Yağmur: Bu da ne demek?

05*********: Yanına geliyorum demek.

05*********: Gözlerini kapat yanına oturacağım.

Yağmur: Tamam.

Yanıma oturan bedenle, derin bir nefes çektim içime. Sigara ile mentol karışımı kokan bir koku burnuma geldiğinde bunu önemsemedim. Dişlerimi ağlamamak için sıksam da ağzımdan çıkan hıçkırığa engel olamadım. Sıcacık bir bedene doğru çekilmemle, soğuk havada nasıl bu kadar sıcacık kalabildiğini anlayamadım.

Dudaklarımda hissettiğim tuzlu tatla aynı anda yanaklarımda bir el hissettim. Çenemi okşarken, elinden birşey gelmediğini biliyordum. Bana yapabileceği sadece sarılmaktan başka bir şey yoktu. Çenemle yanağım arasında parmağı dolaşırken, ağlamamı durdurmaya çalıştım. Genzimde tüneyen nefesi zorlukla dışarı verdim. Akmakta olan burnumu parmaklarımla silecekken, burnumda hissettiğim mendille kaşlarım çatıldı.

Burnumu sıkan mendille, brunumu temizlediğini anladığımda dudak kıvrımlarım yukarı doğru kıvrıldı. Anlam veremediğim durumla daha da gülümsedim. Kim benim burunumu mendille temizlemek isterdi ki?

Onunda göğsünün hareket ettiğini, saçlarımın arasındaki dudaklarının hareket etmesinden güldüğünü anlamıştım.

Anlam veremediğin bu durumla konuşmak istedim.

"Sümüklü burnumu silmek mi, güzelmiş." kelimelerimin sonunda dudaklarımın arasından çıkan kıkırtıya engel olamadım.

Bana bir cevabı olmazken, onu anladığım için zorluk çıkarmadım ve göğsünde duran başımı keyifle onda yaslı durmasına izin verdim.

...

Ne kadar burada durduk bilmiyorum. Yanımdaki beden hareket ettiğinde, aynı anda elimde duran telefon titredi.

05*********: Gidelim artık, daha fazla üşüme.

"Senin yanında üşümedim ama yine de gidelim."

05*********: Sen git ben arkandayım.

05*********: Yalnız gitme.

05*********: Saat geç oldu.

"Tamam." Oturduğum yerden kalktım. Çantamı sırtıma tekrardan takarak eve doğru ilerlemeye başladım.

Omuzlarım düşük bir şekilde evimin önüne geldiğimizde, bakışlarım telefona kaydı.

05*********: Seni seviyorum.

05*********: Sakın ağlama.

05*********: Eğer bana ihtiyacın olursa, beni aramayı sakın unutma.

05*********: Belki bir gün tekrar görüşürüz.

05*********: Ama böyle olmadığı bir gün.

Yağmur: Ben de görür müyüm, seni gülerken?