Mutluluk, ruhumu derin ilmeklerden ören bir lütuftu. Ben de fazlaca eksik olan bu duygu, bugün benimle her zaman olan bir duyguyla birbine düğümlenmişti.

5 Nisan

İçimdeki heyecan vücudumun belli bölgelerine dağılırken, sürekli derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Ellerimin arasındaki telefona 2 dakika önce atılan mesaja bakıyordum. Otobüs biletinin fotoğrafını bana atmıştı. Bineceğim otobüse doğru ilerlerken, tek omzuna taktığım çantamı sağ elimle tekrardan düzelttim. Bineceğim otobüsün önüne geldiğimde, genç bir adama yanına geldiğimde durumumu izah edeceğim anda onun konuşmasıyla, konuşmak için aralanan dudaklarım kapanmıştı.

Biletimin bir adam tarafından gösterildiğini, ve otobüse binebileceğimi söylemişti. Bu da demek oluyordu ki büyük ihtimalle o şuan otobüsteydi.

Adama teşekkür ederek otobüsün bir kaç basamaklı merdivenine basarak içeriye geçtim ve otobüsün içinde küçük bir erkek çocuğu ve yanında orta yaşlarda bir kadın vardı.

Yüzüm asılırken, arkadaki koltuklardan birine yerleştim. Başımı camdan dışarıya çevirdiğimde telefonuma mesaj gelmişti.

05*********: Senden bir şey rica ediyorum, gözlerini ben sana tekrardan mesaj atana kadar camdan çekme.

Yağmur: Peki neden?

Attığı mesajdan sonra çevrim dışı olurken, onun dediğini yapmak için telefonumdaki gözlerimi cama çevirdim.

Birkaç dakika geçmesine rağmen telefonuma mesaj gelmemişti. Çantama koyduğum kulaklığın çıkarıp kulağıma yerleştirdim. En azından böylece canım sıkılmazdı.

Şarkının melodisi kulaklarımı doldururken, elimdeki telefon titremişti.

05*********: Aynı otobüsteyiz.

05*********: Belki saatler sonra yan yana olacağız.

Bembeyaz bir hüzün dokunur yüzüne

Adımlarım sana yetişemez, geri kalır

Yağmur: Şuanda ayağıyla kalmak için can atıyorum ama akşam seni görebilecek olmam sabretmem için bir sebep yaratıyor.

Beni kalbinde öldürsen de

Hala her şarkımı sana yazarım

05*********: Heyecanını görebiliyorum, ama emin ol ki şimdiye beni görmek için heyecanlanan kalbin benimle daha da fazla atmaya başlayacak.

05*********: Ama benim kalbimin sesi senin kalbinin sesini bastırarak kadar yüksek atacak.

05*********: Ayların acısını çıkarmak istercesine atacak.

05*********: Sana özlemimi bastıramaz belki ama

Soğuk rüzgarlar var yüzünde

Bana son kez bak, uzaklara savrulalım

05*********: 🎧 3.17

05*********: Bu şarkısını da dinlesene.

Benim dinlediğim şarkıyı nereden biliyordu ki.

Şarkının üzerine basarak dinlemeye başladım. Daha önceden dilediğim şarkının sözleri bir bir yankılandı kulaklarımda.

Ölümünü düşünemeden

Şehrine yağmur getiremeden

Dudakalarına yine dokunamadan

Yaşamak çok zor

Geri geri yürüyorum ben

Kalbine dönemiyorum

Öpemiyorum

Yüzüne bakamıyorum

Bir yaprak gibi dökülüyorum

Yüzüne baharlar doğdu

Topraklar dokundu tenine bu gece

Ölüm kokar hatıralarım

Doğrular beni kandırıyor yine

Yüzüne baharlar doğdu

Topraklar dokundu tenine bu gece

Ölüm kokar hatıralarım

Doğrular beni kandırıyor yine

Kelimeler siliniyor kendiliğinden

Artık yalnız kalamıyorum

Korkuyorum, aklımı kaybediyorum

Daha fazla şarkı yazamıyorum

Kayboluyor hatıralarım

Gençliğim, çocukluk anılarım

Bir boşlukta rüyalar görüyorum

İstemediğim birine dönüşüyorum

05*********: Arkandayım.

Elimdeki telefona eşlik parmaklarım titremeye başladı. O benim şuanda arkamdaydı. Kaç nefes uzaklıkta?

05*********: Sakin ol.

05*********: Bir kelimemle heyecanlanıyorsun konserde ne yapacaksın?

Yağmur: Naisk yani

Yağmur: Nasıl yani?*

05*********: Onu konserde görürüz de daha kaç saat kaldı ya

05*********: Özledim.

Yağmur: Ama arkamdasın

05*********: Ama kollarım yalnız

Düşüncelerim, zihnimin en ücra köşelerinde dönüp dolaşıyordu. Gece düşünmüştüm. Ona bir şans vermekte doğru mu yanlış yaptığımı. Şuan onunla gitmem doğru muydu? Onunla konuşmam...

Düşüncelerimin arasından sıyrılmak isteyen bir düşünce vardı. Kötü düşüncelerimin arasından çıkıp gitmek isteyen, on ayak veren, doğru yaptığını düşünen.

Ama kollarım yalnız...

Bu akşam yalnız olmayacak mıydı? Benim kollarım mı ona eşlik edecekti?

Bana sarılacak mıydı?

Peki ben izin verecek mıydım sarılmasına

Bilmiyorum. Ben ne yapacağım bilmiyorum. Ne diyeceğimi. Nasıl konuşacağımı.

Sıkkın bir nefes vererek telefonumu kitleyip, başımı koltuğa yasladım. Gözlerimi kapattım. Benim arkamdaydı. Onun orada olduğunu hissetmek çok tuhaf hissettirse de elimde olan bir şey değildi.

Koltuğa dayalı başımın arkasında bir nefes hissederken aynı zamanda kısık sesli bir fısıltı duymuştum.

"Böyle kal."

Kaşlarım nedensizce söylediği kelimelerle çatılırken, dudaklarımdan kısık bir nefes çıktı.

"Neden?"

Kısık çıkan sesi, boğuk bir şekilde çıkarken sesini duyurmak istemediğini bir kez daha anladım.

"Özledim. Kokunu"

Uzun kıvrımlı kirpiklerimi yumdum. Kalbim tekledi. Daha düzene sokamadığım nefesimi daha da karmaşık bir hal aldı. Dudaklarımı ısırdım. Derin bir soluğu daha içime soldudum. Gözlerimi titredi, dudaklarım küçük bir tebessüm için titreyerek yukarı kıvrıldı.

... 

Saatlerce süren yolculuğumuz sonunda bittiğinde, yanımdaki çantası alarak otobüsten indim. Otobüsle aralarda yol versek de çok bunalmıştım. Dışarıdaki sıcak havayı içime çektim, üzerimdeki ince hırkayı çıkarırken telefonuma mesaj gelmesiyle hırkamın bir tarafı kolumda kalmıştı. Aynı anda mesajı okuyup diğer kolumu da çıkarıyordum.

05*********: Karşıdaki taksi durağına git ve sana göndereceğim adresi göster.

05*********: Daha konserin başlamasına çok olduğu için otelde dinlenirsin olur mu?

Yağmur: Ne gerek var ki otele şimdi.

Yağmur: Hem yeterince masraf yapmadın mı zaten.

Yağmur: Bence buna gerek yok.

05*********: Akşam enerjik olmak istemiyor musun?

05*********: Tamam işte, bı güzel dinlenirsin.

05*********: Hem sen sadece akşamı düşün, gerisini boş ver.

05*********: Tamam mı?

Yağmur: Ama benim böyle içim hiç rahat değil.

05*********: Güzelim sen boşversene hadi taksiye bin otele geldiğinde de, resepsiyondan kendi adını söyleyerek oda kartını alabilirsin.

Yağmur: Off, tamam. Buna da tamam.

05*********: Oflama, hadi git.

Yağmur: Tamam.

Dedi taksi durağından bir tane taksiye bindim ve gideceğim adresi verip arkama yaslandım. Yine onun dediği olmuştu. Çok fazla şey yapmıştı. Ve ben ona hiçbir şey yapmamıştım. Ve bu kendimi kötü hissetmeme sebep oluyordu.

Ona şans bilekliğimi versem olur muydu? Küçük bir hediyeydi ama ona şuan alabileceğim bir şey yoktu. İnternetten sipariş versem yetişmezdi. Dışarıya çıksam buraları bilmiyordum.

Evet, bilekliğimi ona verecektim. Bana ait olan bir şey onun olurdu. Belki mutlu olmazdı ama ben yine de vereyim.

...

10-15 dakika sonra otele geldiğimde taksinin parasını ödeyip, taksiden inmiştim. Resepsiyondan oda kartımı almıştım ve asansöre bindikten sonra odamın önüne gelmiştim. Kartı okutarak odaya girdim.

İlk başta odayı inceledikten sonra tekli koltuğa çantamı bıraktıktan sonra banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Yatağın üzerine geçerek telefonumu elime aldım.

Yağmur: Ben geldim sen nerdesin.

05*********: Ben de geldim.

Yağmur: Ben de şimdi dediğine uyarak dinlenicem.

05*********: Aferin güzelime.

Yağmur: Saat kaçta konser? Ona göre alarm kuracağım.

05*********: 18.24

05*********: Ama biraz erken gideriz önlerde yer kapmak lazım.

05*********: Saat tam 16.30 da hazır ol.

Yağmur: Tamam o zaman. Ben yatıyorum.

05*********: Tamam, iyice dinlen bakalım.

Beyaz örtüyü açarak yatağın içinde girdikten sonra, telefonumun alarmını 16.00' a kurarak yastığının yanına koyduktan sonra başımı yastığa koydum.

...

Kulağımın dibimdeki telefondan çalan alarma parmaklarım giderken, zar zor uykudan yeni kalmış gözlerimle alarmı kapattım. Örtüyü kaldırıp düzelttikten sonra çantama konserde giyeceğim kıyafetleri, tarağımı ve makyaj malzemelerimi alıp banyoya geçtim.

Kıyafetlerimi giydikten sonra boynuma kolyeli de taktım. Makyaj malzemelerimle sade bir makyaj yaparken en sonda eyeliner çektim. Saçlarımı hafif bir şekilde tarayarak kıvırcık tutamlarımın kendi halinde kalmasını sağladım.

(Fotoğraf)

Çantamdan şans bilekliğimi şortumun cebine koyduktan sonra, yatağımın üzerimdeki telefonumudan ona mesaj attım.

Yağmur: Ben hazırım.

05*********: Otelin önünde seni bir taksi bekliyor, arkandan ben de geleceğim.

Yağmur: Tamam.

05*********: Konserde görüşürüz güzelim.

Yağmur: Heyecandan bayılmazsam, görüşelim.