Deli rüzgarların estiği, fırtınaların koptuğu, gökten neredeyse her gün damlaların döküldüğü, denizin hırçınlığının hiç durulmadığı bir yerdi. Burası Trabzon`du.
Basit bir şehirdi Trabzon. Sevdalara konu olan, şarkılara söz olan bir şehir. Ama şimdi ne sevda vardı ortada ne de şarkı, vakit intikam vaktiydi.
Bir tarafta taze bir ateş varken bir tarafta yılların harladığı deli bir ateş vardı.
Eflin bitti dediği anda her şeyin aslında daha yeni başladığını anlayacaktı. Kurtulduğunu sandığı o kısacık anın aslında cehennemine girişi olduğunu anlayacaktı. Karadenizin dost bildiği köklü ailerinin hasım olacağını anlayacaktı.
Fırtına bu sefer yeryüzünde değil iki soylu aile arasında esecekti.
Bitmek bilmeyecek bir düşmanlığı Eflin kendi yaptığı anlaşma ile başlatacaktı.
...
"Koskoca Karadeniz. Batısından doğusuna, görelim bakalım kime mezar olacak kime yâr olacak"