Yeni Üyelik
31.
Bölüm

𝟹𝟷|ᴍᴇᴢᴀʀʟıᴋ

@rarbezrh

Agâh: milena bana neden cevap vermiyorsun şimdi?

 

Agâh: ben arıyorum ama açmıyorsun, ne yapıyorsun? Neredesin?

 

Agâh: merak ediyorum gerçekten, tedirginim iyisin değil mi? Bari görüyorsan buna cevap ver.

 

Agâh: teyzeni arıyorum diyeceğim şimdi uygun olmaz. Saat geç ayrıca daha yeni doğum yaptı, rahatsız edemem.

 

Agâh: off delirmek üzereyim, Allah belamı versin şuan yanında değilim.

 

Agâh: ben mesaj atayım teyzene en iyisi başka ulaşabileceğim kimse yok. Numarası önceden vardı bende umarım değiştirmemiştir.

 

Agâh: Tuğba abla kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum, hayırlı olsun demeden sana farklı bir konu için yazacağım.

 

Agâh: Milenaya ulaşamıyorum, haberin var mı acaba?

 

Tuğba: ne demek ulaşamıyorum, o bizim evdeydi. Birkaç gündür bizimle zaten ben uyuyacağım diyerek odaya çekildi, ben bir bakayım dış kapının sesini de duymadım çıkmış olmaz sanırım.

 

Tuğba: hemen bakıp geleceğim.

 

Görüldü. Tuğba çevrimdışı.

 

Agâh: peki bekliyorum ben.

 

Tuğba: yok evde.

 

Tuğba: ne ara çıktı bilmiyorum, arıyorum açmıyor.

 

Tuğba: endişeleniyorum.

 

Tuğba: nereye gitti bu kız şimdi?

 

Agâh: tamam ben bulacağım bir şekilde, sizi haberdar ederim.

 

Tuğba: ben de gidebileceği yerleri araştırayım.

 

Görüldü. Agâh çevrimdışı.

 

Tuğba çevrimdışı.

 

Agâh'ın ağzından.

 

Yalvarırım.

 

Yalvarırım ona bir şey olmasın.

 

Dayanamam.

 

Ondan gelecek bir acıya daha dayanamam.

 

İstanbul'dan benim yanıma geldiğinde uyurken telefonunu izinsizce almıştım. Sevdiğiniz insandan uzak olmak insanı işte böyle tedirgin yapıyordu. Nerede olduğunu öğrenmek için uygulama indirmiştim. Görmeyeceği bir şekilde uygun bir yere sakladığımda içim biraz da olsa rahatlatmıştı.

 

Şimdi iyi ki indirmişim diyordum. İşe yaramıştı, onun nerede olduğunu bulmuştum.

 

Mezarlıktaydı.

 

Annesi ve babasının yanına gitmişti. Gece vakti karanlıkta nasıl yalnız başına oraya giderdi aklım almıyordu. Ondan uzak olmanın verdiği acı bedenimde kendini tekrardan göstermeye başladığında daha fazla yerimde oturup bekleyecek gibi durmuyordum.

 

Acilen en yakın uçak bileti neyse onu alacaktım. Telefondan yakın bir bileti ayarladığımda en yakın bir saat sonraydı. Bir saat bile dayanacak takatim yoktu.

 

Saat geç olduğu için iş yerine haber veremeyecektim. Birkaç gün izin kullanacaktım. Fazlaca iznim vardı zaten, onun için kullanmayacaksam ne zaman kullanacaktım.

 

Bileti aldıktan sonra Tuğba ablaya haber verdim nerede olduğuna dair. Şimdi yanına gidiyordu. En azından yalnız olamayacaktı.

 

Hiç korkmamış mıydı?

 

Odama çıkarak bavulumu hazırlamaya başladım, gerekli eşyaları doldurduğumda uçuş saatime yakın evden ayrılarak havaalanına geçtim. Milena'dan hala haber yoktu ta ki arabama binip havalanına gittiğimde harekete geçtiler. Bayağıdır orada duruyorlardı, arayamıyordum da biraz acılarıyla yüzleşmesi gerekiyordu.

 

Ben doğru olanı yapmıştım değil mi? Onu kandırmak yerine bunu yapmam doğru bir seçenekti.

 

Anons sesi kulaklarıma ulaştığında koltuktaki bedenimi kaldırarak uçağa doğru adımlamaya başladım. Ellerimdeki telefon titrediginde ekrana baktım.

 

Tuğba: o çok kötü.

 

Tuğba: bir şey söylemiyor bana, konuşmuyor benimle.

 

Tuğba: ne olduğunu sordum anlatmıyor.

 

Tuğba: onu istiyorum deyip duruyor, kim diye sordugumda sadece Agâh dedi.

BÖLÜM SONU

 

Milena, yaralı yavrum.

 

yıldızlar kadar öpücük bitanelerim, sizi çok seviyorum.

 

Loading...
0%