"Mustafa Karan?"
"Söyle yavrum."
"Mavi gözlü nasıl deniyor sizin oralarda?"
"Çavşin, mavi gözlü demek."
"Çavşin... Güzelmiş." Aramızda birkaç santimetre kalacak şekilde yaklaşmıştı.
"Çavreş kadar güzel olamaz." Kaşlarımı çatmıştım.
"Ne demek çavreş?"
"Çavreş..." Çenemden tutup başımı kaldırdı ve mavi gözlerine bakmamı sağladı. "Sensin çavreş. Bu kocaman dünyada bakınca hayallere daldığım tek kara parçası çavreş. Gözlerin demek, beni kendine bağlayan zeytin gözlerin."