Biz geldik ballarım:)

Kimler platonik takılıyor buraya yazarsanız konuşuruz.

Biraz platonik biraz mafyatik biraz da aşkla takılacağız.

Bizi nereden keşfettiğinizi öğrenebilir miyim?

Oy verip yorumlar bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın lütfen.

∆ ∆ ∆ ∆

Sabah sabah mesajla taciz ederek kafa ütülemişti.

Onur, en yakın arkadaşım olur kendisi.

Birlikte aynı reklam ajansında çalışıyoruz. Bakmayın onunla didiştiğime. Benim tadım tuzum yok da ondan. Yoksa Onur, pırlanta gibi çocuktur.

Yalnız benim kendime gelmem için önce sert bir kahveye ihtiyacım vardı. Onur'un yaratığı kafa karışıklığını ancak bu şekilde bertaraf edebilirdim.

Hemen mutfağa geçip kahve makinesinin çalıştırdım. Kahve dolu kupayı elime aldım ve pencere önüne geçip yudumlamaya başladım. Henüz birkaç yudum almıştım ki, kahve etkisini göstermeye başlamıştı.

Onur, tipsizi Hande, demişti. Sana bir haberim var demişti.

Ah kafamı hangi duvarlara vurayım ben şimdi?

Suç bende değil ki, uykum açılmamıştı. Kargalar yavrusunu doyurmadan mesaj atarsan böyle olur işte.

Ah Onur ah...

Kahvemi masa üstüne bırakıp telefona yapıştım.

Şifremi girdim ve yazmaya başladım.

Siz; Onur, ara beni acil.

Siz; haberim var demiştin?

Siz; Yoksa Hande'ye bir şey mi oldu?

Siz; Olum, bilerek mi yapıyorsun?

Siz; Bak, konuşursan eğer akşam yemeği benden.

Çevrimiçi...

Oh be nihayet

Onur, yazıyor...

Onur; buraya gelmeyi denesen diyorum.

Onur; Bu aralar senin kafa iyice gidik galiba, yazana kadar işe gel.

Siz; hah hah hah, çok güldüm.

Siz; Hiç komik değilsin, sence ben gelmeyi bilmiyor muyum?

Siz; Olum, meraktan çatlıyorum lan... Oraya gelene kadar sabredemem

Onur; yapacak bir şey yok...

Siz; bittin sen olum, mezarını derin kazmaya bak...

Onur'un ketumluğu tutmuş konuşmamak için inat ediyordu.

Gıcık, ne olacak.

Üstü kapalı yorumlar atıp beni çıldırtmayı yine başarmıştı.

Ben ona dünyanın kaç bucak olduğunu göstermez miydim acaba?

Kendi kendime düşünüp fikir yürütmeye çalışıyordum ama bir sonuca varamıyordum.

Yani beni ilgilendiren benim bilmediğim ama Onur'un bildiği ne olabilirdi ki?

En iyisi ajansa gitmekti. Kara kara düşünüp durmanın bir anlamı yoktu.

Bugün modum çok düşüktü yoğun trafikte araba kullanmakta eziyetti.

En iyisi sıradanlığın dışına çıkıp taksiyle gitmekti. Zaten işe geç kalmak üzereydim.

Sokağa çıktım hemen bir taksi çevirdim. Ön koltuğa oturmak yerine arka koltuğa geçtim.

Unuttuğum bir şey varmış gibi içimde bir tedirginlik vardı.

Tâbi ya, bugün Hande'nin sayfasına uğramamış.

Onur, zevzeği bende akıl mı bıraktı.

Bir şeyler yazmadan önce Onur'u dürtme fikri daha çok aklıma yattı.

Siz; Onur, aşkım bahtına hazır ol geliyorum.

Siz; He, unutmadan söyleyeyim artık seninle aynı odada çalışmak istemiyorum. Üzgünüm...

Onur; Nedenini bilmek isterim

Onur; Biliyor musun, çabuk satıyorsun aga.

Onur; Ben yine de sana bütün detayları anlatacağım.

Siz; Geçti borun pazarı. Önceden lazımdı geçti zamanı

Onur; Hiçbir şeyin geçtiği yok.

Onur; Sana vereceğim haberi duyunca geçmediğini anlayacaksın.

Onur; Hadi bakalım, onca yıllık arkadaşlığın hatırına kahveler bugün benden olsun.

Siz; Günah mı çıkarıyorsun, hiç güleceğim yoktu.

Siz; Senin cebindeki akreplere ne oldu?

Siz; Kahve içerken dilimizi sokmasınlar

Onur; komik çocuk seni

Onur; Bugün kutlama var bütün akrepleri saldım.

Siz; Lan... Sen ciddi misin?

Siz; Bana bir oyun ediyorsan, elimden çekeceğin var bilmiş ol.