Mayda Tunahan' ın ardından masayı toparlayıp bulaşıkları makineye doldurdu. Kendine Türk kahvesi yapıp yanına not defterini de alarak bahçeye çıktı. Kahvesinden bir yudum alıp yazmaya başladı.

Açılış organizasyonu, tedarikçi, çalışanlar, Ilgar' ın kardeşiyle görüşme, kardeşlerini ara! Ruhsat, muhasebe vergiler.

Son yazdığı nota bir daha baktı. Eyvahlar olsun! Ah akılsız Mayda sen gerçekten de kafasızsın yahu maliyeye başvurunu yapmadın ki nasıl açacaksın Spa merkezini offff gerçekten ben bunu nasıl atlarım Tunahan bunu duymamalı rezil olacağım. Seni ördekler gagalasın Mayda!

Kalk kızım kalk. Hemen belediyeye gitmen lazım ama bir dakika bana muhasebeci lazım onu nasıl bulacağım. Tunahan' a da soramam. Tamam, sorarım da rezilliğimin ayyuka çıkması yeterince kötü of ne yapacağım ben şimdi diyerek kara kara düşünmeye başladı.

Düşün kızım düşün. Sana kim yardımcı olur?

Yakup. Bir anda ayağa fırladı.

Tabii ki Yakup. Sırıtıyordu artık o bilir. Tunahan' ın haberi olmadan halleder değil mi? "Ya ona da az çektirmedin Mayda hele son yaptığından sonra acaba eder mi? Eder be ne olacak seviyor beni. He seviyor. Bıktırdın kızım adamı illallah etti senden. Ben yine de şansımı deneyeceğim. Sen de içimi karartmaktan vazgeç.

Yakup Mayda' nın aradığını gördüğünde irkilmedi desek yalan olur. "Hayır olsun." telefonunu açtı.

"Mayda ben neden hep senin ve Tunahan' ın telefonunu hayır olsun diye açmak zorundayım."

Mayda kıkırdadı. "İlahi göreli sende yani."

"Hiç kıkırdama Mayda, sesinde bir tuhaf zaten."

"Onu da nereden çıkarttın. Sabah sabah erken ya saat yeni uyandım sayılır. Ondandır o sen şey etme."

"Ney etmeyeyim?"

"Efendim?" Ne diyeceğini bilemez bir halde konuştu.

"Hiç inandırıcı değilsin. Ne oluyor dökül demek isterdim ama inan hiç ilgilenmiyorum."

"Aa Yakup dur hemen kapatma lütfen."

"Olmaz beni bulaştırmayın artık o her ne haltsa."

"Yakup öyle değil bak bir dinlesen lütfen gerçekten yardımına ihtiyacım var."

"Off Mayda of!"

"Bunu evet olarak kabul ediyorum."

"Uzatma da söyle hadi ama bak söylediğin şeyden hoşlanmazsam yardım etmem baştan söyleyeyim."

"Ay tamam öyle bir şey değil diyorum."

"Neymiş dökül?"

"Hazır mısın? Ama bak gülmek dalga geçmek yok."

"Mayda anlatacak mısın?"

"Aman be göreli peki, ben şimdi açılışı yapacağım ya hani bu arada eline sağlık senin de emeğin çok gerçi böyle geçiştirir gibi oldu ama size teşekkür için yemek organizasyonu yapacağım."

Güldü. "Aynen geçiştirir gibi oldu. Ee, mevzuya gel."

"Yakup ben bir halt yedim."

"Mayda duymak istemiyorum. Beni karıştırma." Telefonu kapattı.

"Kapattı mı o? Alo?"

"Alo Yakup?"

"Göreli?" Gittikçe cılızlaşan sesi dondu.

Yakup orada mısın? İnanamıyorum sen telefonu yüzüme mi kapattın? Sen bana bunu nasıl yaparsın? Eh göreli pis mendebur ben senden bunun hesabını sormaz mıyım? Kapanan telefona saydırıyordu.

Mayda? Hım? Kapattı. Ne? Kapattı, kapattı. Telefonu kapattı. Of biliyorum. Adam haklı demiştim. Sen de onların hep avukatı ol zaten çaresizim diyorum. Neden anlamıyor? İnleyerek tekrar aradı. Uzun süre çaldıktan sonra telefon açıldı.

"Cidden mi Yakup?"

"Öyle işine gelirse, sakin hayatımın içine sıçtınız. Siz ikiniz aşk yaşayacaksınız diye ben niye kaoslardan kaoslara sürükleniyorum."

"Tamam, haklısın özür dilerim ama cidden öyle bir şey değil. Bir dinlesen çok çaresizim ve vaktim yok."

"Off Mayda ya! Senden kurtuluşum yok değil mi?"

"Üzgünüm göreli ama yok. Hem beni seviyorsun."

"Seviyoruz diye canımızın cılkını mı çıkarman lazım."

"Bak telafi edeceğim. Şimdi beni dinler misin? Ay konu neydi? Asıl konuyu unuttum.

"Tam senlik bir hareket."

"Bir saniye şimdi ben açılışı yapacağım ama maliyeye falan başvurmadım. Benim muhasebecim de yok ve Tunahan bunu asla bilemeli. Yardım et görelim lütfen?"

Yakup önce tamamen susmuş sonra da kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Mayda bir süre hatta uzun bir süre onun kahkahasına maruz kalmıştı.

Yakup' un kahkahası azalınca, "Bitti mi?" Mayda' nın somurttuğu sesine de yansıyordu.

"Mayda canım benim sen azıcık kafasız mısın? Ben seni akıllı sanıyordum ya."

"Hiç sorma göreli hem de hiç bunca saçma sapan işin içinde en önemli şeyi unutmuşum." Yakup yine güldü.

Kahkahasının arasından zorla, "Tamam."

"Ne tamam?"

"Mesele buysa hallederiz."

"Ya cidden mi? Yakup sen bir tanesin, en best arkadaşımsın dile benden ne dilersen beni bu işten kurtar da."

"Orasını sonra düşüneceğim. Bana borçlarınız birikiyor sevgilinle beraber haberin olsun."

"Ay hiç önemi yok. Ben seni en güzel şekilde ödüllendireceğim. Şu işi Tunahan duymadan çözelim de ne olur?"

"Ne gibi bir ödül?"

"Senin sevgilin yok değil mi Yakup?"

"Orayı karıştırmayalım."

"Var mı? Yok mu?"

"Yok. Ne yapacaksın? Mümkünse bu konuda bir şey yapma."

"Tamam yapmam." Mayda kıkırdayarak içinden, ben sana köpekler gibi aşık olacağın birini bulayım da sen gününü gör.

"Ee, şimdi nasıl yapıyoruz? Yanına geleyim mi? Belediyeye mi gideceğiz? Ne yapacağız?"

"Dur Mayda sakin ol. Allah aşkına kızım sen nasıl bir şeysin bir soluklan. Allah Tunahan' a sabır versin."

"O ne demek Yakup? Sabırlı olması gereken benim ama tamam şimdilik susuyorum."

Sen bana bilgilerini at. Ben bir görüşme yapıp sana döneceğim. Muhtemelen randevu almak gerekir. Arkadaşım belediyede çalışıyor. Onu arayacağım. Çözeriz."

"Hay yaşa Yakup. Kurtarıcı marvel karakterim benim."

"Dur kızım ya cıvıma hemen."

"Ay yok. Sana ne desem nasıl methiyeler düzsem az Yakup. Hayatımı kurtaracaksın. Bu arada Tunahan' a söylemek yok. Tamam mı? En kısa sürede verirler değil mi?"

"Ona bakacağız. Hemen celallenme. Bir bakalım. Ben konuşup sana döneceğim. Bilgileri atmayı unutma."

"Tamam teşekkür ederim göreli hemen atıyorum. Görüşürüz."

"Görüşürüz Mayda."

Bu kıza inanamıyorum. Cidden Tunahan'dan niye saklıyor ki? Aman neyse ne. Telefonuna gelen bildirimi açtı ve ardından arkadaşını arayıp konuşarak Mayda' nın bilgilerini verdi. Gün içinde de randevu alarak telefonu kapattı. Mayda' yı aradı.

Alo? Yakup iyi haber de?"

"Sakin ol Mayda. Konuştum Suat seni bekliyor. Bugün hatta şu an saat 10.45 senin hemen çıkman lazım. 11.30' da belediye binasında seni bekliyor."

"Süpersin Yakup çok ama çok teşekkür ederim."

"Ne yapman gerektiği ile ilgili o seni yönlendirecek. Bu arada sana benim muhasebecimi ayarlayacağım. Sen önce şu işi hallet de tekrar beni ara. Sana Suat' ın telini de atıyorum. Ararsın oralarda da kaybolup başıma iş açma. Sonra Tunahan delisiyle uğrasan yine ben oluyorum. Bu arada o nerede?

"Tamam Yakup sağ ol. Tunahan' ın dersi var. İki dersmiş. Onun yokluğunda bu sorunu çözerim. Öptüm görüşürüz.

"Görüşürüz Mayda. Kendine dikkat et."

Mayda hemen hazırlanmak için eve girdi. Laptopunu, işle ilgili notlarını ne varsa hazırladı ve arabasına atlayıp yola çıktı. Yolda Tunahan' dan mesaj gelmişti. Ilgar' ın kardeşi ile görüşme ayarladığını, saati onun belirlemesini ve İlay' ı aramasını söyleyen bir mesajdı.

Mayda öncelikle bu işi halledecek oradan da tedarikçiye gidecekti. Hazır merkeze inmişken aradan çıkarmak istiyordu. Randevu almadan gitmek zorunda kalacaktı. Olsun yapacak bir şey yok. İlay' ı da dönüş yolunda ararım.

Belediyeye gittiğinde Suat'ı aradı ve onunla buluştu. Yapması gerekenleri öğrenip başvurusunu tamamladı. İşi uzadığı için öğleden sonraya kalmıştı. Suat' la işi bitince tedarikçiye gitti. Ne istediğini uzunca bir süre anlattıktan sonra elindeki listesini çıkarttı ve kontrol ederek her şeyi eksiksiz tamamladı. Ayrıca tedarikçiyle devamlılık için anlaşma da yaptı. Bir iş daha listesinden çıkmıştı. Ödeme için bankaya uğradı ve geri gitti. Tunahan' la yaptıkları tartışma ve kredi ile ilgili konuştukları aklına geldi. O konu hala havada asılı kalmıştı. Tekrar konuşmaları gerekecekti.

Arabasına binip kasabaya dönmeye hazırdı. Ama önce Tunahan' ın gönderdiği mesajı açıp İlay' ı aradı.

"Alo merhaba İlay Hanım'la mı görüşüyorum?"

"Merhaba evet benim."

"Ben Mayda, numaranı Tunahan gönderdi."

"Aa evet, bu sabah konuşmuştuk. Nasılsınız?"

"Teşekkür ederim iyiyim siz?"

"Teşekkürler sizden haber bekliyordum."

"Kusura bakma, daha erken arayamadım. Yaklaşık bir saat sonra görüşebilir miyiz? Sizin için uygun mu?"

"Evet elbette."

"Peki o halde ben işyerine geçince size konumu gönderirim."

"Teşekkürler Mayda Hanım görüşmek üzere."

Mayda konuşmasını bitirince arabaya bindi ve Yakup' u aradı. Yakup ilk çalışta telefonu açtı.

"Efendim Mayda?"

Yakup benim işim şimdilik bitti. Suat Bey çok yardımcı oldu. Teşekkür etmek için aradım. Gerçi tekrar gelecekmişim."

"Evet bu isler öyle kolay olmaz. Hayırlısı olsun."

"Sağ ol. Muhasebeciyle görüşebildin mi?"

"Evet görüştüm. Sen neredesin? Ben şimdi çıkıyorum. Bir saat sonra Ilgar' ın kardeşiyle Spa merkezinde iş görüşmesi yapacağım."

"Anladım. Sevindim, çok tatlı iyi bir kızdır. Olur inşallah aynı zamanda çalışkandır."

"Umarım şey diyecektim. Muhasebeciyle de orada görüşmem mümkün mü?"

"Olur tabii ben ona adresi atarım 1- 2 saate sende olur."

"Sağ ol Yakup. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Mayda telefonu kapatıp yola çıktı. Spa merkezine giderken yolda karnından gelen guruldamayla yemek saatinin çoktan geçtiğini fark etti. Ama durup yerse İlay' la görüşmesine gecikebilirdi sonra aklına geleni yaptı. İlay' ı tekrar aradı.

"Selam."

"Merhaba Mayda Hanım, bir sorun mu var?"

"Aslında yok eğer şu an müsaitsen beraber yemek yiyelim mi diyecektim? Yani yemek yerken konuşuruz. Ben marinaya yakınım siz neredesiniz?"

"Müsaidim ben de şu an marinadayım. Sizinle konusunca çıkmak için hazırlanıyordum."

"Öyle mi? Ne güzel o zaman çıkmayın. Ben 10 dakikaya geliyorum."

"Tamam anlaştık."

Mayda kısa bir yolcuğun ardından marinaya gitti. İlay' ın dediği restorantın önüne park etti. İlay onu kapıda karşıladı.

Mayda arabadan inerek onun yanına gitti. "Merhaba İlay değil mi?"

"Evet Mayda Hanım." Elini uzatarak, Mayda da elini sıktı.

"Burası yemek konusunda harikadır. Sizi o yüzden buraya çağırdım."

"Çok acıktım kasabaya kadar açlıktan ölme ihtimalim yüksek olduğu için planı değiştirdim. Umarım sorun olmamıştır."

"Hayır tabii henüz ben de yemek yemedim."

"Şahane o zaman. Girelim mi?"

"Girelim Mayda Hanım."

"Şey bana sadece Mayda der misin lütfen? Bu hanımlık pek bana göre değil. Hem abinle de yakinen tanışıyoruz."

"Olur aslında pek benlikte değil." Gülümsedi içeriye geçerek kendilerine güzel bir masa buldular ve siparişlerini verdiler.

"Yoğun bir gün müydü?"

"Evet halletmem gereken birkaç önemli şey vardı."

"Sevindim, yardımcı olabileceğim bir şey varsa yapabilirim."

"Şimdilik yok. Teklifin için teşekkür ederim. Seninle anlaşırsak sonrası için yardımlarını kabul etmekten memnun olacağım."

"Seni abimden duymuştum. Sonra Tunahan' ın tutulduğu kadın olarak bomba gibi kasabaya düştün." Pot kırdığını Mayda' nın garip ifadesinden anlamıştı.

"Öyle mi?" Mayda' nın yanakları ısınmıştı. Tunahan'ın tutulduğu kadın kısmında kalmıştı. Demek böyle diyorlardı. Bu çok hoşuna gitmişti. Muhtemelen kadının da Tunahan' a tutulduğundan haberleri vardı." Kendi kendine gülümsediğinin farkında değildi.

"Şey ben affedersin. Pot kırdım değil mi?"

"Hayır önemli değil. Samimiyetin hoşuma gitti. Benim gibisin."

Mahcubiyeti bir nebze azalsa da, "Yine bu şekilde konuşmamalıydım ama aslında seni daha görmeden hoşlanmıştım."

"İşte bu çok güzel bence biz güzel anlaşacağız."

"Peki işle ilgili konuşalım mı?"

"Olur tabii seni dinliyorum." Bir yandan yemeklerini yerken bir yandan da sohbet ettiler.

"Yoga eğitmeni olduğunu bilmiyordum."

"Aslında sadece yoga değil her şeyden biraz var."

"Daha da iyi." Gülümsedi.

"Evet." İlay da gülümsedi. Birbirlerine ısınmışlardı.

"Hem eğitmen hem de spa yı idarede bana yardımcı olacak güvenilir birine ihtiyacım var."

"O kişinin ben olmam için ne yapmam gerek?

"Seni sevdim İlay bence bu iş oldu. Bütçe konusunda da anlaşırsak yemekten sonra seni Spa merkezine götürürüm. Orayı da görmüş olursun."

"Tabii çok isterim. Ne zaman başlıyoruz?"

"Açılıştan sonra kısa bir süre daha beklememiz gerekecek."

"Anladım peki. Bütçe konusu sorun değil. Bence anlaşırız. Yemeğimizi yedikten sonra gidelim mi? Merak ettim, Bir an önce görmek istiyorum."

"Tamam o zaman." Yemeğe devam ettiler ve bitince, ikisi de Spa merkezine doğru yola çıktılar.

Tatlı kız dedi içinden öyle şirin, akıllı, mantıklı, yaşı çok yok ama evet ama bence bu işi kıvırır. Bence de hem Ilgar' ın kardeşi güvenilir de. Haklısısın siz anlaşın bence. Bende öyle düşünüyüm. Ilgar gibi bir abisi var. O ne demek şimdi? Ee çok karizmatik, yakışıklı, güçlü, şanslı kız. Birde ona sormak lazım abisini güldü.

Merkeze gittiklerinde İlay her yeri gezdikten sonra "Mayda, burası çok ama çok güzel olmuş."

"Bu hale gelmesinde abinin de çok yardımı var."

"Evet olanları duymuştum." Kaçamak bir bakış attı. Keza yeniden bir pot kırmak istemiyordu.

"Ee ne diyorsun?"

"Ben tamamım. Bütçeyi de, konuştuğumuz gibi ilerleyen döneme göre iyileştireme düşüneceğim."

"Tamamdır. Bu arada temizlik için de eleman lazım diğer çalışanlar nerede?"

Mayda güldü. "Biliyorum onu da halletmem lazım şu an tek ve ilk çalışanım sensin. İlay, birazdan muhasebeci gelecek onunla da anlaşırsak ikinci çalışanım o olacak."

Gülümsedi. "Bak işte bunu da sevdim ilk olmak." Göz kırptı. "Buraya böyle bir yer açılacağını hiç hayal etmezdim biliyor musun?"

"Bazen bazı şeyler bir anda oluverir." İlay' ın heyecanı Mayda' nın hoşuna gitti.

"Ne güzel oldun sen öyle bir anda zamanlaman o kadar iyi ki."

"Böyle düşünmene sevindim. Bugün tedarikçi buldum ve anlaştım. iki gün sonra ürünleri gönderecek. Bunlar." Elindeki dosyaları İlay' a verip, "Envanter listesi, bu da anlaşma hepsini sana teslim ediyorum. Bilgisayarım arabada, alıp oraya işler misin? Buraya da bir bilgisayar almam gerekecek."

"Tamam istersen onu ben hallederim. Merkezde tanıdıklar var. Onlardan isteriz gerekli olan programı da kurdurturuz."

"İnan bana şahane olur."

"Mutfak vardı değil mi?"

"Evet var."

"Bakalım neler var. Belki kendimize kahve yaparız. Hem misafirimiz de gelecek."

"Evet ben onu düşünemedim. Kahve makinesi var ama kahve var mı bilmiyorum.

"Yakup abi bırakmıştır. Ben şimdi hallederim."

"Tamam o zaman laptopu da ben getireyim."

ilay iki kahve kupasıyla Mayda' nın yanına geldi. Mayda laptopu masaya bıraktı.

"Var mıymış?"

"Evet vardı. Daha sonra tazeleriz. Bunar için de bir liste tutalım. Ayrıca mutfak içinde bir çalışana ihtiyacımız olacak. Ya da hem mutfak hem temizlik için bir kişi olmalı bence idareli başlayabiliriz."

"Haklısın. Ayrıca temizlik ve mutfak malzemeleri için de alışveriş yapmalıyız. Of çok fazla iş."

"Sen dert etme, bunlar basit işler. Alışverişi severim. Ben onları hallederim. Toptan alırız her şeyi uyguna gelir."

"Çok iyi olur." Çantasından yedek anahtarı çıkartıp İlay' a uzattı. "Al bakalım, bunlar artık sende kalsın."

"Şimdiden mi?"

"Evet tabii neden olmasın. Aynı anda burada olamayabiliriz."

"Evet haklısın. Peki."Uzattığı anahtarı alıp çantasına koydu.

"Teşekkür ederim Mayda, bu iş bana çok iyi gelecek. Hissediyorum."

"Rica ederim. Umarım her şey senin de benim de istediğimiz gibi olur."

"Bu arada e postaları kontrol edeyim. Başvurulara bakmam lazımdı muhasebeci gelene kadar sen de işlerine devam edebilirsin."

"Tamam bilgisayarı şimdi halledebilirim."

"Olur sen konuş bütçesini bana söyle okeyleşelim ona göre ödemesini yaparım."

"Tamam."

Fısıltı Perisi: "Günaydın Gökçeağaç kasabası. Aldığımız duyumlara göre bu defa da Mayda bir işler çviriyormuş. Henüz içerikle ilgili bilgi yok. Tunahan' ın bundan haberi var mı acaba?"