakat hep birlikteydik.Sen benim ikizimsin kızım.Benim diger yarımsın.Bilmediğim bir sehire yolluyorum seni.Iyi olmamı bekleme benden "dedi.
"Kıyamam be sana yapma boyle sık sık gorusecegiz zaten"dedim.Annem ikimizi gozleri dolu dolu izliyordu.Kahvaltıyı sevmedigim halde anne eli değmis tum seyleri tadını çıkara çıkara yeme kararı aldım.Kahvaltımız bittiğinde hızlıca ustumu giyinip bavulları indirmek icin asansoru cağırdım.O sırada kafamı cevirdiğimde Buğra'nında bizimle geldigini farkettim.Gulumsedim sadece.Birsey soyleme zamanı değildi cunku.Arabaya atlayıp otogara doğru yol aldı annem. Gitme vakti gelmisti artık.
En son Buğra'ya sarıldığımda alnimdan opup "Attığın her adımı haber vereceksin " dedi uyarir bi tonda.
"Emrederseniz paşam"diye asker selamına gecip gulumseyerek otobüse doğru yol almıştım.Bileti bile zor bulduğumuz için annemle ayrı ayrı yerlere oturmuş ve ben yanımda oturan tonton teyzeye gülümseyip koltuğuma gömülmüştüm.... Bunları düşünürken elime aldığım portakalı özenle soyup yanımda benimle birlikte yolculuk yapan teyzenin bir taraftan sorularını cevaplandırıp bir taraftan da soyduğum portakalları ona veriyordum.Bu işte bir terslik vardı öyle değil mi?Ne yapayım portakal görünce dayanamıyor ve bu tonton teyze ile de bunu paylaşmak için son birkaç dakikadır can atıyordum nedense.Tonton teyze ile sohbet ederken ne kadar ileri görüşlü bir insan olduğunu farkettim.Aslında ben torunundan falan bahsetmesini beklerken;kadın oturdu bana ders alınması gereken birkaç hikaye anlattı.Can kulağı ile dinledim kendisini.Görmüş geçirmiş insanlardan duyduğumuz hikayeler aslında bir nevi öğüt niteliğinde olur öyle değil mi?

 

Loading...
0%