@patipiyon
|
Benim hikayem... Eğer ki hatırlama şansınız olursa, hikayemin bir gün her otobiyografinin başlangıç noktası olmaya aday olabileceğini düşünüyorum. Önce herşey karanlıktı. Karanlık. Hafızanın oluşumunun ilk anlarından itibaren en hassas ayrıntılarıyla kayıt altına aldığı ve dokunulmazlığını korumak için kilitlediği, bilinmez,hatırlanmaz anlar....Çoğu insanın hayatın zorluklarıyla başa çıkamayınca geri dönerek korunmak, saklanmak isteyip ama bir daha bu imkanın kimseye verilmediği bir yer... Özel bir yerdeydim. Diğer herkesin bir zaman bu yerde olduğu gibi. Su... Bu öz su beni koruyordu. Yine karanlık. Döndüm. Buradan çıkmadan önce ki son anlarımı yaşıyordum. Dönmeye devam ettim. Ve çok sonra zar delindi... Su azalmaya başladı. Bir kuvvet etkisi beni ileri taşıyordu. Artık çıkmalıyım. Vakit doldu. İleri... Heyecanlı bir bekleyiş her bir yanımı sarmıştı. Ne olduğunu bilmesemde hissettiğime eminim. Beş, dört, üç, iki, bir... Evet!İşte Doğdum. Loş bir ışık... Hayır, henüz göremiyorum.Ama kapalı göz kapaklarımın ardı aydınlık. Küçük bir sarsılma. Biri sırtıma mı vurdu? Ağlamaya başladım. İşte ilk ağlayışım. Tuhaftı. Refleks olarak akciğer solunumuna başladım. Zorlandım. Bu sesler bana mı ait? |
0% |