Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@perlans

Hayat herkese eşit davranmazdı, bu mahallede oturanlara daha bir ayrı... Bu mahallede oturanlar birbirleriyle komşudan ziyade aile gibiydiler. Acıları üzüntüleri kavgaları ve her şeye rağmen gülüşleri eksik olmazdı. Buradaki gençleri köşe başındaki bir çatı birleştirirdi. Mahallenin gözbebeği idi. Derme çatma görüntüsünün altında ne hikayelere konu olacak olaylar yaşanmıştı, kim bilir kaç kere yumruklanan duvarları sapasağlamdı. Nesilden nesile mahallenin ağabeylerinden şimdiki delikanlılara kalmıştı. Akşamları sevdikleri gelip bir soba etrafında toplanınca şarkılar türküler söylenmeye başlayınca onlardan mutlusu olmazdı. Sık sık polis ziyaretleri de yaşanan bu mekanın bir başı vardı herkes tarafından saygı duyulan, korkulan ama çok sevilen harbi delikanlı bir adamdı. Tüm mahalleye kol kanat gerer bir kendi derdine derman olamazdı. Delikanlı lügatında olması gereken tüm kuralları kısaca adamlığı gençlere o öğretirdi. Öğretirdi dediğime bakmayın kendi usulünce pata küte bazen güle oynaya artık o anda hangisi uygunsa.. Ondan alınan terbiye yanından bir kadın geçerken yere bakmaktı. Sokaklara tükürmemek.Kötü alışkanlıklar edinmemekti. Yardıma ihtiyacı olanın yardımına koşulsuz koşmaktı. Kavgaysa kavga paraysa para her mevzu kendi hallince beraber çözülürdü. Dert tasa çoktu fakat o ateş etrafında toplanıp eskimekten sökülmeye yüz tutmuş koltuklara oturunca sıkıntılar uçar giderdi.. Yine böyle bir akşamda olaylar patlak verdi.

(Kapıyı açıp birden içeri üstü başı kan içinde giren berk kendini koltuğa atıverdi)

-Berk oğlum ne oldu sana ?
-Yok bir şey abi
-Nasıl yok bir şey, kim yaptı sana bunu ?
-Abi üzerime gelme konuşacak takatim yok.
-Gel şöyle yaranı saralım
-Abi Özge'nin bunu öğrenmemesi lazım eğer öğrenirse bir vukuat daha kaldıramaz.
-Tamam oğlum sakin ol önce şu yarayı halledelim konuşup zorlama kendini ( der demez Berk'in gözleri kapandı)

Ah be oğlum ne yaptığınız belli değil haber vermeden işler karıştırıyorsunuz diye söylene söylene berki tek pencereli küçük odaya aldı yaralarını sardı üzerini örtüp sessizce kapıyı kapatıp çocukların yanına döndü.

- Ne olmuş Abi söyledi mi ?
- Yok be oğlum kendinden geçti uyusun biraz sabah alırız ifadesini
- Hayır anlamıyorum bu hale gelene kadar bize niye söylemiyor biz burda eşek başımıyız
- Özge gelirse sesinizi çıkarmayın.

O sırada ısrarla yumruklanan tahta kapıya döndü içeridekilerin yüzü az sonra ağlamaklı sesiyle Abi aç kapıyı Berk'i görmem lazım diyen Özgeyi duydular. Emir yavaş adımlarla ayağa kalktı ve kapıyı açtı.

- Özge sakin ol lütfen sorun yok o iyi
- Abi görmem lazım yalvarıyorum

O anda gözleri yaşlı kelimeleri boğazında sıkışıp kalmış bu kararlı kadın karşısında ne yapacağını şaşıran Emir'in kenara çekilip gözleriyle odayı işaret etmekten başka seçeneği yok gibi gözüküyordu. Yanağından bir yaş daha süzülen Özge ise sessizce teşekkür ederim deyip odaya yöneldi. Kapıda derin bir nefes aldı yavaşça açtı ve içeri girdi. Sofadakiler kapanan kapının ardından oluşan sessizlikte bir birlerine bakıp suskunluklarını korumaya devam ettiler.

İçinde yanan öfke ve kırgınlık ateşiyle sessizce girdiği bu karanlık odada yatan Berk'i görür görmez tüm duyguların yerini üzüntü aldı ve tutmaya çalıştığı gözyaşlarını serbest bıraktı. Yavaşça yatağın yanında yere oturdu bir süre ağladı, düşündü, kendiyle kavga etti, kızdı en sonunda kalbine yenildi. Berk'in yara bere içinde kalmış ellerini tuttu, yüzüne düşmüş saçlarını yavaşça parmaklarının arasından geçirip geriye attı, yüzünü sevdi. İçinden sabah diyordu sabah her şeyi konuşacağım. Başını onun elinin yanına koydu ve uykuya daldı...

Loading...
0%