"Artık seni incittiklerinde senin kulaklarını kapayıp engel olacağım o sözlere. `Hayır sana değil,’ diyeceğim. `Sana söylemiyorlar.` Nefesimi örüp örteceğim üzerine. Artık geceyi izlerken üşümeyeceksin."
Çocuk edebiyatına uygun değildir. +13 okuyucuya yönelik.
TAMAMLANDI*
Başını yukarı kaldırmış gökdelenlerin imkan verdiği kadarıyla gözüken geceyi izliyordu. Odanın ışıklarını yakmamıştı, karanlığı sevdiğini belki de ihtiyaç duyduğunu hissediyorum. Karanlık ve kısa da olsa var olan mesafe onun yüzünü benden gizliyordu ama bu olumsuzluklar tüm görkemiyle onun arkasında duran beyaz piyanoyu görmemi engelleyemiyor.
İşte seni buldum.
TAMAMLANDI*
Oysa onunla hayatında bir defa bir araya gelmiş ve hiç konuşamamıştı. Şimdi bu kadar etkilenmesini, mantığı kavrayamıyordu. Aklına artık oynamadığı için dağıttığı oyuncak bebekler arasındaki o küçük, biraz çizilmiş, lacivert, oyuncak araba geldi. Karton kutuya ilk onu koymuştu. Dudak kenarları yukarı kıvrılırken, klavyenin üzerine bir damla düştü. "Dayanmalısın," diye geçirdi içinden.
Yıllar sonra gelen bir mesaj... Verilecek bir hediye sözü... Peki onlar aynı hislerle yine arkadaş olabilecekler mi?
"Odadaki herkes birbirine sarılan o ikiliyi izliyordu.Kübra gözlerini sımsıkı yumdu. Melih onun omzunu hafifçe sıvazladı. Aklı her şeyin nedeni o yazdaydı. Yedi iyi arkadaşın beraber olduğu yazda."
TAMAMLANDI* Gövdemi eğerek yere bakıyorum. İnsanların ilgisini çekmeye başaldım bile. Aşağıda onlarca kaleme alınmamış hikaye arasında benim yerim neydi? Benim onların hikayelerinde olmam veya olmamam neyi değiştirecek peki?