Yeni Üyelik
24.
Bölüm

𝟸𝟺|ɪ̇ʏi ɢᴇᴄᴇʟᴇʀ

@rarbezrh

Milena'nın ağzından.

 

Kolları sıcacıktı. Uzun zamandır birisine sarılıyordum. Yıllar önceki sevgilimdi bu kişi. Evet, ona inanıyordum. Bir sürü kanıt sunmasa belki ona inanmakta zorluk çekerdim fakat öyle değildi. Onun bakışları, sözleri ve davranışları yalan olamayacak kadar gerçekti. Ama bana zaman tanımalıydı, alışmam için. Onun için de zordu anlayabiliyordum, acı çekiyordu ve çok özlemişti.

 

Sarılmasına müsaade ettim bu yüzden, o kadar da değil dedim.

 

Yılların özlemini biraz da olsa dindirsin istedim.

 

Kucağındaydım. Yanaklarıma oturan kanın varlığını hissedebiliyordum. Yüzünü göremiyordum bakışlarım yerdeki halıya sabitlenmiş başka bir yere bakamıyordu. Kolları gitmemi istemiyor gibi sıkıca bedenime bağlanmıştı. Derin derin aldığı nefesleri işitebiliyordum. Peki bir şey sormak istiyordum ona, benim gibi gözleri kapanmak üzere miydi?

 

Uykum geliyordu da.

 

"Bak bakayım yüzüme," diyerek başımı göğsünden çektiğinde yüz yüze geldik. "Rahatsız oluyor musun?" diye sorduğunda bir dakika bile düşünmeden hemen başımı olumsuz anlamda salladım. Böyle düşündüğüm için içi rahat etmiş olacak ki gülümsedi.

 

"Ne yapalım istiyorsun?"

 

"Uykum geldi benim." Dedim. Benimle vakit geçirmek istiyordu biliyorum ama sabahtan beridir ayaktaydım ve uçakta uyuyamamıştım. Haliyle halsiz hissediyordum. Eminim ki o da yorgundu.

 

"Uyuyalım bebeğim." Dediğinde hı? Diye cevap verdim.

 

"Yani sana odamı göstereyim, uyu." Dediğinde aslında ne yapmak istediğini anlayabilmiştim. Benimle uyumak istiyordu.

 

"Şey ben burada uyurum, düzenini bozma sen."

 

Kaşları çatıldı. "İtiraz istemiyorum, benim yatağımda daha rahat edersin."

 

"Koltukta rahattı." Diyerek kumaşın üzerine ellerimle vurdum. Saçma bir harekette bulunduğum için içimden kendimi küfürler yağdırdım. İstersem bir de uzanıp bak rahat falan deseydim. Bu halime kısık bir kahkaha attığında dişleriyle dudaklarını kıstırarak bir süre beni izledi.

 

"İstikamet benim odam." Diyerek kucağında benimle birlikte yukarı çıkmaya başladı. Karanlıkta ilerliyorduk fakat o yolu bildiği için rahatça yürüyebiliyordu. "Ne zamana dönüş bileti aldın?" diye sordu. Hiç bunu düşünmemiştim. "Almadım."

 

"Harbiden mi?" dediğinde şaşırmışa benziyordu.

 

"Evet, yani buraya gelirken tek düşündüğüm gelebilmekti, dönüşü falan akıl edemedim."

 

"Kal burada bir süre, olmaz mı?"

 

"Bilmem ki, olur mu ki?" dediğimde omzumu silkmiştim. Odaya ulaştığımızda ışığı yaktı. Bakışlarım odasında gezinmeye başladığında onunla ilgili şeyleri aklıma kazıyordum. Nasıl tarzlardan hoşlanır en çok hangi renkleri severdi. Bu oda da salon gibi siyah renk çoğunluktaydı. Sanırım en sevdiği renk siyahtı.

 

Nevresimi açarak beni içine oturttuğunda masum masum ona baktım. Mahcup oluyormuş gibi hissediyordum. Benim de onun için hep bir şeyler yapmam lazımdı. Mutlu etmem gerekiyordu çünkü bunu hak ediyordu.

 

"Olur yavrum çok güzel olur."

 

Onun için tabi olurdu. Şimdiden mutlu olmuş gibi duruyordu.

 

"Çalıştığım iş yerine bağlı, bu aralar ben gitmiyorum bir kız gidiyor. Bakalım ters bir durum olursa giderim."

 

"Tamam bebeğim sen nasıl istiyorsan öyle olsun, seni zor durumda bırakmak istemem."

 

Üzerimi örttüğünde bakışlarımı ellerinden gözlerine çıkardım. "Yarın kaçta işe gidiyorsun?" diye sordum.

 

"Sekizde kalkarım. Neden sordun?"

 

"Birlikte kahvaltı yaparız diye." Dediğimde mırın kırın bir sesle söylemiştim.

 

"O kadar erken kalkma sen, ben kahvaltımı yapar çıkarım." Dediğinde hemen olmaz diye atıldım. Agâh için gelmiştim buraya o işe giderken yatacak halim yoktu tabi ki de. Kahvaltısını hazırlarım ve öyle giderdi.

 

"Ben kalkar kahvaltıyı hazırlarım, hem beraber bir şeyler yapmış oluruz."

 

"İyi peki." Diyerek uzatmadı.

 

Aramızdaki kısa mesafeyi kapatarak alnıma dudaklarını değdirdiğinde gözlerim kapandı. Derince bir soluk alarak geri çekildi. "İyi geceler."

 

"İyi geceler."

 

O odadan çıkıp gittiğinde bir süre onunla ilgili şeyleri düşünerek salak salak sırıttım. Saçma şeyler düşünerek kendi kendime güldüm. Bir süre sonra dayanamadım ve uykuma yenik düştüm. Saat kaçtı bilmiyorum ama tam arkamda büyük bir ağılık hissettim, sırtım sıcacık bir şeye yaslanmıştı. Kulaklarıma çarpan nefesle söylenenleri yarım yamalak duydum.

 

"Benim evimde, benim yatağımda uyuyorken senden ayrı bir yerde uyuyacağımı bir saniye bile düşünmem hataydı."

 

BÖLÜM SONU

 

la çocuk iki dakika kıza müsaade et, hemen gidiverdi yanına :)

 

iyi geceler, yıldızlar kadar öpücük bitanelerim.

 

 

Loading...
0%