Yanımdaki adama baktığımda, parmaklarımızı birbirine bağlayan kırmızı kurdeleye baktığını gördüm. Gözlerine sinen o heyecan ve mutluluğu, dudaklarına yansıtırken ondan bir farkım yoktu.

Çakır'ın arkadaşlarından birisi, gülümsedi.

"Kurdeleyi birazdan ortadan kesecek olsam da sizi bağlayan kalplerinizin yolu hiç ayrılmasın."

Kırmızı kurdele birbirinden ayrıldı. Bir ucu bende diğeri ise onun parmağında kaldı. Birkaç arkadaşımız bu anı kameraya çekerek diğerleri alkışlıyordu.

Yavaşça yönümü ona döndüm. Gözleri gözlerime değdiğinde, yukarı kıvrılan dudak kıvrımlarıyla yüzüme doğru edilmesiyle dudakları alnımı buseledi. Kısa süreli kapanan gözlerimle, nişanlandığımıza tekrardan farkına varmıştım.

Onun bakışları altında yutkunma hissiyle boğazımdan bir şey aktı gitti. Sakin bir ses tonuyla mırıldandım.

"Seni seviyorum."

"Kurban olduğum. Çok seviyorum."

Bu akşamı dolu dolu geçirip bol bol eğlenmiştik. Ortalığı dağıttığımız için toplayarak cezamızı çektiğimizde artık ayaklarım tutmaz olmuştu. Eğlendiğim kadar da yorulmuştum. Ama değmişti.

Geç bir saatte arkadaşımın evinden ayrıldığımızda eve gelmiştik. Topuklu ayakkabılarımı ayakkabılığa bırakıp, olduğum yere ayaklarımı ovşaladım. Yatağa gidip hemen uyumak istiyorum. Çakır başımda dikilmeyi bırakıp yanıma yaklaştığında bana doğru eğildi.

"Çok mu ağrıyor yavrum."

Başımı onaylar anlamda salladım. "Biraz."

"Gel bakalım buraya, benim küçük bebeğim."

Bana eğilen bedeniyle, parmakları vücudumu sardı ve kendimi onun sıcak kucağında buldum.

"Çakır, teşekkür ederim sevgilim. Her hareketimi takip ediyorsun, düşünüyorsun ve ben sana hayran kalmaktan başka bir şey yapamıyorum. İyi ki varsın sevgilim. İyi ki yanımdasın."

Saçlarımın üzerindeki dudaklarının kıvrıldığını biliyordum.

"Senin yanımda olman bana o kadar yetiyor ki, üstüne bir de birbirimizi seviyor olmamız karşısında ben başka bir şey istemiyorum güzelim."

"Hep yanında olmak istiyorum. Birbirimizi hep sevelim. Birbirimizde yeni bir hayat bulduk, birbirimizde son bulalım."

Yatak odasına ulaştığımızda ayaklarım yer bastığında oyalanmadan geceliklerimizi giymiştik. Hiç duş alacak halim yoktu, Çakır da benim gibi düşünüyor olacak ki o da duş almamıştı. Sadece makyajımı silmiş ve yorganın içine girmiştim. Çakır da ışığı kapatıp, odanın karanlığa bürünmesini sağlamıştı. O da sonunda yanıma yattığında, gözlerim kapanmak üzereydi.

"Çok güzel bir gündü, sonunda nişanlandık."

"Öyle yavrum. Artık parmağımdaki alyansı insanlara göstere göstere yürüyeceğim. Benim sevgilim var diye nasıl fikir."

"Ben sana zaten güveniyorum ki, gerek yok yani böyle şeylere."

"Şaka yapıyorum sevgilim."

"Biliyorum şaka yaptığını ama komikti."

"E zaten."

Gülümsedim. Çok mutluyum. Bu mutluluğun bozulmasından ne kadar korksam da huzurluyum. O yanımda ve benim kötü olmam için bir sebep yok.