Yeni Üyelik
26.
Bölüm
@rarbezrh

Okulda sabah saatin erken saatlerine ayarlanmış ders için hazırlanmış ve otobüse bitmiştim. Sanırım 6-7 dakikadır cam kenarındaki koltukta oturuyordum.

 

Telefonumu elime aldıktan sonra Çakıra haber vermek için mesaj yazmaya başladım.

 

Yağmur: Günaydıın :))

 

Yağmur: Sabah seninle kahvaltı için plan yapmıştık ama hoca öğleden sonra olan dersi erkene çekmiş bu yüzden şimdi otobüsteyim ve okula gidiyorum. Merak etme diye haber vermek istedim. Derste telefona bakamayabilirim endişelenme. Ben dersten çıktıktan sonra seni ararım kahvaltı yaparız olur mu?

 

Mesajımı daha görmezken, uyuduğunu düşünerekten WhatsApptan çıktım. Telefonumu kapattıktan sonra ayağa kalktım ve yakınımda duran küçük düğmeye basarak ineceğim durağı beklemeye başladım.

Kısa sürede okula geldiğimde, dersin başlamasına iki dakika olduğunu gördüm ve rahatladım. Sınıfa girip çoğunlukla aynı yere denk geldiğim sıraya oturdum ve çantamı masaya koydum.

 

Elimdeki telefon bildirim sesiyle titrediginde, ondan mesaj geldiğini gördüm.

 

Çakır: Günaydın yavrum :)

 

Çakır: Uyuyordum geç gördüm mesajını,

 

Çakır: Sen nasıl istersen öyle olsun güzelim, dersin kaçta bitiyor?

 

Yağmur: 09.20

 

Çakır: Tamam ben seni ders çıkışına almaya gelirim, oradan kahvaltı yapmaya geçeriz.

 

Yağmur: Tamam o zaman, görüşürüz.

 

Çakır: Görüşürüz güzelim, iyi dersler.

 

Kısa kısa notlar tuttuğum defterimle kalemkutumu çantama sıkıştırdıktan sonra çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Aynı zamanda da Hazalın mesajına cevap veriyordum.

 

Hazal: Annesiyle tanıştıracakmış beni, kaç dakikadır ne giysem diye düşünüp duruyorum. Aslında annesi böyle kıyafetleri takacak biri değil ama nedense çok stres yaptım ben Yağmur.

 

Hazal: Ya heyecandan saçma sapan şeyler saçmalarsam. Daha önceden annesiyle telefondan da konuştuk ama yüz yüze gibi olmuyor tabi.

 

Hazal: Ay Yağmur ölüyorum galiba ben.

 

Hazal:

 

(Fotoğraf)

 

 

Yağmur: Ya sakin olur musun sen, hem Volkan'ın annesinin ne kadar tatlı ve naif bir kadın olduğunu söylememiş miydin sen, kıyafeti falan takma, stres yapacak bir şey yok ayrıca, kafanı rahat tut.

 

Hazal: Off neyse tamam olduğum gibi olucam, hem kaynanaya giden yollardan biri olan mideyi bugün çok güzel parmaklarımla yaptığım yaprak sarmayla halletmeye düşünüyorum.

 

Yağmur: AHUAIAMAJIAMANNA yaprak mı sardın bir de

 

Yağmur: Hem o kaynanaya değil erkeğe giden yol olacaktı.

 

Hazal: Tabi yaprak sarma sardım hem yaprak sarma çok önemli bir sınavdır.

 

Hazal: Hem seni de görücez, gül sen gülll

 

Yağmur: Ben ne alaka şimdi ya, hemen kaçma yöntemi olarak beni kullan kapat konuyu 😑

 

Hazal: Ben şimdi susuyorum yeri geldiğinde hatırlatıcam.

 

Hazal: Neyse güzellik ben hazırlanmaya gidiyorum, sana enişte beyle iyi takılmalar selam söyle.

 

Yolcu kapısını açtığımda son mesajı okumamla sesli bir şekilde gülmüştüm.

 

Kapıyı kapatarak hazala mesaj yazdım ve telefonumu kapattım.

 

Yağmur: Deli!!

 

"Kim güldürüyor bakayım seni."

 

"Hazal, enişte beyle iyi takılmalar demiş de ona gülüyordum. Ayrıca sana selam söyledi."

 

"Aleykümselam. Aleykümselam yavrum da sen niye bu kadar güzel oldun şimdi. "

 

"Ama bir şey yapmadım ki her zamanki ben işte."

 

"Her zamanki sen, beni kendine düşürmekle meşgulsün."

 

"Susarmısın acaba senin söylediklerinle yanaklarım kızarıyor, sonra sen kızaran yanklarıma da güzel şeyler söylüyorsun ve ben kalpten gidiyorum."

 

"Tamam tamam susuyorum."

 

"O zaman nereye gidiyoruz bakalım."

 

"Sürpriz, biraz yolumuz var, aç bakayım radyoyu."

 

Loading...
0%