Yeni Üyelik
34.
Bölüm

𝟹𝟺|ʙɪ̇ᴛᴀɴᴇᴍ

@rarbezrh

Milena: nerdesiinn??

 

Milena: ben hazırlanmaya başladım.

 

Milena: sabah haber vermeden çıkmışsın, teyzemle beraber kahvaltıya bekliyoruz senii.

 

Agâh: yavrum ufak bir işlerim vardı, onları İstanbul'a gelmişken halledeyim istedim.

 

Agâh: hemen geliyorum yani yola çıktım birazdan orada olurum.

 

Agâh: ama eğer hazırladıysanız başlayın kahvaltıya.

 

Milena: yok bitanem seninle aynı zamanda hazır olur gibi.

 

Agâh: bitanem?

 

Agâh: hay Allah bugün ne güzel bir gün ya

 

Agâh: oh oh, çekirge gibi geleceğim şimdi.

 

Milena: aa bitanem mi dedim sana ben aman Allahım parmaklarım yazıverdi.

 

Milena: 🙈

 

Agâh: ama ben o parmaklarını tek tek öperim.

 

Agâh: yavrum benim, ışık hızıyla geleceğim yanına özleyiverdim.

 

Milena: ışık hızı mı? İyiymiş qyuahqgaja

 

Milena: ama daha sabah yanımdaydın.

 

Agâh: yanındayken de özlerim ben seni ne var yani.

 

Milena: hımmm

 

Milena: hadi görüşürüzzz.

 

Agâh: birazdan oradayım zaten pek de kaçacak yerin yok gibi :)

 

Milena'nın ağzından.

 

Gerçekleri öğrenmemin üzerinden iki gün geçmişti. Acımla anne yarımı terslemiştim. Yalan söylemesi kırmıştı beni, eğer bir de o sevdiğin insansa daha çok can yakıyordu.

 

Gerçek ailem kimdi?

 

Neden başka bir ailenin arasına karışmıştım?

 

Zihnimde o kadar soru vardı ki, cevabını hem almak hem de almamak istiyordum. Bu ne saçma bir ikilemdi böyle. Nasıl hareket edeceğim konusunda bir fikrim dahi yoktu. Kafam karman çorman, her şeyi zamana bırakmıştım.

 

"Zamanımız var mı bilmeden." diyor Özdemir Asaf. Sahi zamanım var mıydı?

 

Bir gece yine uyuyamamış bahçeye çıkmıştım. Gözlerimden akan damlalar yeri boylarken, yanıma teyzem gelmişti. O an bana her şeyi anlatacaktı hissetmiştim. Hazır hissetmiyordum ama dinlemek zorundaydım.

 

Şimdi daha iyi hissediyordum, gerçekler hep varlığını sürdürmeye devam ediyordu ama ben biraz da olsa hafif hissediyordum. Bir kere o benim yanımdaydı. Agâh.

 

Ona iki gün önce yanında kalsam olur mu? diye sormuştum. Ağzımdan öyle çıkmıştı fakat pişman değildim. Bana iyi gelen bu adamı yanımda istiyordum. Bu hayatta bir isteğimin artık gerçek olmasını diliyordum. Yıllar sonra tekrardan.

 

Çok fazla umut eden birisi değildim. O bana umut etmeyi de öğretmişti. İyi ki varsın dediğim birisi daha. Çok da fazla yoktu ya zaten.

 

Yarın gidiyorduk. Almanyaya.

 

Neden mi?

 

Artık onun yanında kalacaktım. Sahiden de bu böyle olacaktı. İçimde apansız bir heyecan vardı. Bu huzurlu ve mutluluk veren hislerin kaynağı yanında kalmak istediğim adamın ta kendisiydi.

 

Toparlanan kadar onunlaydım, sonrasını düşünmek istemiyordum.

 

O da benim yanımdaydı.

 

Hep olsun, hep olayım.

 

BÖLÜM SONU

 

bitanelerim neler yapıyorsunuz?

 

Loading...
0%