Selam!
Hoş geldiniz!
Okumaya geçmeden önce minicik bir uyarı, lütfen oy verip yorum bırakmayı unutmayın.
Keyfili okumalar!
^_^ ^_^ ^_^
Hande ile aynı çatı altında olmak ve benim ona olan platonik aşkımı biliyor olması acayip mutluluk vericiydi.
Nasıl desem; bulutların üstünde gezmek gibi...
Kanat takıp uçmak gibi...
Su üstünde yürümek gibi...
"Yalnız merak ediyorum. Ne zaman başladı?"
Ben anın sarhoşluğunu yaşarken kendimden geçercesine Hande'nin neyi sorduğunu anlamamıştım.
"Ne ne zaman başladı?"
"Gencer, yoksa sen beni dinlemiyor musun?"
Nasıl denir ki; seninle olmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyordum ve dalıp gitmişim, diye.
"Affedersin, kafam karmakarışık o yüzden biraz dalgınım Hande."
"Kafa karışıklığının sebebini anlıyorum, elimde olmadan senin de başını belaya soktum."
"Hayır, sakın böyle düşünme. Sana yardımcı olabilirsem ben kendimi mutlu hissederim." dedim.
Gözlerini kırpıştırarak bana bakarken yanakları kızarmıştı.
"Biraz önce bana karşı olan hislerinin, ne zaman başladığını sormak istemiştim." dedi Hande.
Bu kez yüzü kızaran ben olmuştum. Hislerim karşılıksızdı biliyordum ama bu karşılıksız hislerimi sevdiğim kadının biliyor olması en büyük tesellimdi. "Şey, lise yıllarında başladı."
Hayretini gizleyemeyerek sağ elinin parmaklarını dudaklarına bastırdı. "İnanamıyorum, çok uzun zaman olmuş!"
Omuzlarım düşerken başım hafif bir açıyla yana doğru yattı.
"Evet, çok uzun bir zaman ama bir gün olsun pişmanlık duymadım." dedim.
İkimizde cam önünde yanyana durmuş dışarıyı seyrediyorduk. Tek ayağının üstünde dönerek tam olarak karşıma geçti. Uzanıp ellerimi avuçlarının arasına aldı. Onun teninin tenime temasıyla resmen elektrik çarpmışa dönmüştüm.
"Sana ve aşkına saygı duymamak mümkün değil. İnan bana gösterdiğin iradeye hayran kaldım." dedi.
Hande, tam olarak karşımda duruyor ve bana hayranlık duyarak bakıyordu. Şu an nefes almıyor olmam bundan kaynaklı olabilir miydi? Bu benim mucizemdi ve mucizem tam anlamıyla gerçekleşmiş olmasa da bir gün gerçekleşeceğine inancım tamdı.
Ne demişler çıkmadık candan umut kesilmez. Yıllarca yeşersin diye beklediğim bir umut çiçeğim vardı. Hande'nin gelişiyle bu umut çiçeğim filizlenmeye başlamıştı.
Ellerim avuçları arasındaydı ve bu bana cesaret veriyordu.
"İnsan bütün kalbiyle severse irade göstermek hiç de zor olmuyor. Hande, şimdi sırası değil biliyorum ama Şehmuz'dan hiç korkmuyor musun? Senin benim evimde kaldığını öğrenirse neler yapacağını az çok biliyor olman lazım!"
"Şehmuz, senin evinde olduğumu asla bilmeyecek!"
Şaşkınlığımı mazur görün dostlar. "Nasıl?" diye sormam ondan.
Ellerimi bıraktıktan sonra gidip üçlü koltuklardan birinin üzerine oturdu ve yanı başına oturman için kaşlarını kaldırıp indirerek bana işaret verdi.
Hande, yanına oturmamı istemişti ama ben hâlâ ona karşı çekingenlik gösteriyordum çünkü her ne kadar evime kadar gelmiş olsa da bana güvenilir bir dostuymuşum gibi bakıyordu.
Yani... Şehmuz'u bırakır bırakmaz koşa koşa gelip kollarıma atlayacağını beklemiyordum. Muhtemelen eski bir tanıdığın evini kendine güvenli bir liman olarak seçmişti. Tabii ki, benim platonik aşkım yani onu seviyor olmam da bu güveni pekiştirmişti.
Biliyordum bu saatten sonra düşünmenin hiçbir yararı olmayacak ipler inceldiği yerden kopacaktı. Gidip gösterdiği yere oturdum.
"Gencer, seni zor durumda bıraktığımı biliyorum ama benim bir planım var. Eğer bu plana uygularsak Şehmuz, hiçbirimize zarar veremez."
"Bu nasıl olacak? Şehmuz, senin yokluğunu fark eder etmez ilk bakacağı yer sence de benim evim olmaz mı?"
Tay tüyü kumaşıyla kaplı üçlü koltuğun üzerinde kayarak biraz daha yakınıma yerleşti.
"Akıllıca hareket edersek en son bakacağı yer bile olmaz."
Şaşkınlıkla aralanan dudaklarım tekrar birbiriyle buluşurken dışa doğru hafif bir açıyla kıvrıldı.
"Planım bu kadar kusursuz işleyecek diyorsun?"
"Kendime ve yaptığım plana güveniyorum, diyorum. En azından birkaç gün rahat ederiz. Olaylar yatışana kadar senin evde kalırım olaylar yatıştıktan sonra ikinci planı devreye sokarız."
"Pekala, planın detaylarını anlatır mısın bana?"
Sorum üzerine biraz daha kayarak iyice yakınlaştı.
"Planı anlatmaya geçmeden önce sana söylemek istediğim başka şeyler var. Gencer, biliyorum Şehmuz gibi birinden çekiniyorsun. Esasında senin kadar bende çekiniyorum üstelik çok da korkuyorum çünkü Şehmuz, belanın ta kendisidir ama benim ne yapıp edip onun esareti altından kurtulmam gerekiyor."
"Bunu bende çok isterim ama istemekle yapmak arasında büyük bir farkın olduğunu söylememe gerek yok sanırım."
Hande başını haklısın anlamında hafifçe öne arkaya salladı.
"Bu zamana kadar beklemiş olmam da bundandı zaten; kendimi hazır hissettiğimde eyleme geçmekti. Şimdi hazırım çünkü yanımda sen varsın!"
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
3.2k Okunma |
195 Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |