Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@meryemnazcinar

Alarmın sesiyle hemen uyandım. Kıyafetlerimi giydim ve bu günkü planımı uygulama şeklimi düşündüm. Bu gün Araz'ın ailesinin şirketine gidecek ve bir stajer olarak giremeyi planladım; böylece ordaki çalışanlardan birşey öğrenebilirdim. Araz'ı çok görmeselerde bir kerede olsun görmüş ve etkilenip onu sormuş olmalılar sonuçta.

Hazırlandım ve evden çıkıp şirkete gittim ve onlara stajer olarak çalışmak istediğimi söyledim. İsmimi tabiki kendi ismimi demedim, biraz zorlansamda stajer olarak işe başladım.

Diğerleriyle çalışırken konuya girdim "bu şirketin sahibinin oğlu varmış Araz mış adıda hiç gördünüzmü nasıl biri?" Sorduğumda kızların hepsi bir heyencanlandı ve sonra anlatmaya başladılar "ayy evet gördük, inan çok yakışıklı sende görsen etkilenirsin ama çok şirkete gelmez nadiren." İlla bu adamın yakışıklılığı konu olmak zorunda zaten. "Kişiliği nasıl, yani dediğinize göre nadiren gelirmiş hiç sizle konuştumu?" Dediğimde kızlaz yeniden konuştu "kişiliği soğuk ve ciddi ve bizlerle hiç konuşmadı, bazılarımız onu etkilemek için yüksek sesle konuşuruz ama o dönüp bu tarafa bile bakmaz"

Dediklerine göre ciddi ve soğuk biriymiş, katil dediğinde böyle olmalı zaten. Yeteri kadar bilgi almıştım ama aklıma takılan son soruyuda sormam lazımdı "nerde yaşadığını biliyormusunuz yani ailesiylemi yaşıyor?" Kızlar bi an düşündüler sonra konuştular "bizimde duyduğumuza göre babası 2 yıl önce silahlı bir saldırıya uğramış ondan sonra Araz ortalıklardan kaybolmuş nadiren gözükür olmuş ve ailesiyle değil başka bir evde yaşamaya başlamış" dedi. Demek başka bir evde yaşıyor.

"Peki evi nerede biliyormusunuz?" Kızlar birbirine baktılar sonra üçüde aynı anda bana dönüp "evinin adresini neden soruyorsun sen, bişeyler karıştırıyorsun gibi." Dedikleriyle şüphelendikleri belliydi heme durumu toparladım "bişeyler karıştırmıyorum bende Araz'ı gördüm ve etkilendim bişeyler yollamak istersem ev adresini bilmeliyim" dediğimde üçüde gülüştüler "deseydin ya en baştan. Evi şehrin dışına yakın 2 katlı bir villa" öğrenmem gereken her şeyi öğrenmiştim.

Onların yanında biraz durup ayrıldım. Sadece bir tesadüf bekliyordum, Araz'ın bu şirkete gelmesi ve onla tanışmak böylece gelişecekti herşey.

3 gün sonra

Yine bu lanet olası şirkete gelmiştim bu Araz denense hiç şirkete gelmemişti. Adam şirkete bile çok nedir 6-7 ayda gelirmiş benim beklediğim tesadüfe bak! Çok saçma bir plan yapmışım.

Şirkette karşı odaya boyum kadar olan dosyalarla geçerken birine çarptım ve elimdeki dosyalar yere düştü. Başımı kaldırıp kime çarptığıma bakınca Araz'ı gördüm, işte beklediğim tesadüf ne ballı bir insanım ya ben. Araz'dan taniki dikkat çekmemek için özür dileyecektim "özür dilerim, siz bu şirkette yeni çalışanmısınız?" Onu tanımıyormuş gibi yapmam gerekiyordu. Kaşlarını çattı "çalışan mı? Sence çalışanamı benziyorum." Soğuk ve ciddi bir sesle konuşmuştu.

"Hayır" kaşları dahada çatıldı "o zaman neden soruyorsun." Lafın gelişi sormam gerekiyordu yani. "Sizi ilk defa görüyorum ondan demiştim" bana ciddi bir ifadeyle baktı ve müdürün odasına girdi müdürde tabiki abisiydi. Abisinden daha yakışıklı ve uzundu.

Hemen dosyaları topladım ve Barış Beyin odasına girdim. Araz la konuşuyorlardı dosyaları masaya bıraktım.

Araz odadan çıkınca bilerek elimdeki dosyalarla ona tekrar çarptım "sen delimisin ikide bir çarpıyorsun!" Dedi bana soğuk bir sesle "pardon yine yanlışlıkla oldu, bu arada siz kimsiniz?" Dediğimde merakla ona baktım rolümü iyi yapmam gerekiyordu "ben şu kibirli müdürünüzün kardeşiyim" dediğinde şaşırmış gibi yaptım "vay canınaa sizin sanırım geninizde var yakışıklı olmak" dedim ve bana bir baktı bende hemen susup ağzıma fermuar işareti yaptım.

"Peki son bişey sorabilirmiyim?" Baka döndü ve baktı "her zaman gevezemisin sen?" "Hayır" sanırım onu sinirlendirmiştim ama doğruydu kişiliğine büründüğüm Gizem geveze olmak zorundaydı ama Karaca geveze değildi. "Deli kız" dedi ve yürüdü arkasından seslendim "deli değilim ben!" Durdu ve omzunun üstünden bana baktı sonra yürüdü gitti. Onu kızdırmak güzeldi.

(...)

Akşam olmuştu eve gelmiştim. Bileğimdeki boşluk hissiyle bileğime baktım ve her günümde yanımda olan bilekliğim yoktu! Eve girerken düşümüşmüyüm diye bakmaya başladım ama yine yoktu! Telefonuma bir mesaj gelmesiyle durdum ve mesajı okudum

053*:Bileklik resmi

053*: bu bileklik senin mi?

Ben: evet benim, peki sen kimsin?

053*: ben Araz Şanlı

Araz Şanlı'mı aradığım fırsat beni bulmuştu hemen kaydettim.

Ben: bu gün şirkette gördüğüm. Bilekliğimi ne zaman alırım?

Araz: şimdi.

Ben: ne nasıl alcam ben şimdi

Araz: attığım konuma gel

Dedi ve bana konum attı. O konuma gittim. Ve Araz'ı araştırmaya başladım sonunda onu gördüm ve yanına gittim.

BÖLÜM SONU...

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Oylarınız ve yorumlarınız benim için çok değerli ve önemli...



 

Loading...
0%