@patipiyon
|
Ama hayır Esra dakikalardır odalarda koşarcasına gidip geliyordu. Önce mutfağa sonra birbirine yakınlığına göre salon, balkon ve tuvalete bakmış ama aramasını bitirememişti. Elindeki oyuncağı daha sıkı kavrayarak umutsuzlukla evde bakınmaya devam etti. Ayşe Esra'nın bu telaşlı arayışını fark etti. Merak ederek ne aradığını sordu: "Yusuf'u bulamadım, ona bir şey göstereceğim." Küçük yüzü gerilmişti. Ayşe Esra'nın bu yüz ifadesine tebessüm etti. "En son odasındaydı ama." Dudaklarını büzerek iki elini açtı Esra "Orada yok ki. Ben baktım." "Hmm.." dedi düşünür gibi. "Teras katına baktın mı? Orada olabilir?" Esra'nın kaşları havaya kalktı, büzülen dudakları bir o şeklini alırken, "Aaa hayır!" dedi heyecanla "Oraya bakayım değil mi?" Esra son cümlesini der demez kapıdan dışarı atıverdi kendini. "Aman!" Ayşe Esra'nın ayağı eşiğe takıldığı sırada vücudunu panikle bir adım ileri atmış, "Dikkat et!" diye uyarısını Esra'ya duyuramadan, Esra çoktan dengesini geri kazanıp merdivenleri birer ikişer çıkmaya başlamıştı. Elinde ki arabayı parçalara ayrılıp, kaldırılan televizyon ünitesinin arkasından bulmuştu Esra. Daha sonrasında özen göstererek sabunla yıkamış, peçetelerle kurulamıştı. Uzun süredir orada olduğunu anlamak pek de zor değildi aslında. Çünkü Esra eline alıp ilk incelediğinde arabanın renginin solmuş olduğunu fark etti. Yine de kaybettiği oyuncağını görünce Yusuf ne de çok sevinecekti. Patur kütür koşup teras kata girdi. Teras denilen yer cam duvarlarla kapatılmış, geniş bir balkondu. Muhtemelen yağmur, tozdan korunması ve temiz kalması için bina sakinleri böyle bir karar almışlardı. Yusuf yerde, sarı bir pufta bağdaş kurarak oturuyordu. Yanında bir klasör çanta ve bolca boya kalemi vardı. Esra'nın varlığını anlasa da bu sefer önünde ki büyük defterle uğraşını sürdürmeye devam etti. Esra da merakla Yusuf'un yanına gidip Yusuf gibi bağdaş kurarak, mermere, tam da onun önüne oturdu. Yusuf'un kucağındaki büyük bir resim defteriydi. Ve o tüm dikkatini bu deftere vermişti. Elinde ki kurşun kalemi yatay tutuyor ve ince dokunuşlarıyla gözün irisinden bebeğine yönelen gri kısa çizgiler çekerek, ayrıntılarını ortaya çıkarıyordu. Resmin sonuna kadar, tam bir saat boyunca iki çocuk oturdukları o yerden kalkmadı. Ve o bir saat boyunca ne Esra ne de Yusuf bu sessizlikten rahatsız olmadılar. Das Bild ist fertig (Resim bitti) Kalemi elinden bıraktığında ilk defa neşeyle haykırdı Yusuf. Bitirdiği bir karikatür resmiydi. Odanın duvarlarında kilere benziyordu. Amatörce olsa dahi eğitimle şekillenmiş olduğu açık olan bir resim. Yusuf o anda Esra'nın parıl parıl parlayan gözleriyle karşılaştı. Biraz durup bir süre bakıştılar. Sonra Yusuf resim defterini Esra'ya çevirdi. Esra elindeki arabayı unutmuştu çoktan. İkisi de resim defterine eğilirken birbirine değen saçları elektriklenmişti. |
0% |