Selam, can içlerim!
Biliyorum neredeyse bir hafta oldu yeni bölüm yayınlamadım ama yoğun bir hafta geçirdim ve yazamadım.
Umarım bundan sonra hiçbir aksilik çıkmaz da sık sık bölüm atar final veririm:)
Keyifli okumalar.
💬💬💬
Gözlerimi açtığımda filim çoktan bitmiş Hande, omzumda uyuya kalmıştı. Bu benim için mucize ötesi bir şeydi; Hande ve omzumda uyumak. Cidden şu an mutluluktan oturup ağlayabilirdim.
Sakin başını omzuma yaslamış o kadar tatlı uyuyordu ki, uyandırmaya kıyamıyordum. Onu uyandırmak yerine dakikalarca güzel yüzünü seyrettim.
Sessizce nefes alıp verişini dinledim. İçimden yüzlerce kez bu anın hiç bitmemesini ve hep böyle kalmasını diledim.
Bütün vücudum aynı pozisyonda kalmaktan karıncalanıp uyuşmaya başlamıştı fakat sırf onu uyandırmamak adına olduğum yerden bir milim dahi kıpırdamak istemiyordum. Ben onu uyandırmamak için en ufak bir harekette bulunmuyordum ama Hande, arada bir hareketlenip daha çok kucağıma doğru sokuluyordu.
Bazen omzuma dayadığı başı hafifçe aşağı doğru kayıyor, bilinçsizce düşen başını tekrar omzuma koyuyordu.
Ilık nefesi yüzüme vurdukça içimde tarifi imkânsız hislere tercüman oluyordu. Saatler dursun zaman dursun biz hep böyle kalalım istiyordum...
İçinden geçtiğimiz zaman gece yarısını çoktan geçmişti ve biz hala aynı koltukta neredeyse kucak kucağa uyuyorduk; uyuyorduk çünkü ne kadar ayık kalmaya çalışsam da arada bir gözlerim kendiliğinden kapanıyor ve uykunun tatlı şekerine yenik düşüyordum.
Bu kez uyanan Hande, uyuyup kalan bendim...
"Gencer, uyan!"
Tam kâbus gibi bir rüyanın içinde çırpınıp dururken vücudumun sarsılmasıyla uyku mahmuru gözlerimi araladım. Önce fulü bir görüntü sonra Hande'nin güzel yüzü karşıladı beni.
"Gencer, uyuyup kalmışız. Sanırım sende kötü bir rüya görüyordun? Kusura bakma uyandırmak zorunda kaldım..."
Uyanmıştım ama hala gördüğüm rüyanın etkisi altındaydım çünkü aldığım nefes ciğerlerime yetersiz kaldığından hâlâ tutuktum. Üstelik gördüğüm rüyanın her detayını net bir şekilde hatırlıyordum; gerçek gibiydi.
Belki de bilinçaltıma yerleşen korkularımın yansımasıydı. Ya da kaybetmekten korktuğum korkularımın başlamadan biten özlemlerimin de olabilirdi. Hiç tatmadığım mutluluğun yozlaşmış hikâyesi de...
Öyle veya böyle hiçbir zaman gerçek olmasını istemeyeceğim bir rüya görmüştüm ve uyanmıştım...
Ben, ruhumda hezeyanı yaşarken Hande, ayağa kalıp belini sağa sola kırarken, "Of her yerim tutulmuş resmen hareket edemiyorum." dedi.
Buruk bir tebessümle karşılık verdim zira Hande ile geçirdiğim ilk geceydi ve biz üçlü koltukla uyuya kalmıştık.
Uyandığımızda gecenin bir yarısıydı ve biz hala ayaktaydık. Üstelik benim yarın işe gitmem gerekiyordu. Üstelik iş ve yarın kelimesini aynı cümle içinde kullanınca gerim gerim geriliyordum çünkü yarının bana ne getireceğini bilmiyordum.
Cidden iki arada bir derede kalmak sözü tam da bana göre uyarlanmıştı zira şu anki ruh halim bunu gösteriyordu.
Bir yanım haramlık bir yarım selamlıktı.
Hande ile birlikte zaman geçirmek onun kokusunu ruhumda hissetmek selamlık yanımdı. Şehmuz ve ekibinin hışmına uğrayacak olma olasılığı haramlık yanımdı.
Geceyi sevdiğim kadınla birlikte filim seyrederek geçirmiştim hatta kollarımda uyuya kalmıştı ama Şehmuz ne haldeydi bilmiyordum. Belki de Hande'yi çoktan aramaya başlamıştı. Evimi gözetliyor olma olasılığı bile çok yüksekti.
İçimden geçenleri Hande'ye belli etmek istemedim çünkü yatıp uyusun istiyordum. Kafamın içinde bu kadar karmaşa yaşanırken bu saatten sonra zaten uyku tutmazdı beni.
"Benim yatağımda uyuyabilirsin," dedim Hande'ye.
Olumsuz anlamda başını sağa sola sallarken, "Olmaz, seni yatağından etmek istemem." dedi.
"Salonda uyumana da ben izin vermem. Hem koltuklar pek rahat değil hem de sabah erken kalkarım ben. Seni uyandırmak istemem," diye cevap verdim.
Sağ eliyle çenesini kavradı ve bir süre düşünür gibi yaptı. Hande, düşünürken ben de onun her hareketini hayran hayran izliyordum.
Bir insan her haliyle bu kadar güzel ve çekici olabilir miydi? Gördüğünüz üzere olabiliyordu. Uyku mahmuru kara gözleri yumuk yumuk bakıyor, makyajdan arınmış yüz hatları insanı kıskıvrak markajı altına alıyordu. Ben onun her haline aşıktım ve bu gece bir kez daha âşık olmuştum.
Hande, bir karar almış olmalı ki, bana doğru adımlarken rujdan arınmış dolgun dudakları dışa doğru hafifçe eğimlendi.
"Gencer, çok şekersin. Kendinden çok beni düşünüyorsun. Ay, kıyamam," derken yanağıma bu gecenin ikinci öpücüğünü kondurmuştu.
İnanın bana sol yanağımın uyuştuğunu hissettim...
"Gencer, bir başkasının yatağında asla uyuyamam ama her açıdan bu gece ilki yaşıyorum. Yatağını benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. İyi geceler..." dedi.
Hande, salına salına benim yatak odama giderken ben bambaşka duygular içindeydim. Seviyorum seni kadın, hem de çook...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
3.2k Okunma |
195 Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |