@rarbezrh
|
Gri hırkamı üzerime geçirdikten sonra, fermuarını çektim. Yastığımın altından kulaklığımı cebime sıkıştırdım ve evin anahtarını alıp evden ayrıldım.
Saat 02.00
Adımlarım iki yıl önceki, ayaklarımı kendime doğru çekip hıçkıra hıçkıra ağladığım otobüs durağına hızla ilerliyordu.
Çok fazla kalmadı, ona ulaşmama. Hatta orada, başını yere doğru eğmiş, sigara içiyordu.
Neden şimdi sigara içiyorsun Çakır?
Adımlarım onu görünce yavaşladı ve bedenim oturduğu soğuk mermere usulca yaklaşıp, sessizce yanına ilişti.
Dudaklarım bir o kadar konuşmak isterken neden harekete geçmiyordu. İlk onun konuşmasını bekliyor oluşu korkularımdan mı kaynaklıydı.
Başını benim ters yönüme çevirdiğinde ensesiyle göz göze gelmiştim.
Dudaklarından çıkan zehir, havaya karıştı.
Ben sadece onun hareketlerine bakmakla yetinirken, sigarayı yere attı ve ayakkabısının tabanıyla ucu yanan ateşi söndürdü.
Şimdi gözleri gözlerimde.
İşte şimdi korkuyorum. Ya bir gün gözleri gözlerime hiç değmezse.
Dudakları aralandı. Nefes aldım.
"Papatyam."
Sadece bir kelimeydi aslında, sadece bir kelime ama anlamı aslında birçok anlam.
Gözlerimin doluluğu, hıçkırığımı tuttuğumdan doldu taştı.
"Benim öksüz Papatyam, güzelim."
Böyle konuşursan tutamam ki hıçkırığımı ben, ağlarım.
Ağladım. Onun karşısında aynı yerde aynı tarihte ağladım.
Avuçları belimi sardığında artık göz yaşlarım boynuna dökülüyordu.
Beni sıkıca sarmaladı, ben ağladım sustum.
O da sustu.
Kaç dakikadır bu halde kaldık bilmiyorum ama umurumda olmadı.
Asıl iyi hissedeceğim zaman konuşmakla değil sarılmakmış.
"Burada uyuyabilirim."
"Uyu bebeğim, koynumda uyu. Ben seni sarıp sarmalamaya devam ederim."
"Peki, bana ilk mesaj attığın zamanda hani bir şarkı sözü yazmıştın. Aslında şarkının adı seni bana vermiş oysaki. Otobüs Durağında dinler miyiz? Yanımda kulaklık getirdim ben."
Saçlarımın arasındaki dudakları kasıldığında güldüğünü anlamıştım.
"Seni bana getirmiş ya sen iste dinleriz."
Göğsünden hiç ayrılmak istemezken, hırkamın cebinden kulaklığımı ve telefonumu çıkardım. Kulaklığımın bir ucunu ona doğru uzattım ve diğer ucunu kendi kulağıma taktım. Şarkının üzerine bastım ve gözlerimi kapattım.
Göğüs kafesime batan iğneler sanki bedenimden yavaş yavaş uzaklaşıyordu. Bedenim sıcaklığa alışmaya başladı. Saçlarımın arasına karışmış parmakları usulca geziyordu olduğu yerde.
"İyi ki varsın, iyi ki iki yıl önceki gibi yanımdasın."
Alttan kirpiklerimin uçlarından ona bakmaya devam ettim. Gereksiz bir heyecan kalbime inerken, nefes alış verişlerim hızlandı.
Çakır derin bir nefes aldı. Bir şeyler söyleyeceğini tahmin ediyordum, ya da ne gibi şeyler söyleyeceğini ama beni şaşkına uğratacak kelimeleri bir araya getirdi ve ben kalbimin bu kadar heyecanlanacağını hissetmemiştim.
"Bu gece seninle uyumak istiyorum. Belki bana kızacak ve ne saçmaladığımı söyleyeceksin. Belki yanımdan kalkıp gideceksin ama, gitme. Ben bu gece seni yalnız bırakmak istemiyorum. Ben sabaha kadar senin her anını izlemek her nefes alışında yaşadığını hissetmek istiyorum. Güzel kokunu gözlerim dolup taşan kadar koklamak, ve seni hep seveceğimi dile getirmek istiyorum."
Son
Bölümü beğendiniz mi?
Sormak istedikleriniz?
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere..💓
|
0% |