Fazla ışık var. Tabakalar halinde duran bulutların üstüne ışıklar çarpıyor.
Alt tarafta kalan kısımlarında gri ve sarının farklı tonları rastgele püskürüyor. Ama görmüyor kimse Dedim ya fazla ışık var. A, önce etrafı bulanıklaştırıyor afallıyorsun. Sonra Ş, gelince herşey şeker'in tadını alıyor. K ile de kör oluyorsun!
"Her şeyimdi şimdi hiçbir şeysiz kalakaldım." Kürdan kuşu kumrulara bakarak göz acısı döküyor. Endişeliyim onun için. Çünkü yalnız o değil...
Herkes çok âşık herkes çok seviyor. Ama kimse kimseyi anlamıyor. Atom bombası bugünün Hiroşimasını bekliyor, kimyasal silahlar istop oynuyor. Dedim ya herkes âşık. Bu yüzden savaş devam ediyor. Bu işte terslik var. Neyse ki Timsah bir çözüm buldu:
"Kimse kimsenin her şeyi olamaz," demiş FD; kürdan kuşu.
Nedir bu abartılı sözlerin? Pişirmeden taşırdın her şeyi! Çoğu zarar, azı karardı hani. Fazla tatlı tadı bayar. Senin bu büyük aşkın duygularına havale geçirtti. Doktorun reçetesinde ne yazıyor okudun mu?
'Seveceksen ölçülü sev ki sevgin uzun sürsün, çok yavaş giden gibi çok hızlı giden de geç varır hedefe' Dr. Shakespeare uzatıyor bir cümle dolusu ilacı Romeo Juliet'ten. Ağır geldi bu klasik doz, fazla ilaç kullanmak da sağlığa zararlı diyorsan; 'Beni az, ama uzun sev.' diye Marlowe bir aforizmada hafifletiyor reçeteyi.
Gitgide yapaylaşan geri dönülmesi zor bir düzenin ortasında seni uyarıyorum biriciğim. Sev.
Sev ki dönsün dünya. O zaman mermiler cana değil suda batacak. Sev ki, ekşimesin göller.Göllerde kürek çekip gülümseyeceğiz.
Sev ki sen anlam bulasın.
Sev ama özünde..."
-18 Mart 2018 00.46