Sıcak bir bahar günü birkaç gündür keşfedilen yeni bölgede araştırmalarını sürdüren kazı ekibi, bugün de tam gaz çalışmalarına devam ediyordu. Tam olarak neyi aradıklarını bilmiyorlardı fakat normal bir kazı olmadığı belliydi. Üst, onlara yeterli bilgiyi vermemiş ve yetkilerini bayağı bir kısıtlamıştı. Onlar zaten sadece kazıyorlardı. Denetleme yine üstlerine elindeydi. Her neyi bulmayı amaçlıyorlarsa değeri epey bir yüksekti.

Bu ekip, dünyanın dört bir yanından gelen nitelikli arkeologlarla doluydu. Her biri kariyeri başarılarla dolu genç yıldızlardı. Nasıl bir işin içinde olduklarını merak ediyorlar ancak araştırmaya cesaret edemiyorlardı. Üste karşı çıkmanın sonuçları hepsi için ağır olurdu. İçlerinden biri hariç...Zemheri Yalçın. Kariyerinin doruklarına ulaşmış başarılı bir isim. O, diğerleri gibi Üst ile ilgilenmiyordu. Son yıllarda çıkmış ve bir anda kontrolü eline almaya çalışan ve kendilerine "Üst" adını veren bu topluluğa hala anlam verebilmiş değildi.

Zemheri aniden ayağa kalktı, buradan iş çıkmazdı. Üst, böyle bir ekibi toplayıp buraya getirirken ne düşünüyordu? Genç kadın alayla güldü, bu işin içinden ne çıkacak merak ediyordu. Takım arkadaşı Ozan'a döndü, biraz başının döndüğünü ve soluklanıp hemen geri geleceğini söyledi. Ozan mırın kırın etsede onu onayladı. Gölgede biraz soluklanıp etrafa bakınmak istiyordu. Başlarında bekleyen kadının aşağılayıcı bakışlarına daha fazla katlanamazdı, elindeki fırçayla az daha şuracıkta o gözlerini oyacaktı.

Gölgede biraz serinlemek iyi gelmişti. Uzaktan bakılınca serap sanılacak, sanki bir masalın içindeymişsiniz gibi hissettiren bir kuytudalardı. Etraftaki kuru toprakların aksine burada nemli bir toprak üstünde binbir çeşit bitki ve canlı vardı. Tarihsel bir bilgi için burada olmadıklarını anlamıştı. Öyle bir kazı için burada olmazlardı. Çevrede yapı kalıntıları veya araştırılması gereken herhangi bir antik eşya benzeri cisim de yoktu. Sanki bu yer bir anda gökten inmişti. Kazı çalışmalarına başlamadan burayı bir araştırmaları gerekliydi. Belki Zemheri kafasında kuruyordu ama altıncı hissi burada büyük olayların döndüğünü söylüyordu.

Daha fazla beklemeden işine dönmeliydi fakat bu iş burada bitmemişti.