@patipiyon
|
"Üç gündür uyutuluyor Yasemin" Esra yorgunca bir iç çekti. Okulun son haftalarıydı ve hala derslerin işlendiği bu son haftalardan en yoğun olanı... Biyoloji yazılısı Esra için iyi geçmemişti. "Botanik okumak isteyen Esra en iyi olduğu dersten düşük aldı." Ve bu, arkadaş çevresinde dikkat çeken bir olaydı. Başarısını kıskananlar için tam çekirdeklik dedikodu malzemesi. "Esra anlıyorum. Çocukluk arkadaşındı. Anlıyorum, aklın onda. Ama anlamıyorum kendini bu kadar dağıtmanı." Yasemin diğer arkadaşlarının dikkatini çekmemek için sıraya dirseğini koyup yüzünü sıraya yatan Esra'ya yaklaştırdı. Esra'nın yüzüne gelen bir tutam saçını kulağının arkasına itip, sırtını okşadı. Onun bu hareketine karşılık Esra derince bir iç daha çekti, duygularını dışa yansıtmalıydı. Ancak böyle rahatlardı. Yasemin arkadaşının bu dersi önemsediğini biliyordu. Ve tabi bir süredir aklını esir alan şu çocuğu da... "Sen halledersin. Yaparsın, ben inanıyorum." Motive etme seçeneklerini denedi Yasemin. Şuan kendi yerinde Esra olsaydı onu sözleriyle canlandırmış, morel vermişti çoktan. Esra'nın karakterini çok iyi biliyordu. O şuan en iyi olumlu ihtimalleri düşünerek mutlu olabilirdi. Saymaya başladı: "Bak daha kanaat notu var ve öğretmenler senin gayet farkında. Mutlaka bir şeyler yapacaklardır." Esra, kanaat notu, sözünü duyunca; onun irileşen gözleri hızlıca Yasemine kayarken, dudakları titredi. Sulanmaya başlayan iki gözü görünce yanlış yerden gittiğini fark edip, panikledi Yasemin. "Dur! Dur!Tamam. Biliyorum... İnsanların menfaatine kalmayı sevmiyorsun." Birkaç saniye sonra "Aa sen sunum hazırlamayacak mıydın?! Bir projen vardı neydi? Dur, söyleme. Hmm... "Nesli tükenen bitkilerin ortak genetik özellikleri" diye mırıldandı Esra masada ki silgi çöpüyle oynarken. "He işte ondan" Esra'nın moreli yerine gelmeye başlamıştı. Kısa bir sessizliğin ardından konuşmaya başladı. Yasemin biliyor musun? Wep sayfası varmış... "Kimin?" "Onun işte, Yusuf.." Yusuf'un ismini duyunca Yasemin de başını sıraya yasladı. "İlk öğrendiğim gün, onun hesaplarına bakmıştım. Çizimleri çok iyi. Ve çok güzel yorumlar almış. "Hatta, sanırsam ki bir karikatürist, onun bir kaç resmini kendi sayfasında paylaşıp takdir ve beğenilerini yazmış. Yarım yamalak çevirilerime göre iyi şeyler demiş. "Ben de merak ettim şimdi." Bu çizim olayı Yasemin'in ilgisini çekmişti. "Ben sana wep sitesinin adresini kopyalar gönderirim. Sende beğeneceksin, eminim... "Olur.. Gönder, bakarım. " derken aynı anda beden diliyle de onayladı Yasemin. "Çok istiyor be. Yasemin hissettim biliyor musun. O sayfaya, yazdığı notlara çizimlerine bakınca anladım." "Sen çok ince bir insansın," kendisinin daha duygusuz olduğunu biliyordu Yasemin. "Ben, bilmem işte, senin gibi olmazdım herhalde." "Onu düşündüğümden değil, kendimden biliyorum. Belki de bu sözlerin altında bencillik yatıyordur." "Ha bir de," diye böldü Yasemin "İlginçsin!" Kaşlarını çattı. "Kız, bunun nesi bencillik? Kendini sorgulamaktan deliye döneceksin" biraz gürlemişti Yasemin. Bu kız kendini küçümsemeyi ne zaman bırakacaktı? "Öyle gibi geldi.." Esra'nın sesi bu yüksek frekansa karşılık pustu. "Gelmesin öyle gibi falan." Yine kısa bir sessizliğin ardından Yasemin'in sesi kulaklardan silinince Esra devam etti: "Uyanırsa vücudunun sol kısmı felçli kalabilirmiş..." Esra sessiz kaldı. "Dua et olur mu Yasemin," Esra kırıkça umutlandı. Yasemin içtenlikle konuştu: Dua edeceğim... |
0% |