Ses ver... Unuttukların hatırladıklarından fazla.
Yükseldiğinde şiddetlenen ve bardakları kıran, alçaldığında zayıflayıp okşayan, çirkinliği kargaya güzelliği bülbüle benzetilen, kontrolü kaybedildiğinde dalgalanıp titreyen, zarar gördüğünde kısılıp çatlayan, kalın ya da ince, bizim gibi havasız yaşayamayan seslerimiz var.
Önce kendini duy ve unuttuklarını hatırla güzel kuşum..
Ses ver... O son geldiğinde fermuar çekilecek dudaklara, sen şimdi konuş istediğin kadar. Durdurlar beni deme. Hangi
zindan hapsedebilir ki düşünceyi?
Hem el ele verilir de ses sese verilmez mi? Geçen gün tanık oldum. Kuyuya düşmüştü insanların sesi. Hepsi farklı bir renkti. Beyaz ses siyah sese el uzattı. Ve o zaman... Herkes ortaya çıkan bu saf gücün korosuna katıldı. Bayan pire
dahi onları duydu!
Ses ver ki sesin seslendiğine ulaşsın.
Küçüğüm. Anla. Sana ulaşmak istiyorum.
14 Ocak 2018 22.03