@mavikelebek_04
|
(Geceyi Kurtar - Kayıp Hikaye) "Bazen yok olmak istediğimizi söyleriz, lakin aslında tam tersini isteriz... "
Tatil bitmek üzereydi. Son yılıma başlayacaktım üniversite de. Kazandığımı öğrendiğim ilk günü çok net hatırlıyordum. O kadar çok sevinmiştim ki heyecandan gözüme uyku girmemiş, sabahlamıştım. Abim bu halimi görünce ilk biraz kızmıştı. Kendimi bu kadar heyecana ve strese sokmamam gerektiğini dillendirip durmuştu. Ama ben, elimde olmadan hem heyecanlanıyor hem de stres oluyordum. Bana aldığı hediye geldi aklıma. Boynumdan hiç çıkartmadığım mavi kelebekli kolye. Asla çıkarmadığım bu kolye, çok özeldi benim için. Tek ailem olan abim almıştı onu bana. Çok güzel günlerdi. Keşke zaman makinesi icat edilse ve zamanda yolculuk yapıp geçmişi yâd edebilsek. Elimdeki fırçayı su dolu kaba bırakmış sol elimdeki boya paletini de yanındaki küçük masaya bırakmıştım. Kaç saattir oturduğumu bilmediğim tabureden kalkıp, ağrıyan sırtımı esnettim. Odamdaki cama yaklaşıp camı açtım. Temiz hava ciğerlerimi doldururken, sonbaharın serin ve nemli havası yüzümde küçük bir gülümseme oluşturdu. Odada yankılanan bildirim sesi ile camdan uzaklaşmış ve yatağımın üzerindeki telefonumu elime almıştım. Gönderen; Her Şeyim❤ Abi' cim akşama gecikeceğim. Beni bekleme yemeğini ye ve erkenden uyu. Yakında tatilin bitiyor dinlenmen gerek artık. Gülümseyerek gönderdiği mesajı yanıtladım. Gönderen; Her Şeyim❤ Tamamdır abicik. Fazla gecikme ve kendine dikkat et. Ayrıca yemek yemeği de unutma sakın! Gönderen; Her Şeyim❤ Tamam güzelim. Telefonu tekrardan yatağın üzerine atmış ve elimdeki kuruyan boyalardan kurtulmak adına banyoya ilerlemiştim. Ellerime ve kollarıma bulaşan boyalardan kurtulmuş üzerimi değiştirmek adına dolabıma ilerlemiştim. Bir kot ve gömlek giymiş ardından saçımdaki kalemi çekip çıkartmış, salınmasına izin vermiştim. Yatağımın üzerindeki telefonumu alıp odadan çıktım. Annemin odasının yanından geçerken duyduğum bağırışlar ile kapıya yaklaştım. "Ne demek gelemem!! Bu toplantının ne kadar önemli olduğunu biliyorsun!! Bak Taylan her ne kadar aile olmasak bile kağıt üzerinde hâlâ evliyiz. Bu yüzden bu toplantıya katılacak ve o imzayı atacaksın! Anladın' mı beni?!" Bir süre sessiz kalmış sonra tekrardan bağırmaya devam etmişti. "Bana bağırma!!" Derin bir nefes alıp kapıdan uzaklaştım. Sporlarımı giymiş kapının yanındaki askılıktan ceketimi alarak evden çıkmıştım. Bu gece evde durma gibi bir düşüncem yoktu doğrusu. Hele de o bağırışları duyduktan sonra, asla duramazdım. Yoksa annem hazır abim evde yokken tüm öfkesini bana kusardı. Telefonumu cebimden çıkartmış ve Ceylanı aramıştım. "Alo. Bebeğim kendi evinde' misin?" "Evet kelebek. Bir sorun' mu var?" Sorusu ile tebessüm ettim. Tanıyordu bu kız beni. "Yok, her zamanki gibi abim eve geç geleceğini söyledi. Sabaha karşı gelir kesin. Bende evde yalnız kalmak istemedim." Ufak kıkırtısı kulaklarımı doldururken caddeye çıkmış otobüs durağına ilerliyordum. "Annen evde anlaşılan. Her neyse, gel hadi bekliyorum." Gelen otobüs ile binmiş ve kartımı okutup araka tarafa ilerlemiştim. "Bindim otobüse birazdan oradayım." "Tamamdır kelebek." Telefonu kapatıp başımı cama çevirdim. Kulaklığımı takıp sevdiğim şarkı listemi açtım. Gecenin karanlığında parıldayan ev ve sokak ışıklarını izlerken aklıma çocukluğum geldi. Net bir şekilde hatırladığım anılardan biri, bir süre hastanede kaldığım ve sonrasında babamın bizi bırakıp gidişinin ardından annemin ne abimi ne de beni umursamadığıydı. Beni abim büyütmüştü. Her şeyim, tek ailemdi o benim. Birlikte büyümüştük biz. Annem sürekli sabahlara kadar işle uğraşırdı, babamsa zaten başka şehirde kendine yeni bir hayat kurmuştu. Kağıt üstünde hâlâ evlilerdi fakat aile değildik. Aile kavramı bize çok yabancıydı. Abim ve ben birbirimizin ailesiydik. Otobüs ineceğim durağa yaklaşınca düğmeye basmış ve durması ile inmiştim. Kulaklığımı çıkartıp cebime koydum. Derin bir nefes alıp serin havayı içime çektim. Sakin adımlar ile ara sokaklar girdim. Bu ara sokaklar hep bu kadar karanlık' mıydı? Ceylan'ın evinin bulunduğu sokağa girdiğim gibi binanın önünde hırkasına sarılmış etrafa bakan bedeni görünce gülümsedim. İlkokul da tanışmıştık Ceylan'la. O zamandan beri birbirimizin hem arkadaşı hem de kardeşi gibiydik. Tabi birde kuralcı Neva vardı. Onunla da ilkokuldan beri arkadaştık. Sonra ortaokulda Nil, Elçin ve Nur katılmıştı aramıza. O zamandan beri asla ayrılmayan altılı bir grup olmuştuk. Aynı liseyi ve aynı üniversiteyi tutturmuştuk. Sırf ayrılmamak için. Gülümseyerek Ceylana koşmuş ve arkasından sıkıca beline sarılmıştım. İlk başta korkmuş lakin sonrasında gülüşmeler ile eve girmiştik.
⨕🦋⨕ Yüzümdeki kağıt maskeyi düzelten Ceylan ile gülmüştüm. "Senin şu bakım takıntın beni bitiriyor." Dediğime göz devirmiş ve bir çok kez tekrarladığı kelimeleri tekrarlamıştı. "Bakım çok önemli. Özellikle bir kadın için bakım demek her şey demektir." başımı sallayarak onu taklit ettim. "Falan filan. Her neyse işte." Benim için öyle değildi. Yine de bu düşüncesine saygı duyar ona ayak uydururduk kızlarla. "Çağrı abiye haber verdin değil' mi burada olduğunu?" Sorusu ile hızla uzandığım dizinden kalktım. "Ben unuttum!" Orta sehpanın üzerindeki telefonumu almış ve abimi aramıştım. "Alo. Güzelim, bir sorun' mu var?" "Yok. Sana haber vermeyi unuttum. Ben Ceylan'ın evindeyim bu akşam burada kalacağım." Bir iki hışırtı ve demir bir şeyin yere düşme sesi duyulmuş ardından tekrardan sesini duymuştum. "Tamamdır güzelim. Sabah seni alırım." "Peki, görüşürüz abicik." Sessiz gülüşünü duyunca gülümsemiştim. "Görüşürüz abi' cim." Telefonu kapatmış ve tekrardan Ceylan'ın dizine uzanmıştım. "Çağrı abiye çok bağlısın. Bu bağlılığına hayranım." Yüzümde oluşan hüzünlü tebessüm ile tavana baktım. "Biz normal abi kardeşler gibi büyümedik ki. Biliyorsun. Biz birbirimizi büyüterek büyüdük. Böyle birbirimize bağlı olmamız çok normal." Başını sallamış ardından yüzündeki maskeyi çıkartmıştı. Bende çıkarmış ve orta sehpanın üstündeki paketinin içine tepiştirmiş ardından yüzüme masaj yapmaya başlamıştım. "Salı günü kızlarla kahvaltıya gidelim diyoruz. Sende gelebilecek' misin?" Salı günü işim yoktu, zaten tatilin son haftası olduğu için işten çıkmıştım. Tatil başlar başlamaz bir kafede işe girmiş üniversite için para biriktirmiştim. Maddi durumumuz genel olarak iyiydi lakin ben ne annemden para isteyebilirdim ne de abimden. Bu nedenle her tatilde bolca çalışır para biriktirirdim. "Son haftamız olduğu için bu sefer erkenden bıraktım işi. Size katılabilirim." Gülümsemiş ve başını sallamıştı. "İşte bu mükemmel bir haber. Uzun zamandır birlikte vakit geçiremiyorduk." "Hadi geç oldu yatalım artık." Uzandığım dizinden kalkmış ve orta sehpanın üstündeki çöpleri toplayıp mutfaktaki çöpe atmıştım. Ceylan da etrafı toparladıktan sonra odasına çıkmıştı. Telefonumu alıp misafir odasına girdim. Yatağa girip gece lambasını kapadım ve karanlıkta camdan içeri giren sokak lambasının ışığını izleyerek uykuya daldım.
⨕🦋⨕ Sabah erkenden kalkmış Ceylan'la güzel bir kahvaltı yapmıştık. Ardından abimin gelmesini beklerken bir dizi açıp vakit geçirmeye başladık. Kapının çalması ile ikimizde ayaklanmıştık. Kapıyı açıp abime sarıldım direkt. "Yavaş ol güzelim. Görende kırk yıldır görüşmüyoruz sanacak." Ceylan halimize gülerken omuz silktim. Sarılmayı bırakıp surat asarak yüzüne baktım. "Olsun. Dün sabahtan beri görmüyorum seni." Bu tavrıma gülmüş ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekmişti. Ayakkabılarımı giyip Ceylana görüşürüz diyerek arabaya ilerledik. "Sanırım dün annem evdeymiş. O yüzden' mi Ceylan’a geldin?" Yolcu koltuğuna oturmuş kemerimi takarken oda oturmuş kemerini takmıştı. Sorusunu sessiz bir şekilde başımı sallayarak onayladım. "Babamla tartışıyorlardı yine telefonda. Sende geç geleceğini söyleyince bende evde tek kalmak istemedim." Derin bir nefes almış ve arabayı çalıştırıp yola koyulmuştuk. "Ayrı bir ev ayarlıyorum güzelim. Ayarlayabilirsem üniversitene daha yakın bir yer. Annem bu sabah yurtdışına gideceğini söyledi. İş için. Sanırım artık işi oradan yürütecek." "Yurt dışımı? Peki babam?" Bana kısa bir bakış atmış ve tekrardan yola dönmüştü. "Sanırım bu sefer kesin olarak boşanıyorlar." Sessiz kaldım. Babamı pek hatırlamıyordum. Bu nedenle nasıl hissetmem gerektiği hakkında pek bir fikrim yoktu doğrusu. Başımı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. "Sahile gidelim ister' misin?" "Olur." Sessizce mırıldandım. Hemen farklı bir yola sapmıştı. Liseden beri beni buraya getirirdi. Çoğunlukla kimse sahilin bu tarafına gelmezdi. O nedenle çok sessiz ve sakin olurdu. Arabanın durması ile kemerlerimizi çözmüş ve arabadan inmiştik. Abim arabanın kaputuna yaslanıp denizi izlerken, ben biraz daha denize yaklaşmış ve kumlara oturmuştum. Dalgaların sesi, sessizliğimize eşlik ederken yanıma oturan abim ile omzuna başımı yasladım. "Seni buraya ilk getirdiğim zamanı hatırlıyorum da, üzerinden çok uzun zaman geçmiş gerçekten." Demiş ve derin bir nefes almıştı. O zamanlar babam bir kaç günlüğüne iş için eve dönmüştü. Evde her gece kıyamet kopardı, bu yüzdende abim beni buraya getirir evden uzaklaştırırdı. Küçükken tam hatırlamıyorum, bir kaza geçirmiş ve bu kaza yüzünden bir kaç ay yoğun bakımda kalmıştım. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra doktorum hiç bir şekilde fazla strese girmemem konusunda annemleri kesin bir şekilde uyarmıştı. Lakin onlar tam tersini yapmış beni görünmez ilan etmişlerdi. Bu durumun üstüne babam evden ayrılmış annem kendini tamamıyla işine vermişti. "Teşekkür ederim abi." Gülmüş ve kolunu omzuma atmıştı. "Beni büyütürken verdiğin tüm o emekler için, teşekkür ederim." Saçlarıma öpücük kondurmuş ve derin bir nefes almıştı. "Yanımda olduğun ve hayatta olduğun için ben teşekkür ederim meleğim." Kollarımı beline sarıp başımı göğsüne yaslayarak denizi izlemeye devam ettim. Onun varlığı her şeye değerdi. Onun gölgesi üzerimde olduğu müddetçe ben her daim güvendeydim.
⨕🦋⨕ Akşam üstü sahilden ayrılmış yemek yemek için yakınlarda bir mekana gitmiştik. Önümdeki yemek ile bakışırken duyduğum ufak kıkırtı ile başımı kaldırıp abime baktım. "Yine ne düşünüyorsun? Yarım saattir önündeki yemek ile bakışıyorsun." Gözlerini kısmış ve kaşlarını çatmıştı. Ardından sol elindeki bıçağı bana doğrulttu. "Yoksa benden habersiz sevgili' mi yaptın? Kız bak eğer öyleyse ilk o sevgilini doğrarım sonrada senin saçlarını yolarım ona göre." Hızla çatılan kaşlarım ile bu sefer ben ona elimdeki bıçağı doğrulttum. "Hele bir saçlarıma dokun o zaman bak bakalım kim kimin saçlarını yoluyor. Ben Çağrı Karahan'ın kardeşiyim, tersim pistir ona göre." İkimizde kahkahalar ile gülmüştük. "Ayrıca sevgilim falan yok. Daha yeni işten çıktım. Kızlarla bile doğru dürüst vakit geçirememişken, nasıl sevgili yapabilirim abicik?" Durup düşünmüş ardından başı ile beni onaylamıştı. "Doğru söylüyorsun. Senin gibi birini kimse istemez. Sen kesin evde kalırsın." Demiş ve gülmeye başlamıştı. "Ne güzel işte, başına kalırım. Senin de evlenmene izin vermem. İkimizde evde kalırız. Sonra kedilerimiz olur, birlikte örgüde öreriz falan böyle. Hey Allah'ım ya." Gülüşmeler eşliğinde geçen akşam yemeğinden sonra eve dönmek adına yola koyulmuştuk.
⨕🦋⨕ Eve geldiğimiz gibi annem tarafından her zamanki gibi sorguya çekilmiştik. Bizi umursuyormuş gibi sorguya çekmesi çok can sıkıcı olduğundan direkt olarak odama çıkmıştım. Arkamdan bana bağırsa da canım abim ona engel olmuş ve onunla birlikte olduğumu söyleyerek onu geçiştirdiğini duymuştum. Odama girer girmez duş almış, üzerimi değiştirip yatağıma uzanmıştım. Çöken uyku ile telefonumu şarja takıp ışıkları söndürdüm. Bir süre karanlık tavanı izledim. Ardından uykuya daldım.
⨕🦋⨕ Sabah erkenden kalkmış ve kızlara verdiğim söz için hazırlanmaya başlamıştım. Sade bir kazak ve kot giydikten sonra kol çantamı alarak odamdan çıktım. Tam kapıya geldiğim sırada mutfaktan çıkan annem yanıma gelmişti. "Nereye bu erken saatte?" Ceketimi koluma alıp ayakkabılarımı giyerken sorusunu yanıtladım. "Kızlarla buluşacağım." "İşten' mi çıktın sen? Ne bu rahat tavırlar, gezmeler tozmalar falan?" Derin bir nefes aldım ve söylediklerini umursamadan evden çıkmaya yeltendim. Lakin kolumu tutması ile ona dönmek zorunda kalmıştım. "Bana bak. Ne bu tavır. Karşında düşmanın yok annen var senin. Soru sordum adam akıllı cevap ver bana!" Öfke ile kolumu elinden çektim. "Şimdi' mi bir kızın olduğu aklına geldi?! Ne değişti?! Neden umursuyormuş gibi yapıyorsun?! Her zaman yaptığın gibi beni görmezden gelsen olmaz' mı?! Yokmuşum gibi davran! Sanki hiç doğurmamışsın gibi!!" Yüzüme yediğim ani ve sert tokat ile başım yan düşmüş, elim yanağıma gitmişti. Şok içinde baktım ona. Ardından hızla evden çıkmış ve kapıyı arkamdan çarpmıştım. Koşar adımlar ile binadan çıkmış, caddeye ilerlemiştim. Bu tokadı hakketmemiştim. Sadece gerçekleri yüzüne vurmuştum ama bu bana sert bir geri dönüşe neden olmuştu. Yanan gözlerimi umursamadan gelen ilk taksiye binmiştim. Kızların, sohbet grubuna gönderdiği konumu şoföre söylemiş ardından camdan dışarıyı izlemeye başlamıştım. Radyoda çalan şarkı kulaklarımı doldururken içimden eşlik ederek kafa dağıtmaya çalışıyor, gelen ağlama hissini geri göndermek istiyordum. Bir süre sonra duran taksi ile ücreti ödemiş ve taksiden inmiştim. Geldiğimiz bu mekan, akşamları canlı müzik veren soft bir kafeydi ve genelde burada takılırdık. İçeri girip masalarda gözlerimi gezdirdim. Arka tarafta, sahnenin tam sol çaprazındaki masadan bana el sallayan Elçin ile gülümsemiş ve oraya doğru ilerlemiştim. Boş sandalyeyi çekip ceketimi ve çantamı kenarına astıktan sonra oturmuş ve kızlara dönmüştüm. "Sonunda uzun bir aradan sonra tekrar bir aradayız." Nil'in sitemi ile gülmüştük. "Kusura bakmayın. Durumu biliyorsunuz." Demiş ve mahcup bir ifade ile onlara bakmıştım. "Saçmalama Umay. Ne kusuru." Elçin direk karşı çıkmıştı. "Ayrıca çalışan tek kişi sen değildin. Ben, Nur ve Neva'da çalışıyorduk." Elçini başı ile onaylayan Nur ve Neva ile gülümsedim. "Akşama kadar buradayız kızlar. Akşam canlı müzik varmış. Hem biraz kafa dağıtmak bizimde hakkımız." Ceylanı başımızla onaylamıştık. Ceylan bale, Nil turizm, Neva avukatlık, Nur mimarlık ve Elçin'de hemşirelik okuyordu. Hepimiz hayallerimizin peşinden giderken birlikte olduğumuz için şanslıydık. Sohbetler eşliğinde sakin ama uzun süren bir kahvaltı yapmıştık. Uzun zamandır bir araya gelmediğimiz için konuşacak çok şey birikmişti. Nil flörtlerinden bahsederken, Neva katıldığı mahkemelerden bahsediyor bolca dedikodu yapıyorduk. Nur'un maket ödevleri hakkındaki sitemlerini de unutmamak gerek tabi. "Dün eve dönünce bir sorun çıkmadı değil' mi?" Ceylan'ın sorusu ile çayımdan bir yudum daha almıştım. "Yok olmadı. Abim halletti sağ olsun." Başını sallamıştı. "Dün ne oldu ki?" Neva'nın sorusu ile bu defa ona döndüm. "Pazar günü annem evdeydi. Abimde işi yüzünden eve geç geleceğini söyledi. Biliyorsunuz geç geleceğini söylediği zaman sabaha karşı geliyor. Bende tek kalmak istemedim bu yüzden Ceylanda kalmaya gittim." Anladıklarını belirttiklerinde önümdeki tabaktan bir zeytin daha aldım. "Asıl bu sabah olan oldu." Konuşmam ile merakla bana dönmüşlerdi. "Ne arıza çıkardı yine?" Elçin'in konuşması ile yanağımı gösterdim. Telefon kameramdan gördüğüm kadarı ile hafif kızarmıştı. "Sabah sabah sorguya çekti. Yok nereye gidiyorsun, yok işten' mi çıktın. Sanki çok umurundaymış gibi. Konuştu durdu. Bende sinirlendim bağırdım falan. Her zamanki gibi görmezden gelmesini falan söyledim. Sinirlendi, bastı tokadı yüzüme." "Bu kadını anlamak gerçekten de zor. Yıllardır seni umursamıyor ama arada böyle yapıp senin de sinirlerini bozuyor." Ceylanı onayladım. "Sanırım bu sefer işler ciddi. Abimin dediğine göre bu sefer kesin olarak boşanıyorlar. Annem yurt dışına gidiyormuş, temelli. İşini oradan devam ettirecekmiş. Babamı bilmiyorum." "Sonunda ya. Allah'ım bir insan arkadaşının anne ve babasının boşanmasını ister' mi ya? Cidden çok sinir bozucu bir durum. Ama bunun iyi yanı artık rahat bir nefes alabileceksiniz Çağrı abi ile." Nili başımla onayladım. "Evet. Şükür ki rahat bir nefes alabileceğiz. Bu arada abim taşınacağımızı söyledi. Bizim okula yakın bir yerden ev ayarlıyormuş. Kesinleşince size söylerim zaten." "Çok iyi, sabah derslerim olduğunda sendeyim bundan sonra." Nur'un söylediğine gülerken kahvaltımıza devam etmiştik.
⨕🦋⨕ Kahvaltıdan sonra biraz midemizi dinlendirmiş ardından birer kahve söylemiştik. Konu konuyu açarken zaman su gibi akıp geçmişti. Akşam saatlerine yaklaştığımızda çalan telefonum ile masadan kalkmış ve kafeden çıkmıştım. Arayan abimdi. Aramayı cevaplayıp etrafa bakınmaya başladım. "Alo, efendim abi' cim?" "Ne yaptın diye sormak için aradım güzelim." "Kızlarla birlikte kafedeyiz. Geç saatlere kadar oturacağız gibi. Canlı müzik verilecekmiş. Kızlarda kaçırmayalım dediler." Anladığını belirten mırıldanmaları kulaklarımı doldurmuştu. "Anladım güzelim. Eve geçeceğiniz zaman haber ver seni alırım. Bende birazdan eve geçeceğim. Bu gün işim erken bitti." "Tamamdır abicik. Haber veririm ben sana." "Görüşürüz meleğim." "Görüşürüz abi." Telefonu kapatıp tekrardan kafeye girmiştim. Masaya ilerlediğimde kızlar merakla bana bakmışlardı. "Bir şey' mi oldu?" Neva'nın sorusunu başımı olumsuz bir şekilde salladım. "Yok. Abim işte, eve geçmeden haber ver seni alayım diyor." Sohbetimize kaldığımız yerden devam etmeye başlamıştık.
⨕🦋⨕ Saat akşam sekize geldiğinde akşam yemeğimizi söylemiştik. Çöken sessizlik eşliğinde yemeklerimizi yerken Nil ve Elçin'in atışmaları ile sessizlik kaybolmuş yerini gülüşmeler almıştı. Yemekten sonra tekrardan sohbetimize devam etmiş bu sefer son senemiz hakkında konuşuyorduk. Bu sene derslere daha ağırlık vermeyi düşünüyordum. Geçen sene kıl payı ile geçmiştim. Bu senenin de öyle olmasını istemiyordum. Bu nedenle bu sene daha çok odaklanmalıydım. Saat on olduğunda sahne hazırlanmış mekan sahibi sahneye çıkmıştı. Bu sırada gelen içeceklerimiz ile sohbeti bırakmış ve sahneye odaklanmıştık. "Sevgili müşterilerimiz. Bu sefer sahne alacak olan grup, çok yeni bir grup. Kendileri pek sahne almazlar bu gece onları zor ikna edebildim. Eminim ki onları çok beğeneceksiniz. Herkese iyi eğlenceler." Sahneden inmişti. Sahneye çıkan üç kişilik grup ile merakla izlemeye devam ettim. Enstrümanlarını ayarladıklarından sonra yerlerini almışlardı. Bir bas gitarist, bir solist ve baterist' ten oluşuyordu grupları. Gitarist mikrofona yaklaştı. "Herkese iyi akşamlar. Grubumuzun adı yok, çünkü genelde sahne almayız. Bu ilk sahne alışımız umarım beğenirsiniz. Bu geceki ilk şarkımız Geceyi Kurtar' dan Kayıp Hikaye. İyi eğlenceler." Müziğe giriş yapmaları ile tüm dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi. Şarkıyı bilenler eşlik etmeye başladığında bizde kızlarla aynı şekilde onlara eşlik ediyorduk. Gerçekten de çok iyi söylüyorlardı. Solist kızın sesi kafamda ki tüm düşünceleri alıp götürmüştü. Gülerek kızları izlemeye başladım. Bu akşam çok eğlenceli geçecekti gerçektende… |
0% |