“Gel,” der fısıltısı, “karanlığın tanrısı,
Bize dön, geçmişin yazgısı.”
Ama geçmiş, bir zehir, bir zincir,
Aelios’un kalbinde yankılanan bir emir.
Kader, bize acıdan bir yol ördü,
Gökyüzü çatladı, güneş kördü.
Kanla yıkanmış yeminlerimiz,
Karanlığın kurbanıydı hepimiz.
Ey tanrılar, ey unutulmuş krallar,
Hangi bedende saklıdır bu karanlık yalanlar?
Zamanın tozunda kaybolur her gerçek,
Ve yalnız yankılanır: Bir kehanet, bir çığlık, bir gerçek.