"Çok uzun zaman önce
Bir adam yaşarmış güller bahçesinde
Adam aşıkmış güllerine
Hayatı boyunca hiçbir kadını görmemiş gözleri,
Hiçbir tatlı ses çalamamış kalbini
Gülleriymiş tek aşkı.
İlgilenmediği bir gün yokmuş onlarla
Her gün sular, onlarla konuşur, bakarmış ihtiyaçlarına
Ama adam yaşlanmış yıllar geçtikçe
Yatağına bağlı hale geldiğinde
Kimse kalmamış ilgilenecek güllerle
Güller solmuş yavaş yavaş
Penceresinden dışarı baktığında
Görmüş güzel bahçesinin renklerini kaybettiğini
Adam hazırmış vazgeçmeye gülleri için
Yüklü servetinden de, elindeki her şeyden de...
Ama tek bir bedeli varmış yaşamın
Böylece akıtmış kanını
Ve yeniden canlı gorebilmiş güllerini."
Dünyanın daha iyi bir yer olmasına katkıda bulunması gereken elçinin kızı olan Fedora bir türlü içindeki güçle uyum sağlayamaz.
Yıllar boyunca kendisinin işe yaramaz olduğunu düşünse de babasının eşinin ölümü her şeyin değişime gittiği bir kapıyı aralar.
Ölüm bir son muydu yoksa bir başlangıç mı? Fedora`nin bulması gereken cevaplar vardı.
Hayattan korkarsam her zaman kaybedeceğimi söyledi. Hayatta kalmakla yaşamak aynı değildi, bana en güzel yolla gösterdi.
Sonra en büyük korkaklığı kendisi yaptı. `Bizim için savaşmayı seçti, o pes etmeyecek kadar cesurdu` sözleri ağzımdan hiç dökülmedi.
Atlas gitti. Ben de söz verdiğim gibi yaptım. Onu beklemedim. Bize zamanın eli değdi.
Kaybedilenlerin ve geri kazanılmaya çalışılanların hikayesi.
‘Tristan O’Malley, Okyanusun Mahkumu.’
Deniz bildiği tek evdi, kalbinin etrafına ördüğü duvarları koca dalgalar bile yıkıp geçemiyordu.
‘Sandra Ravenwood, Gölge Hırsız.’
Elindekilerin hepsi çalındığında çalmayı öğrendi. İçten gülüşler dışında ondan çalınan her şeyi geri alabilirdi.
O`Malley gemisine gizlice binen hırsız bir kadın, oradan kaçıp gitmek isteyen adamın hayatını sonsuza dek değiştirecektir. Bu gizemli kadının ortaya çıkışıyla, Tristan`ın kalbinde saklı kalan duygular yeniden alevlenecek ve iki hırçın ruh, denizlerin ortasında tutkulu bir maceraya atılacaktır.
"Kalbinin derinliğindeki duygular denizin dibindeki gizemden daha çok korkutuyordu onu."
Geri mi döneyim aşksız hayatıma
O sıkıcı günlere ve iç bunaltıcı yalnızlığa
Karanlık yeniden kaplasın her yeri
Yiyip bitirsin beni...
Bunu istemiyorum, Sophie
Görüyorsun aslında,
Korkup gözlerini kaçırma
Aşk korkutmasın seni
Korkunç bir şey olsa hiç
Sevinçle attırır mıydı kalbimi?
|| `Eski Bir Hikaye` bir mektup romandır. Hikaye karakterlerin birbirlerine gönderdikleri mektuplar üzerinden kurgulanmıştır.