Yeni Üyelik
24.
Bölüm

23. BÖLÜM(Adalet Terazisi)

@nefelicalliope

Merhaba nazar bonjuklarım, şükür geldim. Aşkın Melodisi Mayda yeni adıyla yoluna devam ediyor. Tamam biliyorum kitap ismini birkaç kez değiştirdim ama bu sondu:))

Yeni Bölüm Adalet Terazisi size emanet, bu bölümde bazı gizemler ortaya çıkmaya karar verdi. Bununla birlikte Mayda ve Tuanahan ilişkisi de güzel bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Seveceğinizi düşünüyorum. Lütfen oy ve yorumlarınızı buralara bırakın. Yıldızımız parlasın. :) Bölüm başlarında +18 imiz var bilginize

"Adalet Terazisi"

Mayda ve Tunahan, misafirlerini uğurladıktan sonra bahçede baş başa kaldılar. Güneş çoktan gökyüzündeki turuncu ve pembe tonlarını da beraberinde götürerek batmıştı. Bahçedeki masanın etrafında dolaşarak tabakları ve bardakları toplamaya başladılar. Hafif bir meltem, Mayda'nın saçlarını savuruyor, Tunahan' ın ise gömleğini dalgalandırıyordu.

"Gerçekten güzel bir akşamdı." Mayda, elinde bir kaç tabakla Tunahan' a baktı. Tunahan gülümsedi ve masanın diğer ucundan ona doğru yaklaştı.

"Evet, öyleydi. Arkadaşlarımız da çok keyif aldılar gibi görünüyor."

Sonra, biraz tereddüt ederek ekledi, "Sadece... Seninle böyle güzel zaman geçirmeyi seviyorum."

Mayda, Tunahan' ın bakışlarını yakaladı ve içten bir gülümseme ile karşılık verdi. "Ben de, Tunahan. Biliyorum, son zamanlarda aramızda bazı şeyler yolunda gitmedi ama her şeye rağmen seni ne kadar sevdiğimi unutmamalısın." Sesinde hafif bir titreme vardı ama gözlerindeki tutkuyu saklayamıyordu. Tunahan, elindeki bardakları masaya bıraktı ve Mayda' nın yanına gelip onun ellerini tuttu. Parmakları Mayda' nın bileklerinde hafifçe gezindi.

"Ben de seni çok seviyorum Mayda. Bazen beni gerçekten çileden çıkartıyorsun ama önemli olan birbirimize olan inancımızı kaybetmemek. Seninle her şeyi aşabileceğimizi biliyorum."

Mayda, Tunahan' ın sözleriyle rahatladı ve onun ellerinin sıcaklığını hissederek, "Evet, haklısın. Geçmişteki tatsızlıkları geride bırakıp geleceğe odaklanmalıyız. Birlikte olduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz." Sesinde daha fazla kararlılık vardı.

Tunahan, Mayda' ya doğru bir adım daha attı aralarındaki mesafe neredeyse tamamen kapandı. Mayda' nın saçlarını okşayarak, "Sonsuza kadar." diye fısıldadı. Gözleri Mayda' nın gözlerinde derinlemesine kayboldu. "Her ne olursa olsun, seni bırakmayacağım."

Mayda, Tunahan ın bu kadar yakınında olmasının yarattığı elektrikle nefesini tuttu. "Seni her defasında böyle hissetmek... Her zaman çok özel... Beni her defasında tekrar kendine aşık ediyorsun." Dudakları hafifçe titredi. Elleri Tunahan' ın göğsünde gezindi.

Tunahan Mayda' nın sözleriyle cesaretlenerek, "Sana dokunmak... Seni hissetmek, bu anı hep yaşamak istiyorum." Ellerini Mayda' nın beline doladı ve onu kendine çekti. "Bu gece bizim olsun." diye, ekledi. Sesi arzu doluydu.

Mayda Tunahan' ın bu tutku dolu sözleri karşısında, içindeki sıcaklığı daha fazla saklayamadı ve ona sarılarak dudaklarını Tunahan' ın dudaklarına yaklaştırdı. "Evet, bu gece bizim olsun." diye, fısıldadı. Ardından dudakları Tunahan' ın dudakları ile buluştu. Bu öpücük ikisinin arasındaki gerginliği silip süpürdü.

Bu samimi anın ardından, ikisi de içlerinden geçen tüm negatif duyguları geride bırakmış gibiydiler. Bahçedeki masayı hızla topladılar. Bu gecenin ikisinin de ruhlarında bıraktığı huzur ve sevgi dolu hisleri uzun süre kalacaktı. Beraber geçirdikleri her an, aralarındaki bağı daha da güçlendirmişti.

Tunahan kollarını sıkıca onun etrafına doladı ve kucağına aldı. Öpüşmeleri devam ederken Mayda' nın dudaklarının arasından bir kıkırtı kaçıp, Tunahan' ın büyülenmesine sebep olacak bir melodiye dönüştü. Kısa bir anlığına ayrılınca, "Az önce bana ikinci defa yeniden aşık olduğunu söyledin." Tebessümü Mayda' nın canını yakmak ister gibi nazlıydı.

"Evet söyledim ve pişman değilim." Mayda' nın tatlı kıkırtısı evin içine girerken de yatak odasına giderken de devam etti.

"Mayda, bu gece benden kaçamayacaksın. Bütün akşam beni delirttin. Kendimi tutmak için ne kadar çaba sarf ettiğimi tahmin edemezsin."

"Aslında ediyorum. Bir ara bakışlarınla üzerimi soyduğunu hissettim." gülümsedi.

"Hissettin demek, o zaman az sonra yapacaklarımdan sorumlu değilim."

"Bu gece tamamen sana aidim Tunahan. İstediğini yapabilirsin."

Bu sözler Tunahan' ın yeşillerinde alevlerin yanmasına sebep oldu. Onu yatağa bırakırken, "Önce bu şahane elbise için özür dilemem gerek sanırım." Yüzündeki tehlikeli bakıştan onun ne yapacağını anlayan Mayda dudaklarını yaladı.

"Yenisini alacağım söz." derken, Mayda' nın konuşmasına fırsat vermeden elbisenin akılarını çekiştirirken aynı anda dudaklarını da öperek çekiştirmeye başladı. Tatlı sıcak ama telaşlı özlem dolu bir şekilde öpüyordu.

Mayda inledi. Tunahan "Eğleniyor musun sevgilim?" dedi, Mayda' nın dudaklarına doğru, Mayda beklenti içinde beklerken çoktan ıslanmıştı.

"Evet ya da hayır de Mayda?"

"Evet sevgilim, evet."

Tunahan bu sözle onu yatağa attı ve bahçede ateşledikleri yangını başlattı. Dudakları üzerindeydi ve elini elbisesinin içine soktu. Parmaklarıyla göğüs uçlarıyla oynadı. Mayda, bir iç çekti ve hem elbisesini hem de Tunahan' ın gömleğini çıkarmak için kendini geriye doğru çekti.

Gözlerini Tunahan' dan alamıyordu. Tunahan onu durdurup elbiseyi yırtarak çıkartıp fırlattı. Ardından sutyenine de aynı özeni göstererek çekip çıkarttığında artık aralarında engel kalmamıştı. Kendi gömleğini de çıkarttıktan sonra, "Tenini seviyorum." diye, göğüs ucuna doğru fısıldadı ve göğsünü sertçe emmeye başlamadan önce sıcak dilini üzerinde gezdirdi. Mayda nefes nefese kaldı. "Öyle yumuşaksın ki."

"Bakım kremleri." Mayda gereksiz bir bilgi verirken, Tunahan kahkaha attı. "Senin kendi yumuşaklığın olduğuna eminim güzelim."

Sesi daha seksi olamazdı, Mayda sadece sesini duyarak bile orgazm olabilirdi. Sonra Mayda gerilimi daha da arttırarak parmaklarını onun kalçalarını kavrayan kotunun çevresinde gezdirmeye başladı.

Mayda "Ah Tunahan." derken, Tunahan, "Biliyorum." diyerek, sırıttı.

Mayda nefesi kesilmiş bir halde kahkaha attı. "Ukala pis!" Onu itti. "Elin külotumun içinde."

"Hı hı." Yüzündeki ifade, ihtiras ve mutluluk karışımı bir şeydi. "Biraz daha ilerlemeyi düşünüyorum."

Mayda baş döndürücü bir şekilde gülümsedi.

Tunahan' ın gözleri koyu ve çok sıcaktı. "Bu seni tahrik ediyor mu?"

"Evet." Tunahan' ın yüzünü avuçlarının içine aldı gülümsedi "Ama sen beni daha çok tahrik ediyorsun. Sesin kokun tenin..."

"Hım güzel çünkü sen de beni tahrik ediyorsun." Elini aldı ve ne kadar tahrik ettiğini göstermek için sertleşmiş organının üstüne koydu. "Artık konuşma bitti. Ağızlarımız için başka planlarım var."

Bunu kanıtlamak için ayağa kalktı ve kotunu tek hamlede çıkartı.

Onun siluetini görmek bile Mayda' nın nefesini kesmişti. Eğilip Mayda' yı öptü ve sonra da parmaklarını Mayda' nın çamaşırına geçirip çıkartırken gözlerini ayırmadan ona baktı. "Çok güzelsin Mayda..."

Mayda adeta erirken Tunahan da onun bacaklarının arasındaki yerini aldı ve uzun uzun önündeki manzaraya baktığında,

"Tunahan?"

"Eğer benim baktığım yerden kendini görebilseydin..." Geniş omuzları Mayda' nın bacaklarını daha da çok açıyordu. Sonra eğildi ve bacağının iç kısmını öptü. Sonra nazikçe parmağını ona dokundurdu ve Mayda' nın aklındaki tüm düşünceler gitti. İnleyerek dilini onun, ıslak zonklayan teninin üzerinde gezdirmeye başladı. Mayda dudağını ısırdı ve çarşafları sıkıca tuttu. Onun altında kıvranmasına engel olamıyordu.

"Tadını seviyorum." diye mırıldandı. Tunahan' ın kalçaları ona çarptığında ellerini poposuna doğru götürdü ve görevini tam anlamıyla yerine getirmek için onu sıkıca kavradı. Mayda böyle bir şeyin mümkün olabileceğine inanamıyordu ama hızla orgazmın sınırına yaklaşıyor ve bütün bedeni titriyordu.

Sonra birden Tunahan durdu.

"Ne oldu?" Mayda nefesini kontrol etmeye çalışırken, Tunahan ışıldayan gözlerini kaldırıp ona baktı. "Şimdi olmaz. Hemen olmaz güzelim."

"Ne?" Mayda ona inanamayan gözlerle baktı. "Tunahan lütfen durma, yoksa gerçekten çığlık atacağım."

Ona inanılmaz seksi bir gülümseme ile bakıp, "Ben sana çığlık attıracağım. Beraber geldiğimizde..."

"İlk önce bütün tatlı noktalarını tekrar bulmak zorundayım." Sırıttı. Mayda' nın sırtını tekrar yatağa bastırarak dilini göğüs ucunda gezdirip oradan göbek deliğine getirdi ve sonra kalçasını sıktı. Ardından kasığının kenarını yaladı. Mayda altında çaresizce kıvranırken Tunahan hiç acele etmeden onun tadına bakıyordu. Tunahan yaptıklarını tekrarladı ve sonra tek parmağını, ardından iki parmağını Mayda' nın içine sokup çıkarmaya başladı.

Mayda onun ismini fısıldarken,

"Güzel mi?"

"Aman Allah' ım Tunahan..." diyebildi sadece sonra Tunahan dudaklarını nazikçe onun merkezine yöneltti. Vücudunu yukarıya doğru kaldırdı. Eğer Tunahan onu tutmasaydı yataktan düşebilirdi.

Mayda inlerken, Tunahan dudaklarının altındaki tenini emdi.

"Durma lütfen!"

Durmadı; hem de Mayda' nın ellri Tunahan' ın saçlarını darmadağın etmesine, çığlık atarak boşalmasına altında hiç durmadan titremesine rağmen artık Mayda iyice gevşediğinde Tunahan onu öpmeye devam etti.

Mayda onu sıkıca tuttu ve sertleşmiş organını hissedince, "İçimde olmana ihtiyacım var."

Tunahan onu ikiletmedi zaten bacaklarını onun için açmış olan Mayda' nın içine girdi. Mayda kesik kesik nefes alıyor onun içini böyle dolduruyor olmasından inanılmaz bir zevk duyuyordu.

Tunahan alnını onun alnının üzerine koyduğunda Mayda bacaklarını ona doladı ve içinin, onun için ne kadar yumuşak olduğunu gösterdi.

"Mayda, şuna bak inanılmaz... Gülümsemeni seviyorum."

Mayda, gülümsediğin farkında değildi ama onunla birlikteyken kendisini seksi arzulanan ve güzel bir kadın gibi hissediyordu. Sonra Tunahan ve Mayda birlikte hareket etmeye başladılar. Nefesini kesecek ve kalbini daha fazla esir edecek bir şekilde onunla sevişiyordu.

İşte bu, doğru olan buydu. Şu an hissettiği, doğru bir şey yaptığında hissettiği duyguyla aynıydı. Mayda gözlerini onunkinden ayırmıyordu. Kendi bakışlarının şaşkınlık ve merakla dolu olduğunun da farkındaydı.

Tunahan kollarını Mayda' ya sıkıca sardı ve onun daha derinine inmesine neden oldu. Bu hareket onları daha da yakınlaştırdı. Mayda bunun üzerine çığlık atıp zevk içinde inledi. Yumduğu gözlerini açtı.

Tunahan neredeyse kendisini onun gözlerinin içinde kaybedecekmiş gibi görünüyordu. Mayda kendisini çoktan onun gözlerinde kaybetmiş ve orgazma ulaştığı zaman kendini ona bırakmıştı.

Onun kollarındayken kendini bırakmak çok güvenli olmuştu. İçinde Tunahan' la birlikteyken hep güvende olacağına dair bir his vardı.

...

Mayda iyi görebilmek için gözlerini kırpıştırdığında karşısında Tunahan' ın kaslı göğsünü gördü. Bu sırada güneş ışınları Tunahan' ın yatak odasına dolmaya başlamıştı. Kafasını geriye attığında sıcacık ateş gibi parıldayan bir adamla karşılaştı.

"Uyuyakalmışım..." dedi, şaşkınlıkla.

Tunahan onun saçlarıyla oynuyor buklesini parmağına sarıyordu. "İyi misin?"

Mayda onun bunu neden sorduğunu biliyordu. Daha önce de sevişmişlerdi ama Tunahan onun elinin havada olduğunu söyledikten sonra ilk defa sevişiyorlardı ve Tunahan onun içine girdiğinde Mayda' nın gözlerinde değişen yörüngeyi görmüştü.

Korku.

Tunahan onun canını yakacağından değildi. Sebebi kesinlikle bu değildi. Bu korkum fiziksel bir korku da değildi. Tunahan' ın Mayda' nın içinde uyandırdığı duygular onu korkutmuştu. Zaten kendisini bırakmış ve onun için hissettiklerinden korkuyordu ama Tunahan onun kendisini ona tam olarak vermediğini hissetmişti.

"İyiden de öteyim." dedi, Mayda gülümseyerek.

"Peki ya o bakış neydi?"

Mayda yine o noktaya geldiklerine inanamıyordu. Bakışlarını gözlerinden çekti ve boynundaki adem elmasında kilitledi. "Çok güzeldi öyle güzeldi ki..."

"Ve bu seni şaşırtıyor mu?"

"Hayır beni korkutuyor." Mayda yutkundu. İkisinin bakışları karşılaştı. "Beni öylesine içine alıp, kendine yakınlaştırdın ki senin bağımlın haline getirdin. Ama hiç sormadın. Geçmişimle ilgili..."

"Bana hazır olduğun zaman söylersin diye düşündüm."

Ve Mayda en sonunda hazırdı. Yaşadıklarına gölge düşsün istemiyordu. "Eski kocam..."

Tunahan' ın gözlerinde bir alev kıpırtısı oluştu. Bakışları sertleşti. Kendine rağmen, konuştuğu zaman sesi sakin ve nazik çıktı. "Bunu anlamıştım." Mayda devam etti.

"Seninle tanışana kadar, kendimi bütün erkeklerin pislik ve alçak olduğuna inandırmıştım." Alt dudağını ısırdı ve gözlerini yumdu.

"Mayda bana bak."

Mayda, gözlerini açtığında onun sıcak ve sabırla bekleyen gözleriyle karşılaştı. Yapacak mıydı? Sır gibi sakladığı, ona kocasının ne yaptığını burada şimdi anlatacak mıydı?

"Mayda, hepimiz pislik olabiliriz. Bunu kanıtlamak için bana eski kocanla sadece beş dakika vermen yeterli ve bunu gerçekten de çok istiyorum. Ama sana asla zarar vermem."

Mayda yutkundu, henüz bir şey anlatmamıştı.

"Bir ilişkide şiddetin yeri yoktur." Kendini tutuyordu.

Sesindeki sertliği duyup bundan cesaret alarak anlatmaya devam etti. "Arda sessiz, sakin ve kontrollü biriydi. Ama öfkelendiği zaman bu kontrolü kaybederdi." Derin titrek bir nefes aldı ve bir anlığına o eski kötü günleri düşündü.

"Bana ilk vurduğu zaman öyle çok korkmuştu ki onu neden ve nasıl affettiğimi kendim bile anlamamıştım. Ailem onunla evlenmemden emin değildi özellikle annem... Çok üzgündü ve bir daha böyle bir şeyin olmayacağına dair söz verdi. Sonra yine oldu verdiği sözü unuttu. O öyle biri değildi ve ne olduysa değişmişti. Tekrarlayınca ondan ayrılmaya karar verdim. Bunun mümkün olmadığını benden asla ayrılmayacağını defalarca söyledi. Evliliğimiz artık sadece kâğıt üzerindeydi. Mümkün olduğunca onu güzellikle ikna etmek için çok çabaladım. Bir gece yine böyle bir çabanın içindeyken..." Mayda yutkundu. Boğazına takılan yumrudan nefret ediyordu çünkü o yumru Arda' nın ta kendisiydi ve midesini bulandırıyordu.

Tunahan sessizce onu dinlerken içinden şiddet dışında ona nasıl bir kötülük yapmış olabileceğini düşündü. Aklına gelen şeyin olmaması için kendisini içinden dua ederken buldu.

Mayda onun düşündüğünü anlıyordu o da bir erkekti ve sanki onu söylemeden anlamasını diler gibi baktı.

Tunahan da yutkundu ve beklemeye devam etti. Sakinliğini korumak için tüm gücünü kullanıyordu. Bütün kasları gerilmişti. Mayda çenesindeki kasın seğirmeye başladığını gördü.

Gözlerini yumdu ve bu sır gibi sakladığı utancını bir kere daha kabullendi. "Buna müsaade etmemeliydim. Bu noktaya gelmeden ondan ayrılmalıydım."

Tunahan daha fazla kendini tutamadı. "Mayda ne oldu? Sana ne yaptı?" Sesi boğuk ve sertti.

"O... o bana tec*vüz etti." Artık bitmişti. Mayda, ilk defa bu korkunç olayı sesli ifade etmişti ve bunu gözlerinde kaybolacak kadar aşık olduğu, kendini verdiği adama itiraf etmişti.

Mayda onun gözlerinden içinde kopan fırtınayı görüyordu. Tunahan' ın kendini konuşacak kadar toplaması neredeyse bir dakika sürmüştü. İçinde yaşadığı duyguların karmaşasıyla kavga ederken, her şeyi yakıp yıkmak isterken susmak ona şu an çok ağır geliyordu ve sanki bir tank tarafından kalbi eziliyormuş gibi hissetti ama Mayda' nın o daha önce bağırdığı zaman kendini banyoya kapattığı günü anımsadığında sustu. Onu ürkütmek istemiyordu.

"Mayda, kendinden utanma. Utanacak hiçbir şeyin yok! Artık kurtuldun." dedi, Sessizce ve ciddi bir şekilde. "Çok zor bir durumun üstesinden gelmeyi başardın ve artık önemli olan sadece bu." Bakışları karşılaşana kadar bekledi ve ekledi. "Hiçbir şey."

Mayda başını salladı. Tunahan onu yumuşak bir şekilde öptü. "Tanıdığım en cesur kadınlardan birisin."

İşte bu Mayda' yı gülümsetti.

"Öylesin Mayda."

Öyleydi gerçekten de ondan kurtulması zaman almıştı ama başarmıştı. Mayda Tunahan' ın gözlerindeki derin samimiyeti gördüğünde, onun da gerçekten öyle düşündüğünü hissetmişti.

"O aşağılık herife bunun bedelini ödettiğini söyle lütfen?"

"Bana kimse inanmazdı Tunahan, biz evliydik ve o çok güçlü bir ailenin oğlu, ben sadece ondan ömrümün sonuna kadar kurtulmak istedim." Tunahan yatağın üzerinde tuttuğu elini yumruk yaptı.

"Peki, bunu ailenden kimse biliyor mu?"

"Hayır."

"Arkadaşların? Kız kardeşlerin?"

"Hayır ilk defa sana söyledim."

"Anlıyorum."

"Anladığını biliyorum. Anlayacağını bildiğim için söyledim ve elimin havada olmasının sebebini artık bilmen gerekiyordu. Seninle alakalı değildi. En başından beri seninle ilgili değildi."

Tunahan' ın bakışları yumuşadı. Demek bu yüzdendi. Bu yüzden en başından beri bana direnmişti.

"Senin sayende Tunahan, bunu sen başardın. Bana gerçekten de bir ilişkinin ne demek olduğunu, değer vermenin ve sevmenin nasıl olduğunu, anne babamdan sonra sen gösterdin."

Tunahan' ın öfkesi dağları delecek kadar güçlü olsa da şu an önemli olan tek şey Mayda' ydı. Sert bakışlarının yumuşaması için çaba sarf edip onu pamuklara sarmak ister gibi bakmıştı. Mayda o pamukları görmüş ve denize atlar gibi o bakışlara dalmıştı. Tunahan Mayda' nın hep orada kalmasını diledi. Mutlu, sakin ve huzurlu aynı zamanda asi, hırçın ve ateşli olarak...

Saçlarını sevmeye devam ederek onu kendine çekti ve sarıldı. Ve kendine bir söz verdi. Mayda' yı asla incitmeyecek ve yaralarını sarıp ona her şeyi unutturacaktı.

...

Sonraki günlerde artık her şey daha netti... Mayda işine yoğunlaşmıştı açılışına az kalmıştı. Spa merkezi için çok heyecanlıydı. İlay gerçekten de inanılmaz konsantre çalışıyor hiçbir detayı atlamıyordu. Bir sabah işe gitmeden önce anne ve babasının mezarına gitti.

Anne, baba ben geldim. Biliyorum yine geciktim. Üzgünüm ama anne artık birçok şeyi yoluna koydum. İşyerim açmak için hazır. Günlerimin çoğu orayla ilgilenmekle geçiyor. Yakında açılışı yapacağım. Beliz, Nariya ve Sayina da gelecek. Yani öyle umuyorum. Nariya' dan emin değilim. Gelmesini tabii ki istiyorum anne, ona çok kızgınım ama aynı zamanda içimde bir yerlerde onu anlayabiliyorum da, hatta bu yüzden kendime de kızgınım. Belki de o zaman onun kadar cesur hissetmediğim içindir. Biliyor musun anne ben aşık oldum. Burada Gökçeağaç kasabasında sadece yeni bir hayat değil, aşkı da buldum. İkinci bir şansımın olabileceğini düşünmemiştim. Adı Tunahan, anne onu görebilseydin eğer eminim çok severdin ve bu sefer senin onayını tam manasıyla almış olurdum... Ben iyiyim anne, daha da iyi olacağım... Sizi çok özlüyorum ve seviyorum... Şimdi gitmem lazım ama yine geleceğim.

Mayda, ailesini ziyaret ettikten sonra huzurlu bir halde oradan ayrıldı. İlay' la iş görüşmeleri için yapılan plan üzerine Spa merkezine doğru yola çıktı.

Tunahan, içinde kalan öfkesini kusmak istiyordu. Mayda' sız geçirdiği her anda gece veya gündüz hiç fark etmeksizin barut gibi geziyordu. Mayda' nın özeliydi, kimseye anlatamazdı. Ama içindeki fırtınalar arktık dışına da yansıyordu. Çok yoğun çalıştığı bir günün ardından Mayda' yla telefonda konuşup ona Ilgar' la beraber takılacaklarını söyledi. O akşam Mayda ve İlay da Mayda' nın evinde birlikte takılmaya karar verdi.

Tunahan bir karar vermek istiyordu. Ama bu yapacağı çok tehlikeli bir duruma dönüşebilirdi. Hayatında ilk defa kanunlara ters düşüyordu. Tüm hayatı boyunca en küçük bir kuralı bile çiğnememişti. Ilgar' la kasabanın biraz dışında sahilde hep gittikleri bir mekana gitmeyi tercih etmişti. Eğer kafasındaki planı gerçekleştirecekse konuşma için uygun bir yer olmasını istemişti.

Gün içinde işlerini bitirip Ilgar' la buluşacağı mekana gitti. Sadece ondan yardım alabilirdi.

"Kardeşim ne haber?"

"İyi. Sen?" derken, bile burnundan soluyordu.

"İyi halin buysa, geç otur. Ne içelim?"

"Rakı."

"Tamam anlaşıldı durum ciddi sanırım, neyse dur bakalım siparişlerimizi verelim de konuşuruz."

"Ver Ilgar bir an önce gelsin."

Ilgar Tunahan'ı ilk defa böyle görüyordu. Nişanlısı tarafından aldatıldığında bile böyle değildi. Sanki kendisi gibi değildi ve Ilgar hislerinde asla yanılmazdı.

Garson siparişlerini getirip gitmişti masada birkaç çeşit meze, balık ve rakı vardı. Tunahan kendisine sek bir bardak doldurup tek seferde içti.

"Lan oğlum yavaş derdin var belli de bir dur."

"Bana bu gece dokunma Ilgar."

"Kardeşim neyse sorun çözeriz. Sakin ol. Bu ne öfke, resmen tependen dumanlar tütüyor."

"Öyleyim çünkü." dedi, yeni kadehi doldururken.

"Bana da dolduracak mısın? Yoksa kendi kendine mi dertleneceksin?"

Tunahan kendine zorla hakim olup, günlerdir içinde tuttuğu öfkesine yenik düşüyordu. Ilgar' ın kadehini doldurdu. Karşılıklı içtiler.

"Anlat sen de rahatla kasabada rahatsın. Kaç gündür barut gibi dolanıyormuşsun. Yakup seni çok merak etti."

"Biliyor musun Ilgar, dünya yansa kül olsa ben ancak belki o zaman rahatlarım."

Ilgar artık çok daha düşünceli ve tedirgindi.

"Neler oluyor Tunahan Mayda ile mi ilgili?"

"Ne? Tabii ki hayır. Mayda' nın sorun olması imkansız. Dünyanın düz olduğunun ispatlanması kadar imkansız."

"Tamam sakin, ne zaman istersen o zaman anlat kardeşim."

"Sorun şu ki anlatamam. Anlatabileceğim bir şey değil. Sadece senden bir iyilik isteyeceğim ama bu iyiliği sorgulamayacaksın."

"Nasıl bir iyilik ki o? Ben hiçbir şey bilmeden nasıl yapacakmışım onu?"

"Ilgar!"

"Tamam lan."

"Söz ver? Hiçbir şey sormayacaksın."

"Tamam sormayacağım pislik herif."

"Ama başın belaya girebilir. Eğer kabul etmezsen anlarım kardeşim."

"Sen orasını düşünme, belli ki senin için anlamı büyük, anlat benden ne istiyorsun?" Hiç tereddüt etmeden söylemişti. Tunahan da derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Biri var adam akıllı hadım edilmesi gerekiyor."

Ne? Tunahan sen ne diyorsun? Adam akıllı anlat şunu!"

"Dediğim gibi bir adam var ve ben onu ölmekten beter hale getirmek istiyorum."

"Kardeşim, bunu yaparak neyin adaletini sağlayacaksın?"

"Soru sormak yoktu unuttun mu?"

"Bu sır ölene kadar ikimizin arasında kalacak."

Ilgar kısa bir an düşündü. "Tamam." Tunahan' ı iyi tanırdı ve böyle bir şey diyorsa birinin canı fena halde yanmış demekti ve yanan bir canı çok iyi tanırdı. Tunahan' ın canı yanıyordu. Kim için yanıyordu onu da tahmin etmek zor değildi ama dile getirmedi, getirmeyecekti.

FISILTI PERİSİ: "Tunahan' ın Ilgar' la özel olarak buluşmasının ardındaki sebep sizce ne olabilir? Bütün hafta barut gibi gezmesi ve her an Gökçeağaç kasabasını havaya uçurabilecekmiş gibi görünmesinin ardındaki sırrı kimse bilmiyor. Tatlı Mayda' nın bundan haberinin olduğunu sanmıyorum... Ne dersin Mayda, yoksa biliyor musun?"

... devam edecek.

Evet, bölüm sonuna geldik. Ne düşünüyorsunuz?

Bizim tatlı Tunahan' ımız neler planlıyor sizce?

Ve neden ona sadece Ilgar yardım edebilir?

Peki ya Mayda' nın kız kardeşi Nariya, ne yapmış olabilir?

Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi merak eden bir yazarınız var:)

Yeni bölümde görüşmek üzere:)

 

Loading...
0%