@olesinebiriii___14
|
Miran, Leyla ile buluştuktan sonra kafası karışmış bir halde eve döndü. Geçmişte yaşadığı anıların yeniden canlanması, Elif ile olan ilişkisini sorgulamasına neden olmuştu. O günden sonra Elif, Miran’ın ruh halini hemen fark etti, ama ona sormaktan çekiniyordu.
Bir akşam, Elif ve Miran parkta yürüyüş yaparken, Elif cesaretini toplayıp sorusunu sordu. “Miran, Leyla ile buluştuğundan beri çok değiştin. Ne oldu? Düşüncelerinle ilgili paylaşmak ister misin?”
Miran, Elif’in bu sorusunu duyduğunda içindeki gerilimi daha da hissetmeye başladı. “Benimle çok fazla ilgilenme, Elif,” diye yanıtladı, sesi biraz sertleşmişti. “Sadece biraz düşünmek istiyorum.”
Elif, Miran’ın sert tepkisine şaşırdı. “Sadece seni desteklemek istiyorum. Geçmişinle yüzleştiğini biliyorum, ama ben de buradayım. Benimle konuşmakta bir sakınca yok.”
Miran, sinirlenerek “Konuşmak istiyorum ama seninle değil! Leyla ile yaşadıklarımı anlaman zor, Elif,” dedi. “Geçmişimle barışmam gerekiyor. Bunu yaparken bana alan tanımanı istiyorum.”
Elif’in gözleri doldu. “Ama ben senin yanındayım! Bu kadar zor olması gerekmiyor. Leyla ile yaşadıkların, beni de etkiliyor. Biz birlikteyiz. Geçmişin bizim geleceğimizi etkilememeli.”
Miran, Elif’in sözlerini duyduğunda öfkesi kabardı. “Bunu yapmanın tek yolu benimle birlikte olmak değil! Geçmişteki bazı şeylerle başa çıkmam lazım. Leyla ile olan ilişkimiz çok farklıydı,” dedi.
Elif, Miran’ın soğuk tavrına karşı kırgınlıkla karşılık verdi. “Biliyor musun, Miran? Geçmişinle bu kadar takılı kalman beni gerçekten incitiyor. Sanki benimle olmak istemiyormuşsun gibi hissediyorum.”
Miran, Elif’in bu sözlerini duyduğunda içindeki çatışma daha da büyüdü. “Sana karşı bir şey hissetmiyorum demiyorum ama Leyla ile olan ilişkimin etkileri üzerimde hâlâ sürüyor. Benim için çok önemli biri. Her şeyin bitmesini istemiyorum ama şu an çok karışığım.”
Elif, bir adım geri çekildi. “Belki de ilişkimizle ilgili bir şeyler yeniden düşünmeliyiz. Ben seni seviyorum ama senin geçmişin sürekli aramızda durursa, nasıl ilerleyebiliriz?”
Miran, Elif’in söylediklerini duyduğunda ne yapacağını bilemedi. İçinde derin bir pişmanlık vardı. “Elif, ben de seni seviyorum ama bunu aşmak zorundayım. Beni anlaman lazım.”
Kısa bir sessizlik oluştu. Elif, gözyaşlarını silerek “Beni anladığın kadar Leyla’yı anlamak istemen… beni incitiyor. Onunla olan geçmişini unutamıyorsan, belki de bu ilişkiye bir süre ara vermemiz gerekiyor,” dedi.
Miran, Elif’in bu sözlerinin ağırlığını hissetti. “Bunu istemiyorum, Elif. Ama sen de benim yaşadıklarımı anlayamazsın. Leyla’nın hayatımda bir yeri var ve bunu tamamen silmem kolay değil.”
Elif, sinirle başını çevirdi. “Bu ilişkimiz için bir dönüm noktası. Ya benimle olmaya karar veriyorsun ya da geçmişinle devam ediyorsun. Hangisini seçeceksin, Miran?”
Miran, Elif’in bu kadar derin bir karara sürüklenmesine üzülerek yanıtladı. “Bunu istemiyorum. Ama kendimi kötü hissediyorum, ikimiz de zor durumdayız.”
Elif, öfkeyle oradan uzaklaştı. “Düşün, Miran. Kendine ve bu ilişkiye ne kadar değer verdiğini anla.”
Miran, Elif’in gidişini izlerken içindeki acıyı hissetti. İlişkinin bu noktaya gelmesi, düşündüğünden daha zordu. Elif’in söyledikleri zihninde yankılanırken, Leyla ile olan geçmişinin bu durumu nasıl etkilediğini düşünmeye başladı. Hayatı boyunca savaşmaya alışmış olan Miran, şimdi en büyük savaşı kalbiyle veriyordu.
Akşam geç saatlere kadar, Miran parkta yalnız kaldı. Geçmişiyle yüzleşmek, Elif ile olan ilişkisini düşündürmeye devam ediyordu. Bir yanda geçmişin yükü, diğer yanda Elif’in sevgisi…
Miran, bu ikilemde ne yapacağını bilmeden, geleceğini şekillendirecek bir karar vermek zorundaydı. |
0% |