@rarbezrh
|
Milena: Agâh yanlış okuyorum desem saçmalamış olacağım. Fakat kendi kendime bu cümleyi kaç defa okudum bilmiyorum.
Milena: ben bunu daha önceden biliyor muydum?
Agâh: bilmiyordun.
Agâh: ayrıca yanlış okumadın, gördüğünde de yanlış olmadığını anlayacaksın.
Agâh: daha önceden evi yaptırdığımı bilmiyordun, ara sıra sana belli etmeden hep sordum ev hakkında bir şeyler. Nasıl istersin sorularıyla evi yavaş yavaş tamamlamaya başladım.
Agâh: hiç anlamadın.
Agâh: birkaç eksik haricinde tamam olmak üzere.
Milena: inanamıyorum.
Milena: çok güzel bir adamsın, bu kadar incelik hayal ötesinde. Etrafta böyle insanlar olmayınca şaşırıyorum.
Milena: iyileşemeyeceğimi düşünürken seninle konuşmaya başlamam, sana içimi dökmem ve senin en saçma şeylerimi bile anlayışla karşılamış olman beni iyileştirmeye başladı
Milena: artık eskisi gibi depresif hissetmiyorum, enerjik uyanıyorum sabahları. Mesaj geldiğinde heyecanla telefona atlıyorum çünkü biliyorum ki mesaj senden geliyor.
Milena: çok da yazacak kişi de yok zaten.
Milena: önemli değil sen yetiyorsun bunu da iyi anladım.
Milena: ruhumu tutamıyorum hep seni buluyor, hep sana sarmalanıyor.
Milena: sen bana ne yapıyorsun çakır gözlü?
Agâh: ben sadece seviyorum, incitmeden sevmeyi deniyorum. Sevdiğim kadını mutlu etmek için bazı şeyleri es geçiyorum yönümü sana çeviriyorum. Çünkü benim mutlu olmam senin mutlu olmana bağlı.
Milena: sevmek buysa eğer sen çok güzel seviyorsun.
Agâh: ne kadar yanımda olmasan da, kalbim hep seninle. Uzaktan da seviliyor sadece özlüyor insan. Yanında olduğu gibi olmuyor. Sarılamıyorsun, öpemiyorsun.
Milena: sen ne dersen odur, benden iyi biliyorsun.
Milena: bir şey daha merak ediyorum, bir şey diye diye bir sürü oldu ama sormadan da olmaz yani.
Milena: sen hani Almanya'da yaşıyorsun ya biz nasıl beraber yaşayacağız zamanı geldiğinde?
Agâh: burada belli bir düzen kurdum, iki yıldır işim evim iyi. Yani buraya alıştım diyebilirim. Fakat evimiz ne İstanbulda ne de Almanya'da.
Milena: nerede peki?
Agâh: İzmir.
Milena: yaşamak istediğim yerdi, bu kadarı da olamaz.
Agâh: arkamızda sıkıntı çıkaracak birisi yok, bizi bu konuda desteklerler.
Milena: ben bu evi çok merak etmeye başladım.
Agâh: uzun zamandır ben de görmüyorum, bir gidip görmek lazım.
Milena: ne zaman pek?
Milena: çok merak ettim de ben.
Agâh: sen bana gelince, tekrar sevgilim olduğunda.
Agâh: o evi böyle gör istiyorum, senin için sıkıntı olur mu?
Milena: hayır tabi ki de, senin fikirlerine saygı duyuyorum.
Milena: sen ne dersen o olsun.
Agâh: o zaman daha zamanımız var, sabredeceksin.
Milena: sabrederiz, buna da sabrederiz.
Agâh: sabırların sonu sana çıksın.
Milena: sabırların sonu güzel kalpli bu adama çıksın.
Agâh: şimdi ne yapıyorsunuz bakalım?
Milena: hastanedeyiz.
Agâh: bir problem var mı?
Milena: yok gayet iyiyiz, bebek beklediğimizden biraz erken doğdu ama ona rağmen sağlığı çok iyi.
Agâh: çok şükür.
Agâh: adını ne koydular?
Milena: Berra.
Agâh: çok güzelmiş, fotoğrafı var mı?
Milena: şimdiden çok fotoğrafı oldu, galerim onunla dolacak gibi duruyor.
Agâh: bana da hep at, benimki de dolsun.
Milena: atarım tabi.
Milena:
(Fotoğraf)
Agâh: ama bu çok tatlı, nasıl yemeden durabiliyorsunuz?
Milena: off hassas teni var kızarıyor, o yüzden sadece anne baba öpüyor onlar da normal artık canım duramıyor insan.
Milena: hele teyzemi görsen bir yerine bir şey olacak diye canı çıkıyor, çok telaşlı.
Agâh: anne duygusu işte evlat olunca daha fark oluyor.
Milena: öyle.
Milena: kesin ben de böyle olurdum, yani bebekler çok küçücük insan dokunmaya kıyamıyor. Kolum kadar boyu var zaten, elimde kayboluyor.
Agâh: çok güzel bir anne olurdun, eminim.
Milena: öyle mi olurdum sahi?
Agâh: evet, öyle olurdun.
Milena: sana sormama gerek yok, biliyorum çünkü nasıl bir baba olacağını. Beni böyle severken bebeğimizi de benim kadar çok seveceksin.
Agâh: bir daha bebeğimiz desene.
Milena: ya ahaafyaahuaba
BÖLÜM SONU
hoşgelmişsenizz
Nasılsınız bakalım?
Bölümü beğendiniz mi?
Evin İzmir'de olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sonraki bölümde görüşürüz, yıldızlar kadar öpücük bitanelerim
|
0% |