Canın yanmış, gülümsemişsin kimse anlamamış

Şeker portakalı

Okul bahçesinde oturmuş öğrencilerimi izliyordum onlara bakınca 25 yaşında olmama rağmen yaşlandığımı hissediyordum

Büyümeyi sabırsızlıkla bekleyen ben şimdi çocukluğuma dönüp oyunlar oynamak istiyordum bir süre daha çocukları gözlemledikten sonra daldığım düşünce girdabından kurtuldum .

Çocuklar zil çaldı haydi sınıfa diye sesimi duyurmaya çalıştım çocukların teneffüs zamanı daha fazla olsa yavru kuşlarım oyun oynamayı çok seviyorlar .

Öğrenciler sınıfa girdikten sonra bende öğretmenler odasına gittim öğretmenler odasından nefret ediyordum eğitim ve öğretim dışında her şeyin konuşulduğu yerdi hemen çocuklarım için hazırladığım hediyeleri ve çikolataları dolabımdan aldım ve sınıfa girdim çocukları rahatlatmam gerekiyordu bende tanışma faslından sonra çocuklara küçük hediyeler vermiştim yavaş yavaş derse geçmeye çalıştım

Çocuklar sınıf dolabındaki kitapları ve çizgi romanları gösterdim sizinle harfleri tanıyacağız tüm harfleri öğrendikten sonra sınıf kütüphanemizdeki istediğiniz kitabı alabilirsiniz kimler okuma yazma öğrenmek ister haydi bakalım parmakları görelim tüm Çocuklar parmaklarını kaldırmıştı

Şimdi yavru kuşlar ilk olarak sihirli çantama bakacağım çantamdan oyuncak bir bebek çıktı

Aaa bakın burda ne varmış bebeğimiz ağlıyor hadi bebeği uyutalım mı

Tüm Çocuklar aynı anda evetttt dedi güldüm yavru kuşlarım şimdiden heveslenmişti

Hadi bakalım EeeEeeeeeEee bebeğimizi uyutuk aferin çocuklar

Çocuklar biz bebeği uyuturken nasıl ses çıkardık Çocuklar hep bir ağızdan

EeeEee dedi

Peki bu sesin nasıl yazıldığını öğrenmek ister misiniz

Öğrencilerim hep bir ağızdan evett dedi

Akılı tahtada harfin nasıl yazıldığını gösteren gifi açtım

Evet Çocuklar şimdi E harfini havada yazalım ellerimle e harfini havada çizdim çocuklarda benim gibi yaptı

Haydi bakalım Çocuklar herkes defterine bir satır büyük E bir satır küçük e harfini yazsın Çocuklar harfleri yazarken bende kontrol ediyordum el kasları gelişmeyen bir kaç öğrencim dışında herkes yazmıştı teneffüste onlara oyun hamuru vermiştim el kasları gelişsin diye daha sonra öğretmenler odasına gittim kendime bir bardak çay aldım çayımı bitiremeden zil çalmıştı sınıfa gidip e harfini ile ilgili oyunlar oynattım çocuklara tekrar teneffüs zili çaldı öğretmenler odasına giderken bir çocuk yanıma geldi kardelen öğretmen siz misiniz dedi

Evet benim kuşum

Bende sizin derse gelebilir miyim

Tam cevap verecekken

Gülnur hoca geldi okulun kıdemli hocalarındandı geleneksel bir öğretmendi çocuklar sert yapısından dolayı ondan korkardı

Ömer sınıfa geç teneffüs yasağın vardı derste konuşmayacaksın

_ ama öğretmenim arkadaşım önemli bir şey söylüyordu

_ Gülnur hoca sinirlenmişti

_ geç sınıfa diye bağırdı

_ öğretmenim sonraki ders kardelen öğretmenimin dersine katılabilir miyim onların sınıfında derste renkli şapkalar takıyorlar, derste oyunlar oynuyorlarmış arkadaşlarım söyledi biz neden yapmıyoruz

gülnur hoca kızgın gözlerle bana bakıyordu sanki yanlış bir şey yapmışım gibi hissetim oysaki ben sadece çocuklar eğlenerek öğrensin istemiştim göz temasını kesti ve ömere doğru konuştu

_ Ömer sınıfa git cezan 2 teneffüs oldu

Ömer daha fazla yanımızda durmadı Gülnur hocanın sert tutumundan ben bile korkmuştum

_ kardelen hocam sizde öğrencilere çok yüz vermeyin çocukları eğlendirmeye değil ders anlatmaya geldiniz palyaçoluğun lüzumu yok

Sözlerini takmayarak bende cevap verdim

_ benim tarzım farklı Gülnur hocam

Ayrıca 6 yaşındaki çocuklara baskı yaparak onların anılarında kötü bir ilkokul öğretmeni olarak kalmak istemiyorum ben iyi hatırlanmak istiyorum beni görünce yollarını değiştirmesinler bana selam versin istiyorum geleneksel eğtim anlayışı geride kaldı kendimizi yenilemeliyiz

_ Gülnur hoca söylene söylene gitti

Hiç saygı kalmamış vb cümleler kullanarak öğretmenler odasının yolunu tuttu

_ bazı insanlar yenlikleren kaçıyordu teknoloji gibi kendimizi sürekli güncellemeliydik .

6 saat sonra

Allah'ım neydi günahım, günahım neydi Allah'ım okuldan sonra direkt eve geldim resmen yatağa yapışmıştım offf boynum acıyordu

Boynuma kramp girdi doktorun verdiği boyun hareketlerini yapmayı çalıştım ama canım yanıyordu

Çok açıkmıştım hemen dün geceden hazırladığım yemekleri ısıtım köfte ve patatesi favori yemeğim yanına ev yapımı ayranda hazırladım yemeği yedikten sonra duşa girdim resmen günün tüm yorgunluğunu almıştı daha sonrasında aynanın karşısına geçtim saçlarımı taradım ve pijamalarımı giyindim tam kahve hazırlayacakken zil çalmıştı bu saate kim gelirdi ki kapı deliğinden baktım gelen kişiyi gördüğümde derin nefes aldım arkadaşım özlem gelmişti onu bekletmemek adına kapıyı açtım

- kardelen ben bittim offf yetişmez ki Allahım ne yapacağım

-özlem ne oldu hiçbir şey anlamadım

özlem anksiyete krizine girmişti büyük ihtimalle

- tamam sakinleş özlem derin nefes al içecek bir şey getireyim sana

- kardelen sert bir kahve yapabilir misin kendime gelmem lazım

- özlem şuan anksiyete krizi geçiriyorsun ve kahve mi istiyorsun cidden

- ama ne yapayım kahve olmadan kendime gelemiyorum

- ben sana güzel ballı süt yapacağım sende gidip elini yüzünü yıka benim eşofmanlardan birini giy tamamı sorun neyse hallederiz

özlemi doğru banyoya yolladım ve ballı sütü hazırlamaya başladım işimi bitirdiğimde sütü aldım oturma odasına gittim özlemi bekliyordum aynı zamanda ne tür bir sorunu olduğunu düşünmeye başladım

özlem oturma odasına geldiğinde bardaktaki sütü ona verdim teşekkür ettikten sonra konuşmaya başladık

- evet şimdi neler olduğunu sakince anlatıyorsun

- offf şimdi ben şirkette tasarım bölümüne geçtim ya

- evet kuzu biliyorum devam et

- bizim şirkettin kadınlar için bir derneği var bu dernekte kız çocuklarına , şiddet görmüş kadınlara aynı zamanda iş yerinde mobbinge uğrayan kadınların haklarını savunan bir dernek şirketimizin patronu Belin hanım 8 mart dünya kadınlar günü için bir sergi ayarlayacak ama konsept olarak bir şey bulamadım belin hanım şirkette ufacık bir hatayı bile kabul etmez varya kadın gözleri ile insanı öldürüyor

- tamam sakin ol araştırma yaparız birlikte bir şeyler buluruz toplantınız ne zaman

- iki gün sonra off stres oluyorum ya

- şimdi derin bir nefes al ve her şey iyi olacak de

Özlem dediklerimi uygulamaya başladı biraz sakinlemişti

sonrasında araştırmaya başladık yaklaşık 3 saat geçmişti ama elle tutulur bir şey yoktu

sonrasında aniden bir fikir geldi aklıma uygulanabilir miydi acaba

- özlem aklıma bir fikir geldi

- özlem meraklı gözlerle bana bakıyordu

fikrin nedir çiçeğim

- şimdi biz sergide cumhuriyet kadınları ile ilgili karakalem çalışmaları yapsak olur mu günümüzde iz bırakan kadınların izlerini taşısın , her meslekten kadınlar olsun galeri siyah beyazda sergilesek nasıl olur hem Ankara nın ünlü yerinde sergilemiş oluruz zaten bildiğim kadarıyla barı da var büyük ihtimalle ensesi kalın insanlar gelir hem orda zamanda geçirirler barın geliri de galeriye gidiyor zaten galleri de cumhuriyet döneminden kalmaydı yanlış hatırlamıyorsam güzel olabilir ne dersin

- yani bilemedim yarın gidip orayı incelemem gerek ama konsept güzel karakalem çalışması için ressamlar ayarlanması gerekiyor birde her meslek türünden kadınlarda ayrıca karakalem çalışması için zaman gerekli ressam bulmamız gerekiyor acil olarak

bunlar dışında fikrin güzel . sade ve amaca uygun ben senin fikrin üzerine biraz araştırma yapayım bakalım uygulanabilirlik ve maliyet açısından neler yapabiliriz vallahi beni büyük bir belladan kurtardın belin hanım bu sefer beni kesin öldürürdü geçen sefer projeyi az daha mahvediyordum o günden beri belin hanımın radarına girdim kadının gözü üstümde

- dikkatli ol özlem çekirge bir sıçrar iki sıçrar üçte ne olduğunu biliyoruz

- tamam çiçeğim dikkatli olurum

özlemin bu hallerine tebbüssüm ederken aklıma bir fikir geldi

- özlem ressamları kadınlardan seçelim dünya kadınlar günün hakkını vermiş oluruz sergi kadın neşesi ile dolup taşsın

- ben hemen kadın ressam araştırmaya başlayayım bakalım anlaşabileceğimiz bir ressam olursa öyle yaparız

- tamamdır o zaman ben uyumaya gidiyorum sen de devam edersin yarın erken kalkmam gerekiyor biliyorsun okul var

- bilmemi yavru kuşların seni bekler

- ne yapayım çok tatlılar onları saf ve masum yüzlerine bakmaya kıyamıyorum

- vallahi sana hayranım 30 tane çocuğu iyi idare ediyorsun ben olsam okuldan kaçmıştım

- okuldan kaçan ilk öğretmen olarak tarihe geçerdin özlem

ikimizde gülmeye başladık gözlerim acımaya başlamıştı lenslerimi çıkarmadığım aklıma geldi

- off özlem lensleri çıkarmayı unuttum gözlerim çok kızarmış mı

- kızım sen iyi misin gözlerinde bir problem yok şu lensleri takmayı bırak

- var büyük bir problem var van kendisi gibiyim baksana bir gözüm yeşil bir gözüm mavi okul hayatım boyunca dalga geçtiler hem kahverengi lensler güzel en azından dikkat çekici değiller

- tamam kardelen pes ediyorum her seferinde beni çıldırtıyorsun gözlerin çok güzel onlara yazık etmeni istemem

- lens kullanmayı ne zaman bırakırım bilemiyorum sanırım okuldakiler gibi dalga geçerler diye korkuyorum neyse ben uyumaya gidiyorum sende araştırmanı tamamlayıp uyu az uyuyunca anksiytten tetikleniyor iyi geceler

- beni de düşünürmüş benim çiçeğim

- tabikiside ben mükemmel perfect bir arkadaşım

- kardelen kaçar

- kız gel buraya beni beni özlemini bırakma

özlemin sözlerine güldüm ve odaya geçtim

yatak odasına geçtiğimde yarın ki ders planlarını kontrol ettim ,oyunları planladım

sonrasında yatağıma uzandım telefonu elime aldım düşünceler beni elle geçirmeye başladı

-düşünme kardelen düşünme kardelen offf bilinçaltım yine bana acımazsız hatırlarımı gün yüzüne çıkartıyordu telefonumdan meditasyon videosu açtım

kendi kendime tekrar etmeye başladım hiç bir şey düşünme , düşünmek zorunda değilsin kimi kandırıyorsam düşünme diyince bile daha fazla hatırlarımda canlanıyordu

şimdi abim yanımda olsa dertlerimi dinler saçlarımı okşardı ona o kadar muhtacım ki benim her derdimi dinlerdi gözlerimden bir damla yaş düşse yanıma gelir beni güldürmek için çabalardı beni koşulsuz bir şekilde seven bir insanı kaybetmek kalbime acı veriyordu daha dün gibi abimin gidişi aklımda eğer o göreve gitmeseydi şuan hayatta olacaktı abimin o göreve gitmesini hiç istemiyordum içimdeki nedensiz bir acı oluşmuştu o gittiğinde annem ise umursamamıştı abimi.

abim gitmeden önce anneme sarılmaya çalışmıştı annem ise sanki yoldan geçen bir yabancıya baktığı gibi bakmıştı

abimi unutmaya çalışıyordum hayat devam ediyordu değil mi ama onun gidişi ile sanki haytımdan önemli bir renk gitmişti o renk tonunu bir daha kimsede bulamayacaktım sanki unuttursam ona ihanet edecek gibi de oluyordum abim 6 yıl önce şehit olmuştu ölümü çok sarsıcıydı küçükken sanki ölümün bir sırası varmış gibime gelirdi önce babaanne , dedeler sonra anne ve babam ve en son bizler ölecektik benim çocukken sıralamam böyleydi sanrım çocuk aklıyla düşündüğüm şeyler saçmaydı ölüm her an bir adım uzağımızda olabilir asıl canımı yakan olay ise ailemin abimi kaybetmemişiz gibi davranmasıydı sanki var olmamıştı benim abim .Annem abimin ölümünün haftası dolmadan kıyafetlerini çöpe atmıştı annemle abimin ilişkisi çok tuhaftı annem abimin ona yaklaşmasına izin vermiyordu çocukluk hatırlarımda o hep yalnızdı annem abimin bizimle aynı sofraya oturmasını istemezdi abimin yüzüne bile bakmazdı abim ne zaman yanıma gelse benimle oyun oynasa ona kızardı anlam veremediğim şey ise insan neden çocuğunu sevmezdi babam ise sessiz bir adamdı bir o kadar da bakışları ile insanlarda bir üstünlük kurardı abimin varlığı yokluğu birdi onun için ailem çok tuhaftı birbirimizden kopmuştuk Ankara da öğretmenlik yaptığım için sadece yaz tatillerinde yanlarına gidiyordum onlara katlanmak zor oluyordu sadece küçük kardeşim gülü sevdiğim için o evde duruyordum keşke abim gülü görebilseydi onu eminim ki çok severdi tabi bende kıskançlık krizine girerdim

o eve gidince sanki abime ihanet ediyormuş hissi içimde oluyordu aileme karşı içimde bir kin , nefret vardı abim onlar yüzünden hep yatılı okullarda okudu eve geldiğinde ona fazlalıkmış gibi davrandılar her gece Allaha dua ediyordum abimi göstersin diye ama abimi rüyalarımda bir türlü göremiyordum kim bilir belki bu gece rüyamda olurdu

geçen günler geçen zamanlar değişen bir kardelen herkesin dertlerini dinleyen kimsenin ona neyin var diye sormadığı kardelen abim tüm renklerini alıp götürmüştü sadece gri renkler kalmıştı ben tüm renklerden mahrum kalmıştım yüzümde gülümseme maskesiyle neşeli kızı oynuyordum sadece yıllardır gizli depresyon yaşıyordum kimseye çaktırmamaya çalışıyordum ama artık bir karar vermenin zamanı gelmişti yaşamak ya da ölmek sanki hayat amacımı kaybetmiştim benden daha zor hayattı olan insanlar mutlulardı öyleyse ben neden mutsuzdum nankör bir insandım belkide sadece bazen içimden sebepsiz bir ağlama isteği geçiyordu ama sürekli erteliyordum ağlamayı

ağlarsam toparlanamam şimdi ağlamak zamanı değildi abim için yaşamalıydım abimin anlatığı hikayedeki cesur kardelendim ben buruk bir gülümseme ile abimin anlattığı hikayeyi hatırladım

7 yıl önce

abi lütfen bir kere daha anlat

-kardelen göreve gitmem lazım çiçeğim söz geldiğimde sen bıkana kadar anlatacağım

- abi lütfen daha bir saatin var sen çiceğini üzmezsin

- gel buraya bakalım yanaklarımdan makas aldı van kedisi bakıyo birde

- ya abi van kedisi deme ya anısı var okuldakiler dalga geçiyo off bugün lens alacağım kimse dalga geçemeyecek

-çiçeğim farklı olmak güzeldir

- değil abi sıradan olmak güzel bir şey

- inadım inat diyorsun yani ,

-sadece artık kimse dalga geçmesin istiyorum

- çiçeğim insanlar sürekli bir şey söyler lens alma inadına gözlerini kaçırmadan onlara bak isminin hakkını ver

saatine baktı çiçeğim şimdi hikayeyi anlatıp gideceğim tamamı

- tamam abiciğim

abim hikayeyi anlatmaya başladı

kardelen çiçeği daha önce hiç görmediği güneşe aşık olur. Güneşi gördüğünde canından olabilmenin hüznü vardır bir de içinde. Ancak, içindeki aşkı öyle büyütür ve derinleştirir ki her anında dua eder ve tek dileği güneşi bir kerecikte olsa görebilmektir. İçindeki tutku ile kavrulan kardelen bir gün Allah'ın karşısına çıkar ve der ki "Allah'ım bana güneşi görmek için bir fırsat ver" Allah'ta ona der ki sen narin bir çiçeksin güneşle karşılaştığında canından olabilirsin. Düşünmek için sana 2 gün veriyorum öyleyse, ya güneş, ya da canın. Kardelen artık düşünmeye başlar ve 2. günün sonunda Allah'ın karşısına tekrar çıkar ve aşkın onu adeta büyülediğini ve tercihinin güneşi görmek olduğunu söyler. Allah onun cesaretini takdir eder ve ama üzüldüğünü de ifade ederek dileğini gerçekleştirir. Kardelen güneşi görmek için can atarken bir anda karın içinden kafasını çıkarır ve güneşi görür ancak, canından olur. Herkesin kalbinde yer eden bu hikaye eğer aşık olursan kardelen gibi cesur ol. Kardelen kadar cesaretin yoksa aşık olma

-her zaman cesur ol çiçeğim kendini ezdirme insanlar hep konuşur sen bakışlarınla sustur onları

- söz ver bana

- söz abi

- şimdi ben göreve gidiceğim görevden sonra tatille çıkarız olur mu

- olur abi

günümüz

O tatile hiçbir zaman gidemedik çünkü abim dönmedi hayatım boyunca tatile çıkmamıştım ilk tatilime abimle gitmeyi istiyordum bu dünyadan gitmiş biri için fazla yas tutuyordum belki de

Ne zaman mutlu olursam abime ihanet ediyormuş gibi hissediyordum sanki abimin hakkettiği mutluluğu çalmış gibi

özür dilerim abi cesur kardelen çiçeğin olamadığım için .

- 

--