DÜŞÜNCE
Peki ya ben bu bedende değil başka bir bedende, başka bir ailede doğmuş olsaydım o zaman da ben ben olabilecek miydim? Peki ya başka bir canlının vücudunda doğmuş olsaydım?
İşte ben böyleyim. Her zaman herşey hakkında düşünürüm. Olur olmadık şeyleri sorgular dururum. Düşünce ne demek?, Din uydurulmuş mudur? Neden farklı farklı diller var?, Ekmek neden ekmek?, Ben neden doğdum?, Doğmuş olan herkesin bir amacı mı vardır?, Nasıl amaçları olabilir ki sonuçta doğmayı seçen bizler değiliz. Evet evet kendi kendime cevaplar da veririm. Bazen kendimi başka bir varlık gibi hissediyorum. O kadar çok düşünüyorum ki.. Bu iyi mi kötü mü bilemiyorum. Ama neden kötü olsun ki düşünce sonuçta. İnsan düşünmeyecekse o zaman neden var. Diğer canlılardan ne farkı kalır. Birisi bir şey anlatırken bile ben onu dinlerken aynı anda üç farklı şey birden düşünebilirim. Peki herkes düşünebilir mi? Her düşünce gerçekten düşünce midir? Neden herşeyi bu kadar sorguluyorum? Neye inanıp inanmadığını bilmiyorum. Her konuda en az iki fikrim oluyor. Her insan için iki farklı zıt düşüncem oluyor mesela. O zaman ne yapacağımı bilemiyorum. Hangi düşüncem doğru bilemiyorum. Davranışlarını incelediğimde her iki düşünceme de uyuyor.
Bu arada müzikalde ben de varım! Benim elbisem gri ve üzerinde hematit taşını andıran boncuklar var. Ben tam ortada dans ediyorum çünkü kendimi sürekli sağda veya solda buluyorum. Ve bu durum ben sağda veya soldayken diğer karakterleri de etkiliyor. Her neyse ben ortada olmaktan gayet memnunum. Dansımın en önemli yeri ise sürekli kendi etrafımda dönmem. Kollarımı iki yana açıyorum..Ve sonra bir bacağımı ileri atıyorum.. Bazen sağ, bazen sol tamamen bana kalmış. Kollarımı indirirken hafif eğiliyor ve kendi etrafımda dönmeye başlıyorum. Dönüyorum. Dönüyorum. Dönüyorum. Dans bitene kadar dönüyorum. Elbette aklımdan geçen düşünceler hiç azalmıyor. Bu yüzden ben arada gözlerimi açsam da gözlerim kapalı dans etmeyi severim.