Bölüm 4

Mavinin en koyu tonunda gözlere takılıp kaldığımda küçücük bir cocuğun bu derece guzel bakmasına şaşırmıştım.Kıskandım da biraz, evet 3 yaşında bir çocugu kıskandım.Ben burada en paspal halimle gelmişken bu çocuk doğal güzelliği ile bile dikkat cekiyordu.O sırada ağladığını farketmemle yuzumu sağa sola sallayarak gercek dunyaya dönmeye karar verdim.Eğildim vakit boylarımız eşitlenmişti.Izel ne yapacağını bilmez bir şekilde başımda dikilirken sen git diye elimle işaret verdim.Ağır adımlarla ilerlerken karşımda duran çocuğun güzelliği hala beni benden alabiliyordu.Yine kaşlarımı çatarak gozlerinin içine baktım ve
"Tatlım neyin var neden ağlıyorsun" dediğimde hıçkırarak kucucuk kollarını boynuma doladı . O sırada dizinin hafif sıyrılmış ince bir kan seklinde kucucuk bacaklarından aktığını farkettim.Hıçkırıkların arasında
"Annemyeyi kaybettim.Cok koykuyoyum" dediğinde daha da sıkı sarıldım ona.
"Canım benim annenleri bulacağım söz ama önce su bacağındaki yarayla ilgilenmemiz lazım olur mu ?"
dediğimde başını sallayarak onay verdi.O sırada ailesine kızmıştım.Cidden 3 yaşındaki cocuğu bırakacak kadar salaklarmıydı.
Ah yine ön yargı yine ön yargı Buğlem belkide cocuk kaçmıştır ellerinden belkide haklı sebepleri vardır.
Kucağımda taşıdığım adını bilmedigim cocukla beraber banklara oturmuş yarasını ıslak mendille temizlemeye çalısıyordum.Elimden gelen tek şey buydu ve yarası fazla görünmüyordu bile.
Yinede kucucuk bedeni icin buyuk bir yaraydı fakat yarayi temizlediğimden beri bir kez bile gozyaşı dökmediğini farkettim.
Erkeklik gururu iste diye gülümsedim içimden yaşın kaç olursa olsun o gururdan vazgeçemiyorsun dedim kendi kendime.
Aklıma yeni gelmesiyle gozlerimi guzel yuzlu çocuga çevirip
"Canım hadi kalk aileni bulalım ama ilk önce adını öğrenebilir miyim " dedim gülümseyerek.
O da gülümseyerek maviş gözlerimi gözlerine kilitleyip
"Emiy Aliy ya şenin ney?" dedi.Kendinden emincesine konuşmaya çalışıp bir taraftan dilinin döndüğünce kelimeleri düzgünce soylemeye çalışıyordu,hali oldukça tatlıydı.Hatta fazlasıyla tatlıydı.
"Bende Buğlem canım' dedim.Yuzume aval aval bakmasıyla bir soru soracağını tahmin etmeye başlamıştım bile.
"Çok güzeysin Buğyem ama sen köysün " dediğinde gözlüklerime baktığını farketim. Dayanamayarak küçük bir kahkaha attığım sırada Emir'in de benimle birlikte güldüğünü farkettim.
ettim.
Tam da o sırada "Emiiiirrrr" diye bağıran kalın bir ses işittim.Açıkçası korkmustum.Yani boyle bir kalın sesten kim korkmazdı ki.Bir kac kisinin bile dönüp baktığını bile gördüm.Bırakıp gitsem mi diye dusunmedim değil.Sonra Emir'in bana iyice sokulmasıyla aman be dedim icimden sonra.Kimse gelsin hesaplaşırız.Ne olabilirdi ki en fazla ya abisi ya babası.Bulamadıkları icin sinirlenmiş bağırarak etrafta onu arıyorlardı.Onlarda haklı diye geçirdim içimden.Ben bunları dusunurken Emir'in bana daha çok sarılıp
"Hiiiii dayicik geliyoyyy sakla beni ablaay" dediğini duydum.Istemsizce kıkırdadım. Dayıcık ne yaa dedim gülerekten .
O sırada masmavi gozlerinden atesler çıkartacasına bize doğru gelen 1.85 boylarında esmer hafif kirli sakalları olan giydiği gomlekten karın kasları ben burdayım diye bağırırcasına belli eden biri gorus alanıma girdi.Sanırım dayıcık buydu.Emir'in gözlerinin kimden aldığı belli olmuştu.Istemsizce gözlerinin icine baktığımda kendimi orada kaybettim bir anlığına.Bir insan bir bakışıyla ah ne sacmalıyorum ben diye yine kafamı sağa sola savurdum.Okulun ilk gununden biraz dalga gecmek fena olmazdı değil mi?
"Ah merhaba sen dayıcık olmalısın" dedim.Karsımda bir bana birde Emir'e bakan çocuğa
"Ah abla yaa dayicik çok kızacak ama "diyerek kıkırdadı Emir
"Evet ablacığım dayıcık beni öldürecek gibi bakıyor napalım kaçalım mı ? "dedim.
"Kaçalım ablaaaa " diyerek kulak zarımı patlatacak sekilde bağırdı Emir.
Tam tabana kuvvet kucağimda Emirle kosmaya hazırlanırken guclu kolların beni kendisine doğru çekmesiyle duraksadım.
Sert bir sekilde kolumu tutmasıyla dislerimi sıktım.Çığlık atmayacaktım fakat biraz daha sıkarsa kolum moraracaktı ve bu hic hos bir goruntu değildi
"Emir cabuk o kucaktan iniyorsun ve tanımadığın insanlarla muhattap olmuyorsun"dedi çok bilmiş dayıcık
"Ama dayıcık biz ablayla tanıştık hem ben dustum o da bana yaydım etti ne vay bunda"dedi.Bana da çaktırmadan göz kırptı.Yanagindan ufak bir makas alıp gülümsedim bende Emir'e .Ayy ağzını yuzunu yerim senin.Kucucuk yaştan belli çok canlar yakacak bu cocuk cok.Sonra da kalkıp hic değmeyecek birine aşık olup asıl onu sevecek kişiyede köpek gibi davranacak.O an kendimi toparlayıp

"Merhaba ben Buğlem sende dayıcık olmalısın tanıştığıma memnun oldum"dedim gulerbir yuzle

'Çattık ya sabır'diye tıslar bir sekilde konuştu.Benim elim hala havada bekliyordu.Usulca indirdim elimi daha fazla kendimi acındıramazdım öyle değil mi ? Sinir ve huznun bir arada olduğu duygu karmaşasını yaşamaktayım şuan.

"Alptuğ"dedi benim bile zor duyabileceğim bir şekilde.

"Guzel isim.Hukumdarlık,yigitlik demek"dedim. Bir kez daha duymuştum bu ismi ve değişik geldiģi icin anlamını araştırma gereği duydum.Gereksiz bilgi diyip geçmeyin bakın bir şekilde bir yerde karşınıza çıkıyor.

"Evet hukmetmeyi severim.Lafımın ikiletilmesinden hic hoşlanmam "dedi buz gibi bakışlarının altından.
Istemsizce gulumsedim.Karşısında aptal asıklar gibi durmakta ne zaman vazgececektim bilmiyorum ama bir an once ceki duzen vermeliydim.Hemencecik toparlanıp gitmek için ayaklandım.O sırada bir bana bir Alptuğ'a anlamaz gozlerle bakan Emir'in yanına geldim.Dizlerimin uzerine çöküp boylarımızı denk getirmeye calıstım.Yuzume baktı ve bana kocaman sarıldı.
"Canım benim bir daha dikkatli ol olur mu?Canın yanmiyo daha degil mi ?Kiyamam sana gel bir kez daha sarılayım"dedim .
O sırada Emir tarafından öpücük yağmuruna tutulmuştum.Nasılda sevecen bir çocuktu boyle.Sımsıkı sarıldıktan sonra Alptuğ'a gulumsedim.Tam arkamı doneceğim sırada
"Buğlem...Cennetten düsen bir melek.Guzel isim ama karakterinle hic uyusmamış doğrusu" dedi.
Bir taraftan da Emir göz kırpıp öpücük yolluyordu bende ellerimi dudağıma goturup öpücügümü hayali bir şekilde Emir'e gönderdim.Bana gülümseyerek baktığında ona el salladım ve bizim soğuk nevaleye dönüp,
"Olsun bu ismi tercih etmişler yapabilecek birseyim yok"dedim umursamaz bir tavırla ve yurumeye devam ettim.

O sırada uzaktan bizi izleyen Izel'in kıkırdadıgını gordum.
Soru sorar gozlerle ona baktığımda
"Anlat hemen " dedi
Inatcı kızdı bu cok bariz belliydi ve anlatmasam başımın etini yiyecek birine benziyordu ikiletmeden ona anlattığımda
"Vay canınaaa.Yalnız varya ilk defa beni ikiletmeden sorumu cevaplayan birisi oldu.Bu huyunu çok sevdim " dedi.
"Sen sevdin de dayıcık sevmişe benzemiyor " dedim icimden istemsizce cıkan kelimelere engel olamadan
O sırada Izel koca bir kahkaha attı ve butun kafalar bize cevrildi.Dayanamayıp bende kahkaha attığımda herkesin bizi izlediğini farkettim.
Gozlerimi o yöne cevirdiğimde ise birinin sıkıntıyla bize baktığını farkettim.
Lanet olsun