Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@olumsuzusavar

"Beni bunu görmem için mi çağırdın buraya?" İçimde kopan fırtınalara rağmen sakince omuzlarımı silktim.
"Her şey seninle ilgili değil. Bugünün cumartesi olduğunu bile unutmuşum."
Kaan boğazını temizleyip sohbete dahil oldu.
" Merhaba ben Kaan Çağlayan veteriner hekimim aynı zamanda Çare'yle arkadaşız. Gerginlik oluşsun istemem." Elini uzattı.

Kaşları çatıldı. Keskin bakışlarını Kaan'a çevirdi ve hiç ama hiç beklemediğim bir şey yaptı.

"Bende erkek arkadaşıyım."

Kaan elini çekip saçlarını karıştırdı usulca.

"Ne!" Tahmin edersiniz ki dostlarım bu ses benden çıkmıştı. Kaan'a döndüm bir hışım.

"Kaan benim Umarla konuşmam gereken konular var. Senden gitmeni rica etsem ayıp olur mu?" Gerçekten çok ama çok Mahçuptum. Bu senaryoda kimseye görülmek istemediğime oldukça emindim.

Yutkundu. Anlayışla gülümsedi.

"Ben kahve için teşekkür ederim. Öyleyse sonra görüşürüz."

Sonra sakince çıkıp gitti ve bizi yalnız bıraktı.

Umar hâlâ kaşları çatılı olan biteni izliyordu. Kaan gittiğinde yüzü biraz daha gevşedi ve yapay o sinir bozucu gülümsemesini yerleştirdi.

"Bana kahve yok mu?"

"Zıkkım iç."

"Ne o başka planların mı vardı bu gece için?"

"Evet vardı huzur içinde geçirmek gibi ama olduğun yerde ne mümkün!?"

"Az önce kibarlıktan kırılıyordunuz Çare hanım. Yok konuşacak konularımız var yok rica etsem. Bana gelince mi tutuyor çingeneliğiniz?"

"Madem çingeneyim gitsene ne diye peşime geliyorsun?"

"Gel dedin."

"Aptal gibi üzülüyordun konuşalım sorun neyse bitsin gitsin diye öyle dedim."

"Sorun senin çiftlik yeşillik çayır çimen diye tutturup bu dağ başına çıkman."

Dostlarım belki belli olmuyordur ama sakinliğimi korumak için büyük bir çaba sarf ediyordum.

"Yahu sana ne? Gerçekten merak ediyorum SANA NE?"

"Ben..."

"Sakın 'Seni merak ediyorum benim için değerlisin.'masalını okuma bana. Sana bi anda gelen o his gerçekten umrumda değil."

"Çare yapma tutturmuşsun istediğim hayat bu diye burda yaşanır mı hiç? Bok kokuyor ya... Üstün başın leş gibi bak kendine. Burada yalnız deli bir kadın olarak yaşayacaksın. Benim sana verebileceğim bir hayat var gerçek bir hayat."

Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. En kötüsü de o biliyordu. Bilmese belki bu kadar umursamazdım ama bu hayatın benim için ne anlama geldiğini biliyordu. 3 yıllık çalkantılı ilişkimizde beni desteklediğini söylüyordu. Çok çabalamıştım ben varolabilmek için. Konuşmasına devam etti.

"Gel işte çalışmak istiyorum diyorsan yine çalış sana bir güzellik salonu açarım. Parfümlü elbiselerle ortalıkta salınırsın. Güzelim saçların ne hale gelmiş cildin şimdiden kurumuş yazık ediyorsun kendine de bize de."


Gülmeye başladım. Gören bu deli derdi öyle gülüyordum. Kahkahalar atıyordum. Hatta bi yerden sonra ellerimi dizime vurarak gülmeye başladım. Biraz sakinlediğimde işaret parmağımın tersiyle gülmekten gözümden gelen yaşı sildim.

"Yapma şöyle yakışmıyor. İçten gülmüyorsun itici görünüyor."

"Tam şu an getirdiğin şarabı içmeseydim, şişesini bi taraflarına itelemeni söylerdim. Umar senden kurtulmak istiyorum. Kolum olsan kesip atardım bi saniye düşünmeden. Seni nasıl sevebildim aklım almıyor. Sen benim kötü bir bağımlılığımsın."

"Sen kendimi erkek arkadaşın olarak tanıtmama kızdın sanırım. Evet haklısın pat diye gelip böyle şeyler söylemem hoş değildi ama o lavuğu yanında görün..."

"Yok sorun o değil."

"Sorun ne o zaman."

"Sorun sensin. Beni asla anlamıyorsun. Anlamanı da beklemiyorum senden sadece bırak nasıl istiyorsam öyle yaşayayım."

"Çare sadece senin için İstanbuldan 3 saat yol gidip geliyorum. Seni bırakabilsem ben de bırakırdım herhalde."

"Ben yapabilirim."

"Hayır izin vermem hayatımdan çıkmana hazır değilim."

"Ya sen gerçekten tamam bebeğim diyip seninle fıtı fıtı gelip İstanbul'da ailemin evinde kıytırık bir güzellik salonuyla her şeye yeni baştan başlayacağıma inandın mı? Üstelik çevremdeki herkesi senin yüzünden kaybetmişken."

"Her şeyi bana yükleyemezsin bir daha bebeğim desene."

"Umar lütfen. Evet benim de kabahatim var sana uymak gibi ama geçti artık. Sen yapamıyorsun ben yaparım üstünden yıllar geçmiş bir ilişki için konuşmaya değmez. Git bir daha da gelme."

"Seni tanıyorum Çare Balkan. Pes edeceksin ve ben hiçbir şey yapmayacağım."

"Olabilir belki ama denemiş olacağım. Ben evime gidiyorum sen de geri dön burada sana bir şey yok. Üstüne bok kokusu sinmesin haydi var git yoluna."

İçeri girerken duyduğum son şey gülüşüydü.

Bu gülüş onun bunu bir oyun olarak gördüğü anlamına geliyordu. Kazanacağından emin olduğu bir iddia

×××


Eski tahta kapıya vurdum. Elimdeki kek tepsisini düzelttim ve boğazımı temizleyip konuştum.
"Kaan günaydın. Ben sana kek yaptım aslında çok beceremem ama yine de tadı kötü gibi durmuyor. Bence denemelisin şey Bu kek benim özrüm."
Kapı gıcırtı ile açıldı. Yaşlı yüzü, yorgun bakan gözleri ve seyrelmış saçlarıyla Engin abi bana gülümsedi.
"Hayırdır çare kızım?"
Engin abi dönmüştü yani Kaan gitmiş miydi? Ama çalı ile ilgileneceğini söylemişti. Kafam karışık Engin abiye gülümsedim.
"Aaa Engin abi hoş geldin. Memleket nasıldı."
Etrafa bakındı ve geri çekilip içeri buyur etti.
"Benim memleket olmuş artık hanımın memleket. Kaç yıl geçti orası bu saatten sonra olsa olsa anamın babamın evi olur. Geç içeri Taze çay demledim kızım."

"Yok Engin abi hiç gelmeyeyim. Bir ton iş var çiftlikte. Kaan'a bakmıştım buralarda mı?"

"O hergele tüm gece uyumadı. Neriman teyzenlerin hayvanları tohumlanacakmış. Sabah erkenden çıktı gitti."

"Sağ olasın Engin abi. Ben şöyle tepsiyi sana uzatayım. Kaan gelirse uğradığımı söylersin. hadi görüşürüz abi."

"Söylerim kızım haydi dikkatli git."

Sabah erkenden uyanmış, ineklerimi sağmış, yemlerini vermiş, sütlerini satmış, kahvaltımı yapmış, kekimi hazırlayıp kaan'ı görmeye gelmiştim. Dün akşam için kendimi suçlu hissediyordum. Evet pek misafirperver değildim yine de evime gelen misafirlerimi bu şekilde kovmazdım.

Başıma kaskımı geçirip Ufak motosikletime bindim Evde yarım kalan işlerimi halletmek için yola koyuldum. İnternet sayfamı büyütüp ineklerimden elde ettiğim sütleri perakende olarak satmak vardı aklımda. Toptan satıştan çok para elde edemiyordum ne yazık ki. Sonrasında tohum fiyatlarına bakacaktım. Birkaç yeri arayıp bu sene için hangi tohumu kullanacağıma karar verecektim.


Eve geri döndüğümde demir kapıların az ilerisinde çalının yanına oturmuş. Köpeğimi muayene eden kaan'ı gördüm.

"Oooo gökte ararken yerde bulduk. Hoş geldiniz Kaan beyciğim."

"Günaydın Çare. Engin abi döndü çalı ile ilgileneceğime söz vermiştim. Her şeyin yolunda olduğundan emin olduktan sonra ben de veteriner kliniğime geri döneceğim."

"Ne yani gidiyor musun?"

" Bakıyorum da üzüldün?" Konuşmanın başından beri ilk defa bana dönüp, yüzüme bakmıştı tek kaşı havadaydı.
İtiraf ettim.

"Tabii ki üzüldüm. Pek yaşıtım arkadaşım yok."

Güldü. Başını iki yana salladı.


"Benim de pek insan arkadaşım yok."

"Senin durumun çok daha fenaymış. Gelsene kahve yapayım sana."

"Geç içeri kendi kahveni kendin yap'a oldu?"

"Hiçbir şey sadece dün akşam için üzgünüm."

"Neden? Senin bir suçun yok ki erkek arkadaşın geldi."

"Durum bundan çok daha karmaşık ve seni kovar gibi oldum."

"İstediğin zaman kovmaktan beter konuşabiliyorsun. Bu yüzden gitmemi rica etmene alınmadım."

"Dün geceki sinirim sana değildi."

"O kadarını anlayabildim. Kahve teklifini kabul edemeyeceğim ahırdan çıktım kötü kokuyorum. Gidip duş almalıyım."

"Öyleyse akşam gel."

"Bak çare mahçup hissettiğin için beni çağırıyor..."

"Hayır hayır sadece seninle konuşmak bana da iyi geldi ve eğer gideceksen çok zamanımız yok demektir. Beraber vakit geçirelim istiyorum."

"Tamam öyleyse akşama uğrarım."

"Anlaştık. Aç gel beraber yemek yiyelim."

"Çare hanım siz birilerine yemek mi hazırlayacaksınız ben mi yanlış anlıyorum?"

"Öyle söyleme ben kendime yemek hazırlayacağım sana da kendi yemeğimden biraz veririm belki."

Abartılı mimiklerle şaka yaptığımı ima ediyordum. Gülümsedi ve başını salladı.

"Akşam 7 uygun mu sizin için?"

"Yuh gelmişken yatıya kal bari. En geç akşam 6'da buradasın."

"Altı buçuktan önce gelmem."

"6.15'i 1 dakika geçerse kapıdan içeri almam."

"Tamam senin dediğin olsun 6.15"

El sallayarak uzaklaştı. Ben de içeri girip plak çalarımı başlatıp. Silajlık mısır tohumu için telefon rehberimin başına oturdum.


Merhabalar umarım hepiniz çok iyisinizdir yeni bölümde bu şekilde oldu. Ufak bir motosiklet kazası geçirdim ama iyiyim kolum alçıda elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum.

Resmen karakterlerle yaşıyorum. Ben bu hikaye bayağı ısındım. Umarım sizler de sevmişsinizdir. Okuyan herkese teşekkür ediyorum sonraki bölümde görüşürüz. 🌸🌿✨💖🌼

Loading...
0%