Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Dağ Sığırcığı

@morzamiku

Herkesin bir şemsiyesi var kendini koruyacak, seninse yok, bir an önce şemsiyeni açmaya bak, çünkü bu yağmur hiç dinmeyecek.


livaneli( huzursuzluk)


İnsan her acıya bir sorumlu bularak rahatlama yolunu seçmez mi zaten?


karşımdaki adam sanki tüm olanlar benim suçunmuş gibi sinirli bir yüz ifadesi ile bakıyordu onunla ilk karşılaştığım zamandaki adam gibi değildi bedenini bir başkası ele geçirmişti sanki


onunla tekrar karşılaşmak isteyen ben şimdi ise karşılaşmamayı dilerdim tüm duygularım birbirine karışmıştı hem korkutup hem de beni kendine çekiyordu çocukluğumda kar tanelerinin farklı şekilleri sebebiyle kar alfabesi üretmiştim karşımdaki adam kar taneleri gibiydi önce bir ürperti sonrasında incelemeye başladıkça derin anlamlar barındırıyordu düşüncelerim korkutun bana doğru yaklaşması ile son buldu .


Korkut hızlı adımlarla bana doğru yaklaşmaya başladı her adım atışında korkmaya başlamıştım yanıma gelip kolumu sıkmaya başlamıştı sonrasında bana kurduğu cümleler ise sinirlenmeme neden oldu

Sen ne hakla ablama şiddet uygularsın nasıl onu itersin


Birden günün verdiği sinir ve stres ile bende bağırmaya başladım

Yetiniz be senin ablan olduğunu ne bileyim ablan bana saldırdı kendisinin iletişim engeli var benimle konuşmak yerine bana saldırdı neden diye soracak olursan boynumdaki bir kolye yüzünden senin ablan hastalıklı artık yeter sana ve psikopat ablamla mutluluklar daha fazla bu ortamda bulunmak istemiyorum insanları yargılamadan önce dinlemeyi öğrenin tabi aileniz size bu eğitimi vermemiş olabilir ama kendinizi biraz geliştirin azıcık medeniyet belirtisi gösterin

Korkut sözlerimden sonra kendini kontrol et etmeye çalışıyordu sonrasında gözleri boynumdaki kolyeye takıldı

Bana tekrar baktı sanki hayatının şokunu yaşıyordu gözlerinde öfke ve sanki pişmanlık akıyordu bakışları daha öncekiler gibi boş değildi


_ benimle tekrar konuşmaya başladı sesindeki sinir beni korkutmuştu

_ bu kolyenin sende ne işi var lan diye bağırmaya başladı

Bunlar abla kardeş kafayı sıyırmıştı o galeriye gittiğim güne lanet ettim önce ablası şimdide kendisi ayarlarımla oynuyordu

artık öfkemi kontrol edemez hale geldim

_ bana bak abla kardeş kafayı mı sıyırdınız sizi polise şikayet edeceğim yetiniz be

_ Bana bak kızım lafı dolandırmadan tekrar soruyorum yoksa sana hiç karşılaşmadığın yüzümü gösteririm boynundaki kolyeyi nerden buldun

_ Sen kimisin ki sana cevap vereceğim medeniyet yoksunu bir kadınla nasıl konuşman gerektiğini öğrenemedin mi hala

_korkut un kaşları daha da çatıldı yüzünde anlamlandıramadığım bir ifade oluştu

O gün karşılaşmamız tesadüf değildi değil mi kimin adamısın çabuk söyle yoksa ben kendi yöntemlerimle öğrenirim

_ Sen neler kuruyorsun kafanda alt tarafı bana yardım ettin kendini baya önemli biri olarak görüyorsun

_ cümlelerim onda bir etki yaratmadı


Tekrar konuşmaya başladım

_ polise seni şikayet edeceğim

_ yetiniz be Allahım cenabet şansımı vardı bende

Kolumdan tutup beni hastanenin dışına çıkarmaya çalışıyordu geç saatler olduğu için kimse yoktu Allah aşkına bu güvenlik neredeydi

Bırak beni medeniyet düşmanı dağ başında mı büyüdün sen

Korkut kolumu bırakmadan bana döndü eğer o sesinin frekansını düşürmezsen hayatın boyunca unutmayacağın çığlıklar attırırım sana

_ söylediği cümle beni korkutmak yerine iyice harekete geçirdi

_ bırak beni aptal mısın kimsenin adamı falan değilim ben

Bana inanmış gibi görünmüyordu

Yakında anlarız kime çalıştığını bir gecelik misafirimsin

_Sen kimsin ki beni rehin alıyorsun


ayağımdaki topuklu ayakkabının biri çıkmıştı hastanenin soğuk zeminini hissediyordum asansörün içine resmen beni fırlattı asansöre girdi düğmeye bastı asansör kapanmıştı ikimizin nefes alışveriş seslerinden başka ses yoktu tedirgin bir surat ifadesi ile yüzüne bakıyordum bu adam kiminle uğraştığını birazdan


öğrenecekti Allahım kafamda romantize ettiğim adam mağaradan çıkan ilk insandı resmen


manyak mısın beni nereye götürüyorsun kafayı mı buldun sen

abla kardeş tedavi olun psikolog masraflarınızı öderim


- korkut sanki beni dinlemiyormuş gibiydi daha sonra sinirli sesi ile konuşmaya başladı


- soy ismin ne


- ne yapacaksın soy ismimi sen


ukala bir o kadarda sinirli bir ses ile


- nikahıma alacağım o yüzünden soruyorum hanımefendi


bu haddini bilmez adam ne diyordu böyle


- ne diyorsun be sen 


- bana bak o sesinin ayarına dikkat et yoksa ben kendi yöntemlerimle ayarlarım inan bunu hiç deneyimlemek istemezsin şimdi bana kimliğini ver

itiraz kabul etmeyen bir ses tonu ile söylemişti


bu adam benim feminist damarımı fena kabartmıştı


- bana bak ben senin bildiğin kadınlardan değilim öyle susup senin hakaretlerini dinleyemem sen ne hakla beni alıkoymaya çalışıyorsun


- korkut beni umursamadan sadece yüzümü inceliyordu


- sana diyorum be adam tepki ver dağda mı yaşıyorsun bir insan konuştuğu zaman karşısındakinden bir tepki bekler


korkut bana sen ne anlatıyorsun bakışı atıyordu


sözlerim ona tesir etmiyordu


asansör nihayet açıldığında hastanenin alt katındaki otoparkına gelmiştik fırsat ayağıma gelmişti aniden düşündüğüm ilk şeyi yaptım ayağımdan çıkmayan diğer topuklumla korkutun kasık bölgesine tekme adam


- kızım manyak mısın sen  


korkut acılı bir sesle inlemişti


fırsattan istifa ederek arabamı park ettiğim yere gittim kol çantamdan anahtarı aldım ve arabamı çalıştırmaya başladım yok kesin biri bana büyü yaptı bu şansızlık başka bir şeyle açıklanamaz arabanın direksiyonuna yumruk attım hayatında argo kelimeye yeri olmayan ben son günlerde küfür makinasına dönüşmüştüm artık bu arabayı satmak farz oldu ya neden şimdi arızalanıyorsun tekrardan yarı yolda bırakmıştı


- kendi kendime söylenirken arabanın camından korkutu gördüm bana tuhaf tuhaf bakıyordu kardelen kendi kendine konuşup küfür edersen bakar tabi


arabamı kilitledim gerekirse sabaha kadar burada kalırdım ama bu adama istediğini vermeyecektim bana sinirli bakış atarak cebinden sigarasını çıkardı bu adamın umursamazlık seviyesi şaka mı


şuan beyefendi sigarasını yakmış arabamdan inmemi bekliyordu bu adama hayatı boyunca unutamayacağı bir ders verecektim


telefonumdan polise aradım şimdi sen görürüsün hapishaneye gir de aklın başına gelsin adama bak ya hem ablası bana saldırdı hem kendisi beni alıkoymaya çalıştı bu aileye toplu manevi tazminat davası açmak şart oldu


20 dakika sonra


hala arabanın içindeydim medeniyet yoksunu ise ikinci sigarasını yakmak üzereydi polisler ne zaman gelecekti nerdeyse saat gece dörde geliyordu yarın okula gidip birde bu kafayla ders anlatacaktım offff ki ne offf


- Nihayet siren sesleri duyulmaya başladı


polis arabası göründü bende kilitlediğim arabamın kapısını açtım


polis arabasından otuz yaşlarında kumral bir adam inmişti hemen polis memurun yanına gittim korkut ise hiç bir şey olmamış gibi beni izliyordu umursamazlığı insanı gıcık ederdi


- polis memuruna dönerek konuşmaya başladım


- memur bey ismim kardelen özer


bu adamdan şikayetçiyim ablası bana saldırdı bakın boynumdaki izlere çok acıyor ayrıca bu şahısta beni alıkoymaya çalıştı şikayetçiyim .Uzaklaştırma kararı da çıkarmak istiyorum bu şahısla ablasının psikolojik sorunları var can güvenliğim yok taramalı tüfek gibi aklıma ne gelirse söyledim abim benim böyle bir insana dönüştüğümü görseydi çok mutlu olurdu eskiden hakkımı hiç savunmazdım insanların bana zorbalık yapmasına resmen izin veriyordum abimin söylediği öğütler kulağımda çınladı


Haksızlığı her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur çiçeğim her zaman hakkını savun bir gün yanında olamayacağım ama düşüncelerim seninle olacak kendini savunmadığın zaman insanlar iyice üzerine gelecektir var olman için kimseye ihtiyacın yok sen kış ayında açan kardelen çiçeği gibi dimdik dur ben olsam bile .....


söylediğim cümleler korkutta herhangi bir tepkiye yol açmadı sadece bana alayla bakıyordu


- karşımdaki polis memuru ise şikayetimi not almıyordu


ne oluyor lan burada içimden bir ses oyun dönüyor diyordu


- polis memuru gidip korkuta sarıldı ve korkut ile sohbet etmeye başladı Allahım neyin içine düştüm ben iyice korkut denen adamdan korkmaya başladım kesin mafya falandı başka açıklaması olamaz bunun


- nasılsın korkut 


- iyi diyelim yiğit sen de durumlar nasıl


- bildiğin gibi gece yarılarına kadar devriyedeyim . Uzun zaman oldu korkut seni görünce eski günler aklıma geldi ne günlerdi be duyduğuma göre askerlikten istifa etmişsin


korkuta şaşkın bir ifade ile bakıyordum eskiden asker miydi ve neden istifa etmişti ki. Bu adam her karşılaşmamızda beni daha da şaşırtıyordu


korkut gözünde kısa bir sürede olsa bir hüzün görmüştüm belki de yanlış yorumluyordum bazı şeyleri sonrasında tekrar ruhsuz surat ifadesine bürünmüştü yüzü


korkut yiğitte dönerek sohbetti devam ettirdi


- şartlar öyle olmasını gerektirdi


yiğit daha fazla bu konu üzerinde durmadı


Allah rızası için bunlar sohbette dalıp beni unutmuşlardı hani unutulacak bir insan değilimdir en nihayetinde bilerek öksürük sesi çıkardım beni fark etsinler diye


nihayet polis memuru bana döndü tam konuşmaya başlayacaktı ki korkut denen şahıs araya girdi


- yiğit iki dakika benimle gelsene


korkut ve yiğit yanımdan uzaklaştılar


Allahım koskoca Ankarada denk geldiğim polis memuru mağaradan çıkan ilk insanın arkadaşıydı


- beş dakikalık bekleyişten sonra döndüler korkutun yüzünde ukala bir sırıtış vardı şeytan diyor ki git yüzüne tükür bir daha sırıtıyor mu


- polis memuru bana doğru konuşmaya başladı


- kardelen hanım bu gecelik emniyette misafirimizsiniz


-bu adam az önceki şikayetlerimi duymamıştı galiba acaba algılama problemi mi yaşıyordu


- memur bey ne diyorsunuz ben bir şey yapmadım yanınızdaki adam beni alıkoymaya çalışıyor farkında mısınız siz iyi misiniz aynı durumu eşiniz, kardeşiniz yaşasa hoşunuza gider mi


- kardelen hanım zor kullanmak zorunda bırakmayın beni lütfen sakince polis arabasını binin ekipten biri arabanızı alır


- sinirim tepe çıktı ya sicil kaydıma bu olay geçerse meslekten ihraç edilirim Allah korusun kuzularımdan ayrı kalmam ben yerdeki topuklu ayakkabımın tekini görmüştüm madem bu geceyi nezarette geçirecektim bari hiç uğruna girmeyeyim topuklu ayakkabımı yerden aldım ve korkut denen adamın kafasına sniper gibi fırlattım


- lan delirdin mi kadın sen yiğit şu kadını arabayı götür yoksa elimden bir kaza çıkacak


korkutun kafasından hafif kan damlaları vardı ayakkabının topuk kısmı değmişti büyük ihtimalle


- evet delirdim senin yüzünden eserinle gurur duy ben manyaksam sen ne nesin peki dağ sığırcığı


korkut söylediğim kelime yüzünden küçükken köyde beslediğim deli danaya dönmüştü


- yiğit al şu kadını götür arabaya kendimi zor tutuyorum


- adama bak sen hem suçlu hem güçlü seni varya mahkemeye vereceğim hem maddi hem manevi tazminat davası açacağım sana


- korkut şakaklarını ovuyordu


- sen de ne çene var be kadın susmak nedir bilmez misin sen


- ya sen beni alıkoydun be adam ne yapayım iyi ki benim kaçırmaya çalıştın kahramanım mı diyeyim


yiğit aramıza girmeye çalıştı sakin olun lütfen kardelen hanım ekip arabasını binin daha fazla zorluk çıkarmayın


bu adamlara laf anlatılmazdı sessizce kabullenerek ekip arabasına bindim


korkut ve yiğit ön tarafa binmişti bende arka koltuktaydım


yolda sinir kat sayım artmaya başlamıştı yiğit denen çakma polis memuru korkut ile derin bir sohbette dalmıştı dava edeceğim insan sayısı baya artmaya başlamıştı


nihayet polis karakoluna gelebilmiştik kendimi çok halsiz hissediyordum evimi özledim , sıcak yatağımı ama ben yapmadığım bir şey yüzünden suçlanıyordum


korkut arabadan önce inip benim kapımı açmıştı demek istediği zaman kibar olabiliyormuş dağ sığırcığı


korkut yiğitte dönerek konuşmaya başladı


- yiğit siz içeri geçin ben bir sigara içip geliyorum


yiğit başıyla onay verdi 


Allah aşkına bu adam ne kadar sigara tüketiyordu böylesine bağımlı birini sigaranın zararlarını anlatan bir semire götürmek lazımdı hayır yani öğrencilerim bile zararlarını biliyorlar içimden kendi kendime konuşurken yiğitin sesi iç konuşmamı böldü


- polis karakolunun içine girdiğimizde yiğit bana dönerek konuşmaya başladı kardelen hanım kimliğinizi alabilir miyim adli sicil kaydınıza bakmamız gerekiyor


kimliğimi çantamdan çıkarıp verdim artık ne denilirse yapıyordum


- kardelen hanım beni takip edin


yiğit i takip etmeye başladım beni nezarethaneye getirmişti


geceyi nezarethanede mi geçirecektim ben sadece ifademi alıp serbest bırakırlar sanıyordum


- burada mı kalacağım ben 


- prosedürler gereği bir kaç saatlik burada kalacaksınız kardelen hanım


yiğit nezarethanenin kapısını kilitleyip gitmişti bende boş bir alan bulup oturmuştum ayakkabılarımın olmadığını şimdi farkına varmıştım soğuk zeminden dolayı üşüyordum üstümde sergiden kalma elbise ile öylece duruyordum kimse gelip ifademi almamıştı acaba polis merkezini de mi dava etsem özlemi de arayamamıştım beni merak etmiştir


yaklaşık on beş dakikadır bekliyordum hala kimse gelmemişti korkut denen adam sorunsuz hayatıma dertler eklemişti


nihayet nezarethanenin kapısı açılmıştı korkut yavaş ama özgüvenli adımlarla nezarethane kapısına doğru yaklaştı


yüzünde insani hiç bir duygu okunmuyordu elinde nezarethanenin anahtarını tespih gibi sallayarak bana bakıyordu bu adam nasıl elini kolunu salaya salaya buraya girerdi kurallar bir tek bu adamda çalışmıyordu anlaşılan

tedirgin bir ifade ile yüzüne bakıyordum sanki kurdun tuzağına sıkmış ceylan gibiydim


duygusuz bir tonda söylediği cümle ise aramızda uzun bir konuşmanın olacağını gösteriyordu


- nihayet baş başa kalabildik öğretmen hanım .......


-


Loading...
0%