Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm 2

@kutsalmavi

Otobüs yavaş yavaş hareket etmeye başladığında cama kafamı yaslamış etrafı inceliyordum.Arada sırada ise teyze ile sohbet ediyordum.Aklımda bi ton şey vardı. Mehmet'i kafamdan silmem gerekiyordu aslında ya da silmişimdir.Bilmiyordum,hiçbirşeyi bilmiyordum.Bir an ilk tanıştığımız gün geldi aklıma.

Bir gün teneffüste tek başıma takılırken Nur gelmişti yanıma.Biraz sohbet ettikten sonra bana dönüp;'Buğlem ben bugün Uğur ile görüşeceğim Beşiktaş'ta benimle gelir misin ?Annemi biliyorsun' dedi. Bende geleceğimi söylemiştim. Okul çıkışı Buğra'ya da haber verip Nur ile birlikte Beşiktaş'a gittik.Sahilde bir cafeye oturmuştuk.Bir kaç kez adını duyduğum Uğur'u yüzyüze tanıma fırsatımda oldu.Bunları yalnız bırakmak adına biraz çıkıp gezmiştim.Bir kaç kitapçıya uğradıktan sonrada geri dönmüştüm yanlarına.Gittiğimde masada başka birinin daha oturduğunu gördüm.Aslında sorsanız o zamanlar onu anlatırken içim kıpır kıpır olurdu.Bana göre bu 'ilk aşk' iken; Buğra'ya göre ufak bir hoşlantıydı sadece.O gün adının Mehmet olduğun öğrendim çocukla birkaç sohbet etmiştik;serseri havası beni kendine çekti diyebilirim aslında.Eve gelip Buğra'ya anlattığımda bana dedikleri dün gibi aklımda hala;

"Sevmiyorsun güzelim,aşıkta değilsin.Küçücük bir hoşlantı sadece.Gözlerinin içi bile gülmüyor" demişti.

"Ne farkeder ki mutluyum yanında"dedim.

"Mutlu olmak istediğin için böylesin gerçek aşkı bulduğunda dediklerimi daha iyi anlayacaksın"dedi.

"Sende bulamadın ama bu tecrübe nerden geliyor bayım" dedim gülerekten.

Kahkahası odayı doldururken " Seninde yanında o kadar çift olursa tecrübe kazanırsın " dedi. Haklıydı evet.Sonra da Mehmet ile sevgili olduk.Kısa bir süreli birşeydi iki üç ay falan ancak sürdü.

Evet ben kendime göre çok mutluydum.Ee tabi hayatımda ilk defa bir sevgilim olmuştu fakat her daim ördüğüm duvarlarım vardı

Elini tutmak,öpüşmek yoktu lugatımda.Belkide Buğra'nın dediklerine bir tarafım katılıyor , bir tarafım ise kabul etmiyordu.Katılan yönüm baskın olduğunda koca duvarlar örüyordum.

Mehmet ise o duvarları aşamadı, ya da aşmak istemedi.Bitirdi. Birlikte verilen bir karar olmadı hiçbir zaman. Kendi karar verdi ve kabullendim.Kabullenmesek ne değişecek ki zaten? Hep başkalarının kararlarına saygı duymak zorundayızdır öyle değil mi?Diretebileceğin hiçbir şeyin yok.Hayatta illaki biri gelir ve seni bir kukla gibi oynatmaya başlar bile.

Sonra da bırakırlar seni o ipler dolanır boğazına.Nefessiz kalırsın,acı çekersin;acı çektikçe ağlarsın.Dünyanın merkezı yapmasan bile hayatından birinin eksilmesi dahi acı verir insana.

Sonra da hayatının en büyük kararını verirsin,bu geleceğini dahi etkiler.Sırf onu görmeyeceğim diye üniversite tercihlerini bir gece de değiştirip olabildiğince uzak bir şehire gitmeye karar verirsin.

Koskoca İstanbul'da herhangi bir sokaktan çıkıp gelecek diye bi umut beklersin ama bu umudun içinde korkularında olur.Korkularımdan kaçtım bir nevi,kendimden kaçtım . Hiç tanımadığım bir şehire iki üç aydır hayatımda olan bir insandan dolayı acı çektiğim için kaçtım.Nasıl bir şey bekliyordu beni inanın bende bilmiyorum.Umarım iyi bir şey olurdu hayatımda.Tüm güzellikleri bu şehire sığdırırdım.

Umarım herşey güzel olur dedim kendi kendime. Mehmet ise aklıma gelmiyordu öyle eskisi gibi.Yine haklıydı Buğra,her zamanki gibi en haklı olanımızda oydu.Gülümsedim,bunları düşünürken kafamı kaldırıp etrafıma baktım şöyle bir;

Ah hadi ama yaa ? Bu da neydi boyle.Ilk defa Istanbul'dan sonra bir şehire aşık oldum diyebilirim.Bana gore denize kıyısı olmayan bir sehirde yaşamak mapushanede tek hucrede cürümüş bedeninin fareler tarafından kemirilmesi gibi birşeydi.Fakat sozumu geri alıyorum.Buraya resmen asık oldum.Ah sen ne guzel bir sehirsin dedim icimden.

Anneme mutlu bi sekilde baktım,o da halinden memnuncasına gulumsedi bana.Sevmisti burayı.Fakat bildiğim tek birşey varsa bu şehire biraz zor alışacağımdı.Ne olursa olsun insanların bakışlarını uzerimden cekemiyordum.Her zaman kafamın dikine giden ne yapmak istesem onu yapan biriydim.Benimde sınırlarım vardı tabi.Bunu daha öncede söylemiştim sizeSevgiliyle öpüşmemek,sigara icmemek gibi.Ah hadi ama o duman sizi zehirlediğinde nasıl bir haz alıyorsunuz.İnan anlamıyorum ama katlanmam gerektiğini de farkettim.Belki oda arkadaşım sigara kullanacaktı ve onun özgürlüğüne karışamazdım.Ben bunları ic dunyamda tartarken annemin sesiyle kendime geldim.

"Sana bunlari giymemen gerektiğini soyledim Buğlem.Herkes sana bakıyor.Hadi surada lavobo var uzerini değiştirde gel."dedi

Oflaya poflaya yarı temiz buldugum bir tuvalette ustumu degistirmeye karar verdim.Koyu bir kot pantolon beyazda kisa kollu badi giyinip omuzuma dogru pembe bir hırkayla bağladım.Gözlüklerimi de taktıktan sonra tam bir inek öğrenci modundaydım.Fakat bu insanlar neden hala bakıyorlar? Umursamadan durağa dogru yürümeye devam ettim.Tramwaya binecektik ve kalmam icin yeni bir yer bulmam gerekiyordu.Bir de dolabımı değistirmemde fayda var.Gercekten beni zor zamanlar bekliyor.Göz ucuyla anneme doğru baktığımda gözlerinin sulandığını farkettim.Babamdan sonra ikizimle ben kalmıstım yaninda sadece ve ikimizde ayrı birbirinden cok farkli ve uzak iki şehire dusmustuk.Bir hafta sonrada onu goturmeye gidecek.Ne kadar erkeklik gururu yapsada anneme kıyamadığı için sesini çıkartamıyordu. Kendisi Hukuk bölümü kazandı.Arkadaşları da yanındaydı hem.En azindan benim gibi kafası buyruk yaşayan bir tip değil.Ailede birinin aklının başında olmasi guzel birsey.

Neyse...Bu arada bende Çeko okumaktayım.Kısacası Calışma Ekonomisi ve Endustri iliskiler bölümü.Bu bolümu secmemdeki tek amaç ise sayılarla oynamayı seviyorum.Ciddiyim bu konuda.Bana doğum günümde alınacak en güzel hediye birkaç kitap ve bir hesap makınesi olabilirdi. Tabi bu bölümü istediğim için gelmiş olabilirdim buraya fakat beni gercek anlamada neler bekliyor,bu konuda hicbir fikrim yoktu.Yinede Buğra'yı özlüyordum ve o burada olsa kötü olan şehiri bile güzelleştirmeyi bilirdi.Bir yerle anlaşıp haftada bir kac gun sahneye bile çıkabilirdik.Parası hic muhim değil biz bunu sevdiğimiz icin yapıyoruz.Buğra elektronik gitar calarken solistliği ustelenen kişi ise bendim.Diğer arkadaşlarımızda birkaç enstrüman çalardı.Bunu sırf eğlendiğimiz için bile yapardık. Bu kadar harika bir grupken kaderin bizi ayırmış olması cok acı verici. Daha doğrusu benim onlardan ayrı kalmam.

Neden tam da en cok ona ihtiyacım oldugu zamanlarda hepsi benden kilometrelerce uzaktaydı?Alican,Sinem,Melis,Mert,Tuğba,Emir ve Buğra...Bir tek ben buradaydım..

Alışabilecek miyim bilmiyorum ama beni burada farklı şeylerin beklediğini biliyorum.His derler ya benim hislerimde fazla kuvvetliydi.Hislerle beraber kendime inancımda vardı.Belkide bu yüzden herşeye olumlu bakıp gözlerimin içi gülebiliyordu.

Yaşadıklarım kolay şeyler olmadı hiçbir zaman ama herkes sabredebildiği kadar acı çekermiş.Sabrım tükendimi bilmiyorum ama gülmeyi hep başarabildim.

Gülüşlerim solmadı. Bonus şeklinde kıvırcık saçlarım kocaman gözlüklerim olduğu için çirkinim diyede kızmadım kendime,kendimi değiştirmek için elimden geleni de yapmadım.Ben buydum,böyle bir kızdım.Böyle de kabul etmesini istedim insanların.

Şimdi yapayalnız bir şehirde tek başınayım. Şartlar neyi gösterir bilmiyorum ama hissediyorum güzel şeyler olacak...

Loading...
0%