Yine biz geldik ballarım:)

Kimler platonik takılıyor buraya yazarsanız konuşuruz.

Biraz platonik biraz mafyatik biraz da aşkla takılacağız.

Bizi nereden keşfettiğinizi öğrenebilir miyim?

Oy verip yorumlar bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın lütfen.

∆ ∆ ∆ ∆

Bir gün öncesinden kaynaklı bu sabah hiç keyfim yoktu. Uyanmıştım ama malum nedenlerden dolayı yataktan çıkmak istemiyordu canım. Üstelik kafamın içi bomboştu. Hande'yi kaybetme korkusu iliklerime kadar işlemiş melankolik ruhum isyanlardaydı.

Hande'nin koruması kesilmiş biri iyimser olan bütün enerjimi emmişti. Onun bir başkasına ait olabileceği düşüncesini içselleştirmek bana göre bir şey değildi. Ben yıllarımı vermiştim Hande'ye ait düşlerime. Şimdi densizin biri çıkıp düşlerimi benden almaya yelteniyordu.

Üstelik ne yapacağımı bilememek beni kahrediyordu. İşte bu yüzden bütün geceyi uykusuz geçirmiştim. Sizin anlayacağınız kafam bir milyondu.

İşe de gitmem gerekiyordu. Gerçi bu kafayla hiç kimseye bir faydam olmayacaktı o da ayrı bir konuydu. Oflayarak nefesimi dışa verirken sinirle kısa kesim saçlarımı karıştırdım.

Cehennem çukuruna düşmüş biri gibi kara kara düşünürken telefonuma düşen bildirim sesiyle içsel yolculuğuma ara verdim.

Onur; Gencer dostum, bir bilsen neler oldu.

Onur; sonunda dileklerin kabul oldu.

Onur; cevap versene uyuşuk

Onur; yoksa hâlâ uyuyor musun?

Onur; uyuyorsan eğer derhal uyanmalısın...

Siz; sen bi'defolup gitsene başımdan

Siz; kargalar kendi pisliğini yemeden başıma ekşiyorsun

Onur; Gencer dostum, bak hayatının hatasını yapıyorsun.

Onur; Ne kaybettiğini bir bilebilsen uyuduğuna lağnet okursun

Siz; Yorma beni Onur, istiyorsan herkese her şeye lağnet okurum ama şimdi değil daha sonra

Siz; Üstelik sırf beni uyandırmak için böyle yapıyorsan doğduğuna pişman ederim seni

Onur; vah vah yazık sana, sen hepten kafayı sıyırmışsın.

Onur; Hande diyorum olum Hande, çaktın mı manzarayı?

Siz; Bende sana yeter beynimin için ettiğin saçmalamayı kes diyorum.

Siz; Sabah sabah ne içtin olum sen saçmalayıp duruyorsun.

Onur; bilirsin öyle böyle huylarım yoktur benim

Onur; ama bir akşam yemeğine tav olurum

Siz; Onur, def olup gider misin başımdan?