Yeni Üyelik
28.
Bölüm
@rarbezrh

Çağatay: ne demek babamı hastaneye kaldırdılar?

 

Çağatay: yavrum sen neredesin şimdi?

 

Çağatay: benimki de soru, hastanedesin.

 

Çağatay: hangi hastane? geliyorum ben.

 

Miray: adını unuttum ben şimdi bizim eve yakın onu biliyorum sadece

 

Miray: o an anlayamadım ben dikkatimi oraya veremedim

 

Çağatay: tamam sen sakin ol, bana konum at.

 

Çağatay: ben geliyorum yanına

 

Miray: gel ihtiyacım var sana

 

Çağatay: ben sana hep gelirim

 

Çağatay: hadi at bana konumu güzelim

 

Çağatay: yerimde duramıyorum yoksa ben

 

Miray: konum

 

Çağatay: yoldayım.

 

Çağatay'ın ağzından.

 

Onun bana geç yazmasından kötü bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Saatler sonra bana babasının hastanede olduğunu yazan mesajını gördüğümde, aklıma sadece onun masum yüzü geldi. Gözlerimin önünde telaşlı bedeni canlandı ve gözlerimin dolduğunu fark ettim. Attığı konumla hızla arabaya binmiş ve adrese doğru yola koyulmuştum. Geçmek bilmemişti dakikalar, arabayı hızla park ettiğimde hastaneden içeriye girecektim ki girmeme gerek kalmadan onun bedenini bahçede gördüm.

 

Bedeni yaşlı bir insan gibi bükülmüş, ayakta kalmaya çalışıyordu.

 

Bedeni titriyordu. Ama bu kesinlikle soğuktan değildi biliyorum.

 

Koşarak onun bedeninin yanına ulaştım. Beni geç fark etmişti, hemen onu kollarımın arasına alarak sıkıca sardım. Onun ihtiyacı olan buydu, sarmalanmak.

 

Hıçkırarak "Çok korktum." dediğinde dolu olan gözlerinden sicimle yaşlar akmaya başladı. Hıçkırmaya başladığında kalbim kasım kasılıyordu. Onun cıvıl cıvıl hallerine alışkındım, şimdi neden böyle olmuştu ki? Deli gibi korkmuş haliyle bana sığınmaya çalışıyordu, onu içime katsam yine de ağlar mıydı?

 

"Tamam, ben yanındayım."

 

Hep yanında olmak istiyordum, yanımda güvende olur ve mutlu hissederdi. Kendimden çok onu düşünürdüm. Sevmek de böyle değil midir zaten. Çabalamadan hiçbir başarıya ulaşamazsın. İşte tam bu kısımdan itibaren elimden gelenin fazlasını yapmam gerekti.

 

"Gitme tamam mı?" kırık ses tonuyla söyledikleri yüzünden sesi titremişti. Bu haliyle sıkıca sarmaya devam ettim ve saçlarının arasına hatırlatmak ister gibi dudaklarımı değdirdim.

 

"Gitmem. Asla."

 

Kendime ve ona verdiğim sözlerden sadece birisiydi. Asla gitmeyeceğim.

 

 

 

 

huuh

 

nasılız?

 

Loading...
0%