Yeni Üyelik
22.
Bölüm

21.Bölüm Suçluluk ve Fedakarlık

@olesinebiriii___14

Psikolojik destek programının ilk günlerinden biriydi. Miran, etrafına göz gezdirdi. Odada, geçmişte yaşadıklarıyla yüzleşmeye çalışan başka askerler ve onların sevdikleri vardı. Elif, onun yanında sessizce oturuyordu. Bir elini Miran’ın elinin üzerine koymuş, ona gücünü hissettirmek istercesine sıkıca tutuyordu.

 

Programdaki uzman, grup terapisine başlamak üzereydi. İlk başta, katılımcılara derin nefes alıp vermeleri söylendi. Gözlerini kapatmaları ve kendilerini rahat hissetmeleri istenmişti. Miran, gözlerini kapadı, fakat nefes aldıkça, zihnindeki huzursuzluk daha da yoğunlaştı.

 

Bir anda o korkunç gün yeniden gözlerinin önünde canlandı. Sıcak, güneşli bir gündü. Ellerinde silahları, arkadaşlarıyla bir operasyondaydı. Her şey çok hızlı gelişmişti. Miran, aniden karşıdan gelen bir hareketlenme fark ettiğinde dönüp tepki verememişti. Ancak birden, Ahmet, onun önüne atladı.

 

“Hayır!” diye bağırdı Miran, ama çok geçti.

 

Ahmet, tam önünde, göğsüne isabet eden kurşunla yere yığıldı. Miran, arkadaşını kollarına alırken, Ahmet’in yüzündeki acıyı ve gözlerindeki son bakışı hiç unutamayacağını biliyordu.

 

“Sen… neden?” diye fısıldadı Miran. Ahmet’in zayıflayan nefesi Miran’ın yüzüne çarpıyordu. “Bu benim hayatımdı, senin değil…”

 

Ahmet zorlukla gülümsedi. “Yaşa… bu dünyada… bir şeyler değiştirmek için yaşa,” diye fısıldadı son bir kez. Ve o an, gözleri sonsuza dek kapandı.

 

Miran, kucağında arkadaşının cansız bedenini tutarken içinde tarifsiz bir suçluluk hissetmişti. O an o kurşun onun için gelmişti, Ahmet’in değil. Arkadaşının fedakarlığı, Miran’ın yüreğine ağır bir yük gibi çökmüştü.

 

Miran, gözlerini açtı ve gerçekliğe döndü. Kalbi hızla atıyor, elleri titriyordu. Elif onun yanında, gözyaşlarını tutmaya çalışarak ona bakıyordu. Miran’ın acısını hissetmişti, onun bu yükü nasıl taşıdığını görebiliyordu.

 

“Ben… onu koruyamadım, Elif,” dedi Miran, sesi titrerken. “O kendini feda etti, oysa ki bunu hak eden bendim.”

 

Elif, gözyaşları içinde Miran’ın elini daha da sıkı tuttu. “Senin suçun değil, Miran. Onun kararıydı, sana hayat vermek istedi. Bu fedakarlık onun sevgisinin ve dostluğunun bir yansımasıydı. Ama sen onun istediği gibi yaşamalısın.”

 

Miran, Elif’in sözlerini dinlerken, Ahmet’in son sözlerini tekrar hatırladı: “Bir şeyler değiştirmek için yaşa.”

 

Bu düşünce, Miran’ın yüreğine bir nebze olsun huzur getirmişti. Belki de Ahmet’in anısını onurlandırmanın tek yolu, bu yükü taşırken onun gösterdiği cesareti yaşama geçirebilmekti.

Loading...
0%