@patipiyon
|
O giderken ardından bir süre baktım. Şu çocuk...Artistçe yürürken gözümde daha da çocuksulaştı. O boy, o vucut yapısına böyle bir kişilik... Erkekler geç olgunlaşır gerçi. Hergün rutinimi bozmadan aynı yerlerde durduruyorum şu gıcırtılı dört tekeri. Her gün onlarca insan yüzü görüyorum. Bazıları düzenli müşterim oluyor tabi. Sabah boğazından iki lokma sıcak yemek geçmeden aç açına yola çıkmış onlarca insana ilk öğününü veriyorum. Simitlerim güzeldir. Diğerlerinin aksine sert ve tatsız değil. Çalıştığım fırın bu civarlarda, oraya yakınım yani. En geç yedi dedim mi taze ve çıtır vaziyette çıkıyor. Akıp gidiyoruz işte.. Her günüm aynı geçiyor gibi. Nasılsın Haluk dayı, dediklerinde aynı ifadeyle şu sade sözleri söylüyorum. “İyiyim, bildiğin gibi.” O gün beni kimse bilmiyor. Kimsenin bildiği gibi değilim. “Bir derdin varsa anlat bana” Bir derdim varsa onlara ne. Duygusuzca, Allah yardımcın olsun, diyip kuru bir sıkma canını diyecekler. Ne gerek var. Kim niye ilgilensin benim derdimle. Kime ne evlatlarımın bana küs olmasından. Torunumun sesini unuttuğumdan... İnsanlar bencildir. Arkadaş da sevgili de şimdi yapmacık. Neyse ne işte, derin düşünmeye gerek yok. İçim dolu da biraz. Zaman geçtikçe hassaslaşıyor insan. Boğdum sizi de bu ihtiyar düşüncelerle. Çok görmeyin. Ne olur okumayı bırakmayın hikayemi. |
0% |