@my_lore
|
Selam ballarım! Oylar atıldıysa hemen bölüme geçelim. ∆ ∆ ∆ ∆ Sonunda bizim reklam ajansının önüne gelebilmiştim. Sabırsız bekleyişim sona ermek üzereydi fakat bu arada Onur Efendiye de baya gıcık olmuştum. Sanki memleket meselesiymiş gibi sırf gizem yaratmak adına ağzındaki baklayı ıslatıp duruyordu. Aha da buraya yazıyorum bir gün Onur, gıcığı elime düşecek. Bak o zaman ben ona n'apıyorum. Taksinin ücretini ödedikten sonra dışarıya çıktım. Henüz beş on adım atmıştım ki, ajansın merdivenlerinin önünde siyah bir minibüs durdu. Zira bu görüntüye alışkın bir kimliğimiz vardı. Burası bir reklam ajansıydı dolayısıyla da ünlüsünün ünsüzünün uğrak yeriydi. Kimi kendisine ait havalı siyah minibüsüyle gelir haklı olarak havasını atardı kimi de sırf perestiş kazanmak adına kiraladığı pahalı arabalarla gelip havasını atardı. Hızlı bir şekilde siyah minibüsün ön kapıları açıldı ve evecen hareketlerle siyah takım elbiseli iki adam indi. İri cüsseli adamların ikisi de şık giyinmiş siyah gözlükler takmıştı. Minibüsüsün orta kapısı yana doğru kayarak açılırken adamlar elleri önlerine saygıyla arabanın içinden çıkacak şahsı bekliyorlardı. Önce yüksek ökçeli ayakkabılar giymiş bir çift bacak göründü sonra siyahlar içinde kızıl saçlı bir kadın bedeni göründü... Kadının arkası bana dönüktü ve yüzünü göremiyorum. Kızıl saçlarını geriye doğru bir baş hareketiyle savurup siyah camlı gözlüklerini taktı ve kendisinden emin adımlarla korumaları olduğunu düşündüğüm adamın biri önünde diğeri arakasında merdivenin basamakalarını çıkmaya başladı. Attığı her adımda giymiş olduğu yüksek ökçeli ayakkabıların çıkardığı tok ses kafamın içinde değil ruhumda yankılanıyordu. Kimdi bu afat-i derya? İlk defa gördüğüme emindim. Bilmiyorum belki de değildim. Ben gidenin ardından apışıp kalırken telefonuma düşen mesaj sesiyle kendime geldim. Onur; Nerede kaldın olum, biraz hızlan Onur; Çok şey kaçırdığını bilmeni isterim. Onur; senin yerinde olsaydım şu an buraya gelebilmek için ışınlanırdım. Ukala şey, sanki kendisi her gün işe zamanında geliyor da bana ahkâm kesiyor. Seninle görülecek hesabım var onu Onur Efendi, bekle beni geliyorum, diye geçirdim içimden. Onur; Hadi acele ol patron toplantı istiyor Son mesajı okurken döner kapıdan içeri adımımı atmıştım. Bildiğim kadarıyla bugün planlanmış bir toplantımız yoktu ki, nereden çıkmıştı bu sürpriz toplantı?
|
0% |