@patipiyon
|
Biraz önce telefon rehberimde gezindim de listem bomboş! Telefon hafızası silinmedi ki. Ama benim hafızam silinseydi keşke. Andığım yüzler şimdi konuştuklarım arasında hangi yüzlerde? Yan yanayken, can cana olup; kısa uzun bir mesafede, tek tek ayrılanlar benim neyimdi? "Boş ver, kafaya takma. Herkes böyle.. Senin elinden bir şey gelmez. Düzene ayak uydurmak en iyisi..." Kürdan kuşu sesini kıstı. Bu sefer haklıydı. Söyledikleri dışında kalanlar bana daha çok şey anlattı. "Güzel kuşum... Ben senin mutlu gözlerinde kahve ormanlara dalar, macera kurguları yazardım. Bugün anladım ki terk eden her kişi bir ağaç öldürmüş sende." diyor timsah.
Dedektifler eline büyüteçlerini aldı, bilgisayar mühendisleri arama motorlarının başında bekliyor. Onlar da arıyorlar. Tıpkı Ladis Biro'nın pilotların havada mürekkepli kalemle büyük sorunlar yaşamasına çözüm araması gibi. Onun, ismine rağmen bir şekilde tükenen, tükenmez kalemi bulması bu yüzdendi. Veya Graham Bell'in de sevgilisi "Alexandra Lolita Oswaldo" ile eş zamanlı konuşabilmeye çözüm araması gibi. Tonlarca mektuba çekmeceyi açıp veda etmemizin başlangıcıydı bu. Her defasında sevgilisinin ismini anarak konuştuğumuz telefon onun buna ihtiyaç duymasındandı. Demek ki ihtiyaç duyduğumuz şeylerdi aradıklarımız. O halde büyüteçler gözlerini dört açsın,arama motorları bir an bile durmasın. Çünkü bugün ihtiyaç duyduklarımız; sadakat, arkadaşlık,samimiyet ve diğerleri. Canımız yana yıkıla özlüyoruz. Hissetmemiş gibi yaşamaya devam etsek de yarım kalmanın ıstırabını bir yerlerde yaşıyoruz. Çünkü bütünleşmeden özde kim olduğumuzu hatırlayamayız. Onları bulmalıyız... Kürdan kuşu artık pek önemsemese de Timsah ve ben onu her daim arayacağız. Birileri bunu ona anlatmalı. Çünkü telefonumdan silmiyorum onun numarasını! Gözlerini kapat ve kime ihtiyaç duyduğunu düşün. Şimdi telefon rehberine girme zamanı. 9 Haziran 2018 15.29 |
0% |