Taş gibi adam
Taş gibi adamdı
az konuşandı
Çok enteresandı
yandı, yandı...
sonunda kafayı sıyırmıştım gülerek şiiri söylemeye devam ettiğimde karşımdaki adamın sabrını sınıyordum resmen
- güzelim sakinleşmeye çalışıyorum ama sen sürekli sınırlarımda dolaşıyorsun
- işaret parmağımla kendimi göstererek ben mi dedim
- evet sen güzelim
sinirlenmiştim bir tek senin sınırların mı var korkusavar benim de sınırlarım , kırmızı çizgilerim var sen onları ihlal edebiliyorsun ben artık sınırlarında olmak istemiyorum senin kalbinde olma... cümlenin devamını getirmeye cesaretim yoktu her neyse saçmaladım işte. yüzümde saklayamdığım kırgınlıkla baktım gözlerine
keşke ikimizinde ortak sınırları olsa kesişim kümesi gibi..
korkut yüzüme uzun uzun bakıp iç geçirdi
yanıma yaklaştı kulağıma fısıldadığı cümleler yüzünden vücudum sanki yaşam fonkiyonlarını yitirmişti
- sınırlarımı yavaş yavaş yok ettiğinin farkında bile değilsin beni kendi sınırlarının içine aldın kardelen çiçeğim.
belki de sana sınırsızım .
not
-
-